İstihdam etkisiyle 66 bin kişinin hayatına dokunuyor: McDonald’s Türkiye’den 850 milyon dolarlık üretim katkısı!

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından gerçekleştirilen bağımsız araştırma, McDonald’s Türkiye’nin 2023 yılında yüzde 98 “yerli girdi” oranıyla cari açığın kapanmasına 110 milyon dolarlık katkı sağladığını ortaya koydu. 2023’te toplam üretim katkısı da 850 milyon dolar olan şirket, 2025 yılında bu rakamı 1 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor.

Araştırma raporunu değerlendiren McDonald’s Türkiye CEO’su Mwaffak Kanjee, “Türkiye’nin ekonomik büyümesine ve uluslararası rekabet gücüne destek olmaktan gurur duyuyoruz. Kadın ve genç istihdamını önceliklendirerek toplumsal kalkınmayı destekliyor, istihdam etkimizle 66 bin kişinin hayatına dokunuyoruz” dedi.

Kurulduğu 1986 yılından günümüze Türkiye’nin önde gelen hızlı servis ve restoran zincirlerinden olan McDonald’s Türkiye, istihdamdan tedarik zincirine, sosyal sorumluluktan sürdürülebilirliğe kadar kapsamlı çalışmalarıyla Türkiye’ye ve ekonomiye katma değer sağlamaya devam ediyor. Tüm bu alanlarda Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından yürütülen “McDonald’s Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etki Analizi” araştırması oldukça çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Araştırma sonuçlarını değerlendiren McDonald’s Türkiye CEO’su Mwaffak Kanjee, şirketin yerel üretimi destekleyen ve toplumsal fayda yaratan çalışmalarından duyduğu gurur ve memnuniyeti dile getirdi.  

Cari açığın kapanmasına 110 milyon dolarlık katkı sağladı

McDonald’s Türkiye’nin 1986 yılından günümüze çevresinde oluşturduğu ekosistemle birlikte büyüdüğünü belirten Kanjee, “TEPAV’ın gerçekleştirdiği ekonomik etki analizi McDonald’s Türkiye olarak gerçekleştirdiğimiz faaliyetlerin ekonomiye olan katkılarını ölçmemize yardımcı oldu. Bu kapsamda şirketimizin kendi faaliyetlerinden kaynaklanan doğrudan etkileri, tedarik zinciri üzerinden tetiklenen dolaylı etkileri ve hane halklarının tüketim harcamaları yoluyla yaratılan etkileri net bir biçimde ortaya koydu. TEPAV’ın araştırmasını, geldiğimiz noktayı ve oluşturduğumuz katma değeri göstermesi açısından son derece kıymetli buluyorum” dedi.

Araştırmanın tedarik zincirinde yerelleşme politikasıyla elde ettiği başarıyı ortaya koyduğunun altını çizen Mwaffak Kanjee, “2023 yılında Türkiye ekonomisine toplam 298 milyon dolarlık katma değer sağladık. Başta gıda, tarım, perakende, idari ve destek hizmetler gibi sektörleri de göz önüne aldığımızda toplam üretim katkımız  850 milyon dolar oldu. 2025 yılında hedefimiz bu rakamı 1 milyar dolara yükseltmek. Bu açıdan Türkiye’nin ekonomik büyümesine ve uluslararası rekabet gücüne destek olmaktan gurur duyuyoruz” ifadelerini kullandı. İthal girdi kullanım oranını son derece azalttıklarını da vurgulayan Kanjee, yüzde 98 oranında yerli girdiyle 2023 yılında cari açığın kapanmasına 110 milyon dolarlık katkı sunduklarını sözlerine ekledi.

Yerli tedarikçilere küresel rekabet gücü sağladı

Mwaffak Kanjee açıklamalarında McDonald’s Türkiye faaliyetlerinin ulusal ekonomiye katkısının ötesinde, küresel rekabetçiliğe ve Türkiye’nin gıda sektöründe marka bilinirliğine olumlu etkiler yarattığını da kaydetti. Kanjee, “Benimsediğimiz ithal ikame politikalarıyla cari açığın kapanmasına destek sağlamakla kalmayıp, McDonald’s Türkiye’nin yerli tedarikçilerinin uluslararası kalite standartlarına uyum sağlamasına ve yurt dışındaki McDonald’s restoranlarına da ürün tedarik etmelerine destek olduk. Bu durum, yerli tedarikçilerimize küresel düzeyde rekabet etme olanağı sağladı” dedi.

İstihdam etkisiyle 66 bin kişinin hayatına dokunuyor

8 binden fazla çalışanıyla yılda yaklaşık 100 milyon müşteriye hizmet sunan McDonald’s Türkiye’nin istihdam etkisine de değinen Kanjee, “Sektör ortalamasının üzerinde bir istihdam etkisine sahibiz. Tedarik zinciri, ödenen ücretlerin harcanması ve çalışanlarımızın hane büyüklüğünü de dahil ettiğimizde 66 bin kişinin yaşamını üretim süreçlerimizle etkiliyoruz” şeklinde konuştu.

McDonald’s Türkiye kadın yöneticilere emanet

TEPAV araştırmasına göre, yiyecek ve içecek sektöründe kadın çalışan oranı yüzde 38,6 iken McDonald’s Türkiye, 2024 yılı itibariyle yüzde 48,9 kadın çalışan oranıyla sektör ortalamasının üzerine çıktı. “Türkiye genelinde üst ve orta düzey yönetici pozisyonlarındaki kadın oranı yüzde 19,6 iken McDonald’s Türkiye’de bu oran yüzde 40,3’e ulaştı” diyen Mwaffak Kanjee, “Kadınların iş gücüne katılımını ve iş dünyasında güçlenmesini destekliyoruz. Bu sayede ekonomik kalkınmanın hızlanacağını ve toplumsal eşitliğin daha sağlam temellere oturacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

İşsizliğin yüksek olduğu genç yaş gruplarını destekliyor

Araştırma, McDonald’s Türkiye’nin gençlere önemli kariyer fırsatları sunduğunu da ortaya koydu. Ortalama 26,6 yaş ile genç bir çalışan profiline sahip olan şirket, özellikle işsizlik oranının yüksek olduğu genç yaş gruplarında istihdam yaratıyor. McDonald’s Türkiye’nin genç işsizliğini azaltmaya yönelik sürdürülebilir bir istihdam modeli benimsediğini ortaya koyan araştırma, şirketin esnek çalışma politikalarının, genç çalışanların hem eğitimlerine devam etmelerini hem de iş tecrübesi kazanmalarını mümkün kıldığını da gösterdi.

McDonald’s Türkiye’nin genç istihdama katkısıyla yalnızca bireysel değil, toplumsal düzeyde de ekonomik fayda yarattığını vurgulayan Mwaffak Kanjee, “Esnek çalışma saatleri ve çeşitli pozisyonlarla gençlere ilk iş deneyimlerini kazandırmaktan memnuniyet duyuyoruz. Önümüzdeki dönemde de işsizlik oranının yüksek olduğu genç yaş gruplarına yönelik istihdam fırsatlarını artmaya devam edeceğiz” dedi.

Biyobazlı dönüşümle karbon ayak izini yarı yarıya azalttı

Araştırma, şirketin tedarik zincirinde sürdürülebilir kaynak kullanımını da teşvik ettiğini gösterdi. Salata malzemeleri gibi tarımsal ürünlerde Global GAP (Good Agricultural Practices)  sertifikalı tedarikçilerle çalışan McDonald’s Türkiye, ilerleyen dönemlerde bu sertifikayı patates gibi diğer ürünler için de zorunlu hale getirmeyi planlıyor.

Ambalaj malzemelerinde de geri dönüştürülebilir çevre dostu hammaddeler tercih eden McDonald’s Türkiye, tüm restoranlarında kullandığı kızartma yağlarını neredeyse yüzde 100 oranında biyodizel üretimi için geri dönüştürüyor, ambalaj atıklarını da yasal düzenlemelere uygun şekilde geri kazanıyor. Bu kapsamda geçen yıl İstanbul-Levent restoranında başlattıkları “Yeşil Tepsi” projesine değinen Kanjee, yenilikçi tepsilerin yüzde 40 oranında biyobazlı hammaddeden üretildiğini ve karbon ayak izini yüzde 50 azalttığını vurguladı

Çok yönlü sosyal sorumluluk çalışmaları yürütülüyor

Sporun iyileştirici ve birleştirici gücüne inanan Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın resmi sponsoru olan McDonald’s Türkiye, gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projeleriyle de topluma destek olmayı sürdürüyor. 6 Şubat Depremleri sonrasında hızla harekete geçerek 100 bin adet menü desteğiyle ihtiyaç sahiplerinin yanında olan şirket, 2024 yılı Ramazan ayında yine deprem bölgesinde 15 bin kişiye ulaştırdığı iftar yemeğiyle dayanışma ruhunu pekiştirdi. Sağlık alanında sosyal sorumluluk projeleri de yürüten McDonald’s Türkiye, bünyesindeki Çocuk Vakfı’nın desteğiyle kurulan ve 2018 yılından bu yana faaliyetlerini sürdüren Selim Çöremen Kistik Fibrozis Merkezi’nde hastaların hem tedavi süreçlerini hem de psikolojik destek almalarını destekliyor.

Detaylı bilgi için TIKLAYINIZ

İlandır