Hakim adayı ölü bulundu

Genç bir hakim adayı tatil için gittiği Muğla'nın Fethiye ilçesinde otel odasında ölü bulundu. Babası atama bekleyen kızının antidepresan kullandığını söyledi.
26 yaşındaki hakim adayı Didem Yaylalı, 1.5 yıldır atama bekliyordu. Kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için cenazesine otopsi yapıldı. Cenaze Fethiye'den Bursa'ya getirildi.
Hakim adayının astsubay babası Yaşar Yaylalı, kızının gördüğü bronşit tedavisi sebebiyle "fazla hasta oluyorsun" denilerek hakkında devamsızlık yüzünden soruşturma açıldığını ve 225 lira disiplin cezası verildiğini söyledi.
Baba Yaylalı, bu yüzden atanmadığını iddia ettiği kızının, son zamanlarda anti depresan ilaç kullanmaya başladığını söyledi.
Adli Tıp Kurumu Morgu’ndan alınan hakim adayı Didem Yaylalı’nın cenazesi dün akşam saatlerinde Bursa’ya getirildi.
Yakınlarının gözyaşları içerisinde Mezarlıklar Şube Müdürlüğü Morguna konulan Didem Yaylalı’nın cenazesi bugün merkez Osmangazi İlçesi Hürriyet Mahallesi’nde bulunan Merkez Camii’ne getirildi.
Cenazede anne emekli hemşire Şamile Yaylalı ve ablası Dilek Gonca yakınları tarafından güçlükle sakinleştirilebildi.
Didem Yaylalı’nın cenazesi, aynı mahallede bulunan Mutlular Mezarlığı’nda toprağa verildi.
HSYK'dan açıklama
Öte yandan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), hakim adayı Didem Yaylalı'nın özel hayatı nedeniyle mesleğe kabul edilmediği iddialarının gerçeği yansıtmadığını bildirdi.
HSYK'dan yapılan açıklamada, bazı basın yayın organlarında, Yaylalı'nın ölüm olayı ile ilgili çıkan ve Kurulla ilişkilendirilen haberler nedeniyle kamuoyunu doğru bilgilendirme ihtiyacı duyulduğu belirtildi.
Yaylalı'ya Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dilenen açıklamada, Yaylalı'nın 5 Mayıs 2010'da Ankara adli yargı hakim adayı olarak göreve başladığı aktarıldı.
İlgili Yönetmelik gereği, son eğitim dönemi stajını yapan Yaylalı'nın, mazeretsiz olarak görevine gelmemesi ve usulsüz belge sunarak görevle ilgili konularda yükümlü olduğu kişilere yalan ve yanlış beyanda bulunduğu gerekçeleriyle hakkında disiplin soruşturması yapıldığı belirtilen açıklamada, Yaylalı'ya "aylıktan kesme cezası" verildiği, bu cezanın, Adalet Bakanlığı Disiplin Kurulu Başkanlığınca da yerinde görüldüğü vurgulandı.
Didem Yaylalı'nın, kesinleşen disiplin kararının "hukuka aykırı olduğu" gerekçesiyle İdare Mahkemesine iptal davası açtığı ifade edilen açıklamada, İdare Mahkemesinin "...davacı tarafından usulüne uygun olarak düzenlenmemiş, hukuken geçerliliği olmayan bir belge davalı idareye sunularak yanlış ve yanıltıcı bir beyanda bulunulmak suretiyle hukuken kabul edilebilir bir mazereti bulunmaksızın derslere katılmadığı anlaşıldığından, bu fiiller nedeniyle davacıya verilen dava konusu disiplin cezasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır" gerekçesiyle davanın reddine karar verdiği bildirildi.
Açıklamada, "hakim ve savcı adaylarını mesleğe kabul etme" görev ve yetkisi olan HSYK 3. Dairesinin, aday Yaylalı'nın özlük dosyasını inceleyerek, hakimlik ve savcılık mesleğine atanabilmesi için gerekli koşulları taşımadığı gerekçesiyle bir üyenin muhalefetine karşın oy çokluğu ile mesleğe kabul etmediğine dikkat çekildi.
Bu kararın, HSYK Genel Kurulunca da yerinde görüldüğü ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "12 Eylül 2010 tarihli referandum öncesi dönemde de HSYK'ca mesleğe kabul edilmeyenler olduğu gibi yeni anayasal yapısıyla göreve başlayan HSYK'ca da şu ana kadar mesleğe kabul edilen 2 bin 879 hakim ve savcı adayından toplam 3 kişinin mesleğe kabul edilmemesine karar verilmiştir. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere bazı basın yayın organlarında yer alan ve Didem Yaylalı'nın özel hayatı nedeniyle mesleğe kabul edilmediği iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır."