Şeytanın sadık hizmetkârı "Semum"
Yönetmen Hasan Karacadağ'ın kendisine gelen bir mektuptaki gerçek bir hayat hikayesinden yola çıkarak senaryolaştırdığı ve "Semum" denilen şeytani varlıkların bir kadının hayatına girmesiyle gelişen olayları konu edinen filmi, 8 şubatta vizyona girecek.
Hasan Karacadağ, ilk filmi "Dabbe"nin ardından bir çok eleştiri ve görüş içeren elektronik posta ve mektup aldığını söyledi.
Karacadağ, "Cehennem Günlüğü" başlığı altında aldığı bir mektubun ilgisini çektiğini dile getirerek, "Mektup uzun uzun yazılmıştı, daha çok bir masal gibi geldi.
Senaryo zannettim. Ama hayal gücüyle ilişkili olamayacak derecede çok güzel yazıldığını ve hatta çok ürkütücü olduğunu gördüm.
Bu metnin sahibi ile temasa geçtim. Kendisi eğitimli, maddi durumu gayet yerinde, evli bir kadındı" dedi.
Filme, İzmir'de kendi halinde hayatına devam eden bu kadının aniden yaşamaya başladığı korkunç saatlerin esin kaynağı olduğunu anlatan Karacadağ, "Ben de zaten 'Dabbe'den sonra şeytani varlıklarla ilgili bir film yapmayı düşünüyordum.
Kadının hikayesi ile hayal gücüm birleştive ortaya bu film çıktı" diye konuştu.
Karacadağ, hikayesini senaryolaştırdığı kadının aşama aşama delirdiğini ifade ederek, "Kadın, birden birtakım görüntüler görmeye başlıyor. Bir anda ruhsal hayatı mahvoluyor. Kendini çevresindeki kimseye de inandıramıyor, psikiyatrist bile inanmıyor, deli olduğunu düşünüyor. Daha sonra birisi bu kadına yardım ediyor ve bunun ne olduğunu çözüyor" dedi.
Filmde, "yaratığın ilk ne zaman göründüğü" ve "kadının, üzerine ilk çöküşünde neler hissettiği" gibi sahnelerin yaşanılanlardan yola çıkılarak hazırlandığını anlatan Karacadağ, "Karabasanı da yapan semumlardır. Filmde karabasan çökmesi sahnesi tıpatıp var" diye konuştu.
"Semum"
Yönetmen Hasan Karacadağ, filme adını veren "Semum" hakkında şunları söyledi:
"Şeytan ve kavmi, yaratıcının insana ruhundan üflemesini hazmedemez ve sonrasında cennetten kovulur. Bu arada birtakım varlıklar da şeytana destek verir.
İslam dini ve mitolojisine göre şeytana destek veren şeytani varlıklara 'semum' deniyor. Semum, Kur'an-ı Kerim'de 'cehennem alevi' olarak da geçiyor. Bence ikisi arasındaki ilişki azap kelimesinde yatıyor.
Cehennem alevinin insana verdiği acı var, bu varlıklar da insana öyle acılar veriyor ki, aynı kelimede buluşuyorlar."
Hasan Karacadağ, kadının anlattıklarının dışında, birbirini hiç tanımayan yaklaşık 20 kişiyle konuştuktan sonra "Semum" adlı yaratığın çizimlerinin oluşturulduğunu belirterek, "Tüm tariflerin birbirine çok yakın olmasını şaşkınlıkla dinledim. Yaratığın görüntüsünün gerçeğe yakın olması için tam 3 ay sadece çizimlerle uğraştım.
Tüm İslam literatürü hassas bir şekilde gözden geçirildi. Ortaya dünya sinemalarında şaşkınlık yaratacak kadar ürkünç bir varlık çıktı" diye konuştu.
Karacadağ, "Semum" adlı yaratığı tamamen üç boyutlu olarak Türk efekt uzmanlarına tasarlattığını da bildirdi.
Filmin konusu
Ayça İnci, Burak Hakkı, Cem Kurtoğlu, Sefa Zengin, Bahtiyar Engin, Yıldırım Öcek, Levent Sülün, Nazlı Ceren Argon ve Hakan Meriçliler'in rol aldığı filmin konusu özetle şöyle:
"Zifiri karanlık bir cehennem çukurundan, kaynağını bilmediğimiz ürkünç çığlıklar eşliğinde yeryüzündeki hedefi olan Canan Karaca'ya (Ayça İnci) doğru hızla ilerleyen 'semum', artık habis işkencelerine başlamak üzeredir.
Her şey, 27 yaşındaki Canan Karaca ve kocası Volkan Karaca'nın (Burak Hakkı) yeni aldıkları büyük bir eve taşınmasıyla başlar. Yeni evlerinde hayat, normal bir şekilde akıp giderken bir gün sebebi bilinmeyen bir şekilde Canan'a garip şeyler olmaya başlar.
Canan yavaş yavaş başka bir varlığa, kendisine hükmetmeye başlayan bir yaratığa dönüşmeye başlar. Kendisine adım adım görünen ve ona cehennem dakikaları yaşatan bu varlık, karabasanlarla başlayan işkencelerini, Canan'ın bedenini ele geçirerek devam ettirir.
Şeytanın en sadık hizmetkarı 'semum' kendisine hedef olarak neden Canan'ı seçmiştir ve ona ne yapacaktır? Sıradan bir insan için cehennemin kapısı nasıl açılır?"