Ege Denizi'nde barış ve dostluk rüzgarları estiren Setur 50. Yıl Ege Yat Rallisi, 15 Ağustos'ta Kuşadası Marina'da son bulacak.
Denizcilerimiz, 467 deniz mili yol kat edecekler. 78 saatlik bir seyir programı çerçevesinde, 25 yat Ege'de sırasıyla Midilli, Molivos, Limnos, Carras, Skopelos, Skyros ve Chios'a gidecek.
31 Temmuz sabahı Ayvalık'tan yola çıkan denizcilerimiz, Setur 50. Yıl Ege Yat Rallisi'nin ilk durağı olan Midilli adasında büyük bir ilgiyle karşılandılar.
Setur'un işlettiği Marina'da aynı gece düzenlenen davete, Midilli'nin üst düzey bürokratları katıldı. Mavi Ay gecesinde, Ege'nin iki kıyısı biraraya geldi. Gece boyunca, Türk-Yunan dostluğuna vurgu yapıldı. Müzisyenler Türkçe ve Rumca şarkılar söylediler.
Setur Yunanistan'da yatırıma devam edecek
Midilli'ye gelen binlerce yolcuyu ada girişindeki "Setur Marinas" tabelası karşılıyor. Marina, modern tesisi ve restoranıyla, yerli ve yabancı ziyaretçiler için bir cazibe merkezi durumunda. Ayvalık ve Midilli'de denizcilerimize eşlik eden Setur Genel Müdürü Üstün Özbey, Midilli Marina'nın performansından çok memnun olduklarını ve yatırımlara devam edeceklerini belirtti.
Özbey'in verdiği bilgiye göre, toplam 6 bin 58 yat bağlama kapasitesine sahip Setur, Yunanistan'da 2 Marina'nın daha işletmesini almak üzere görüşmelere başlamış.
"Bayrağımızı denizlerde dalgalandırmak ve denizci bir ülke olmamıza katkıda bulunmak bize gurur veriyor. Bunu her şeyden önce Türkiye'ye bir hizmet olarak görüyoruz" diyen Üstün Özbey, Setur'un elli yıllık birikimini uluslararası arenaya aktarmak için Akdeniz çanağındaki tüm işleri takip edeceklerini vurguluyor.
Turizm petrol kadar değerli
Merhum Vehbi Koç'un "Turizm petrol kadar değerlidir" öngörüsünden yola çıkan Setur, 50 yıldır dünya devleriyle rekabet ediyor. Setur, turizm alanındaki hizmetleri; 23 noktada bulunan 38 mağazası ile gümrüksüz satış mağazaları işletmeciliği ve Setair isimli özel havacılık faaliyetlerinin yanı sıra, marina alanına da büyük yatırım yapıyor.
Setur Marinalar İşletme Müdürü Emre Doruk'un verdiği bilgiye göre, Setur Akdeniz çanağının ve Türkiye'nin en büyük marina zincirine sahip. Kuruluş, Kalamış-Fenerbahçe, Yalova, Ayvalık, Çeşme, Kuşadası, Marmaris, Kaş, Finike, Antalya, Midilli ve Gökova Ören olmak üzere toplam 11 marinayı işletiyor. Emre Doruk, Türkiye'yi modern marinacılık ile tanıştıran Setur'un çevreye duyarlı işletmeciliği sayesinde aldığı mavi bayraklara da dikkat çekiyor.
Midilli'de ikinci dil Türkçe olmuş
Ayvalık'tan 1 saat 45 dakikalık bir deniz yolculuğu sonrasına vardığımız Midilli, Yunanistan'ın üçüncü büyük adası. Midilli'de adeta zaman 1970'lerde durmuş. Binalar bir kaç katlı, yollar dar, evler eski. Ortam sakin, insanlar güleryüzlü Adada 11 milyon zeytin ağacı var. Her yer yemyeşil. Deniz pırıl pırıl. Çam ağaçlarıyla çevrili bakir koylar, yeşil ve maviyi birlikte sunuyor. Adanın dağlık alanındaki küçük köyler, tarihi kiliseleri kütüphaneleri ve sessiz meydanlarıyla ziyaretçileri kucaklıyor.
Adada gittiğiniz her yerde Türklerle karşılaşıyorsunuz. Menüler ve tabelalardaki yazılar, Rumca'nın yanında Türkçe ve İngilizce olarak yazılmış. Yerli halkla anlaşmak kolay. Özellikle yaşlılar, hemen Türkçe sohbete başlıyorlar. Yemekler ağız tadımıza uygun. Şarkılarımız benziyor. Midilli, Türkiye'deki sahillerin bozulmamış, eski halini hatırlattığı için insana iyi geliyor.
Ege Denizi'nde barış ve dostluk rüzgarları estiren Setur 50. Yıl Ege Yat Rallisi, 15 Ağustos'ta Kuşadası Marina'da son bulacak.
Denizcilerimiz, 467 deniz mili yol kat edecekler. 78 saatlik bir seyir programı çerçevesinde, 25 yat Ege'de sırasıyla Midilli, Molivos, Limnos, Carras, Skopelos, Skyros ve Chios'a gidecek.
31 Temmuz sabahı Ayvalık'tan yola çıkan denizcilerimiz, Setur 50. Yıl Ege Yat Rallisi'nin ilk durağı olan Midilli adasında büyük bir ilgiyle karşılandılar.
Setur'un işlettiği Marina'da aynı gece düzenlenen davete, Midilli'nin üst düzey bürokratları katıldı. Mavi Ay gecesinde, Ege'nin iki kıyısı biraraya geldi. Gece boyunca, Türk-Yunan dostluğuna vurgu yapıldı. Müzisyenler Türkçe ve Rumca şarkılar söylediler.
Setur Yunanistan'da yatırıma devam edecek
Midilli'ye gelen binlerce yolcuyu ada girişindeki "Setur Marinas" tabelası karşılıyor. Marina, modern tesisi ve restoranıyla, yerli ve yabancı ziyaretçiler için bir cazibe merkezi durumunda. Ayvalık ve Midilli'de denizcilerimize eşlik eden Setur Genel Müdürü Üstün Özbey, Midilli Marina'nın performansından çok memnun olduklarını ve yatırımlara devam edeceklerini belirtti.
Özbey'in verdiği bilgiye göre, toplam 6 bin 58 yat bağlama kapasitesine sahip Setur, Yunanistan'da 2 Marina'nın daha işletmesini almak üzere görüşmelere başlamış.
"Bayrağımızı denizlerde dalgalandırmak ve denizci bir ülke olmamıza katkıda bulunmak bize gurur veriyor. Bunu her şeyden önce Türkiye'ye bir hizmet olarak görüyoruz" diyen Üstün Özbey, Setur'un elli yıllık birikimini uluslararası arenaya aktarmak için Akdeniz çanağındaki tüm işleri takip edeceklerini vurguluyor.
Turizm petrol kadar değerli
Merhum Vehbi Koç'un "Turizm petrol kadar değerlidir" öngörüsünden yola çıkan Setur, 50 yıldır dünya devleriyle rekabet ediyor. Setur, turizm alanındaki hizmetleri; 23 noktada bulunan 38 mağazası ile gümrüksüz satış mağazaları işletmeciliği ve Setair isimli özel havacılık faaliyetlerinin yanı sıra, marina alanına da büyük yatırım yapıyor.
Setur Marinalar İşletme Müdürü Emre Doruk'un verdiği bilgiye göre, Setur Akdeniz çanağının ve Türkiye'nin en büyük marina zincirine sahip. Kuruluş, Kalamış-Fenerbahçe, Yalova, Ayvalık, Çeşme, Kuşadası, Marmaris, Kaş, Finike, Antalya, Midilli ve Gökova Ören olmak üzere toplam 11 marinayı işletiyor. Emre Doruk, Türkiye'yi modern marinacılık ile tanıştıran Setur'un çevreye duyarlı işletmeciliği sayesinde aldığı mavi bayraklara da dikkat çekiyor.
Midilli'de ikinci dil Türkçe olmuş
Ayvalık'tan 1 saat 45 dakikalık bir deniz yolculuğu sonrasına vardığımız Midilli, Yunanistan'ın üçüncü büyük adası. Midilli'de adeta zaman 1970'lerde durmuş. Binalar bir kaç katlı, yollar dar, evler eski. Ortam sakin, insanlar güleryüzlü Adada 11 milyon zeytin ağacı var. Her yer yemyeşil. Deniz pırıl pırıl. Çam ağaçlarıyla çevrili bakir koylar, yeşil ve maviyi birlikte sunuyor. Adanın dağlık alanındaki küçük köyler, tarihi kiliseleri kütüphaneleri ve sessiz meydanlarıyla ziyaretçileri kucaklıyor.
Adada gittiğiniz her yerde Türklerle karşılaşıyorsunuz. Menüler ve tabelalardaki yazılar, Rumca'nın yanında Türkçe ve İngilizce olarak yazılmış. Yerli halkla anlaşmak kolay. Özellikle yaşlılar, hemen Türkçe sohbete başlıyorlar. Yemekler ağız tadımıza uygun. Şarkılarımız benziyor. Midilli, Türkiye'deki sahillerin bozulmamış, eski halini hatırlattığı için insana iyi geliyor.