Belki günlük sıradan bir problem ama, basit bir aksaklıkta neden böyle bir gerilim yaşayasınız?
Görünen o ki, artık bu tablo değişecek...
Bu değişim hepimizi, en küçüğünden en büyüğüne elektrik kullanıcılarını yakından ilgilendiriyor.
Benzer bir sorunu kısa bir süre önce yaşayıp, evimizin elektriğini kesilmekten kılpayı kurtardığımız için(!) bir süredir bu konu yakın ilgi alanımda. Bu yüzden, dünkü gazeteci bugünkü iletişim danışmanı Tülin Dinçelli Pir'in basın organizasyonunu kaçırmak istemedim. Ve Bursa merkezli Bis Enerji Şirketi'nin bünyesindeki Bisen Elektrik Ceo'su Mesut Alparslan ve şirket yöneticilerinin İstanbul'da düzenlediği toplantıya katıldım. Birkaç gün sonra da, aynı kulvarda rekabette olan bir başka şirketin, STFA Grubu'nun enerji faaliyetlerini aynı çatı altında topladığı "Enerya"nın basın buluşmasındaydım.
Son günlerde enerji ve basın cephesinde artan bu hareketlilik bile bir şeylerin değişeceğinin habercisi. O değişim "rekabet"le olacak. Bu rekabete girenler arasında büyük sermaye grupları da var, orta çaplı firmalar da...
STFA CEO'su Mehmet Ali Neyzi ve Enerya Genel Müdürü Aslan Uzun, enerji piyasasında rekabetin yoğunlaşacağı yeni dönem için iddialı hedefler ortaya koydu. Türkiye enerji sektöründe en büyük 3 oyuncudan biri olmak üzere yola çıktıklarını ve elektrik ticaretinden de yüzde 5 pay almayı hedeflediklerini söyledi.
Bisen Elektrik CEO'su Mesut Alparslan ve Genel Müdür Yardımcısı Arif Akşam ise, kıyasıya rekabetin ilk ipuçlarını verdi; "Elektriği üreticiden ucuza alıp aboneye indirimli satacağız" diyerek... Onlar abonelerine yüzde 10 indirimi garanti edeceklerini söylüyor. Belki de rakipleri bu indirim çıtasını daha da yukarı taşır, kimbilir?
Peki, bu nasıl olacak?
Her şey 2009 yılındaki yasal düzenlemeye dayanıyor.
O düzenlemeyle, elektrik dağıtımındaki özelleştirmelerin ardından, 31 ocak 2012'den itibaren aylık faturası 800 lira ve üzerinde olan abonelere serbest tüketici olarak elektrik alma hakkı getirilmişti. Geçen yıl şubat ayında bu limit 150 liraya indi. Mevcut takvime göre, bu yıl şubat'tan itibaren alt limitin 75 liraya inmesi bekleniyor. (2015 şubatından itibaren de sınır tümden kalkacak, tüm aboneler serbest tüketici kapsamında olacak.)
Yani, Türkiye'de 32 milyon dolayındaki elektrik abonesinden yaklaşık yarısı, ayda 75 liranın üzerinde elektrik tüketen her abone, şubat 2014'ten itibaren elektriği satın alacağı şirketi serbestçe belirleyebilecek. Bu durum, 10 milyon civarında konut ve 5 milyon kadar da işyerinin elektriği istediği şirketten alabilmesi anlamına geliyor...
Her hane, her abone perakende elektrik firmaları için artık hedefteki müşteri...
Bu rekabete girişen şirket sayısı şimdiden 30'u buldu. O şirketlerin 21'i dağıtım şirketlerinin paralel yapısı olarak kuruldu. Başka şirketlerin de pazara girmesiyle yarış çoktan başladı.
Sadece indirim mi?
Perakende elektrik firmaları tüketiciyi kendilerine çekebilmek için başka hizmet avantajlarını da devreye sokacak..Örneğin fatura geldiğinde müşteri evde yoksa, tatilde seyahatte olduğundan ödemeyi aksattıysa aniden elektriği kesilmeyecek. Şirketler aboneyi rakip firmaya kaptırmamak için her yöntemi devreye sokacak.
GSM şirketlerinin cep telefonu kullanıcılarını kendilerine çekebilmek için giriştiği kampanyaların benzeri kapıda... Hediye çekinden fatura indirimine, sabit fiyat garantisinden sigorta promosyonlarına kadar avantajlar sunulması sürpriz olmayacak.
Elektrik abonesi kıymete binecek. "Müşteri velinimettir" dönemi başlayacak...
İlk bakışta hiç fena görünmüyor değil mi? Bakalım piyasada bu olasılıkların ne kadarı gerçeğe dönüşecek, bekleyelim görelim...
Belki günlük sıradan bir problem ama, basit bir aksaklıkta neden böyle bir gerilim yaşayasınız?
Görünen o ki, artık bu tablo değişecek...
Bu değişim hepimizi, en küçüğünden en büyüğüne elektrik kullanıcılarını yakından ilgilendiriyor.
Benzer bir sorunu kısa bir süre önce yaşayıp, evimizin elektriğini kesilmekten kılpayı kurtardığımız için(!) bir süredir bu konu yakın ilgi alanımda. Bu yüzden, dünkü gazeteci bugünkü iletişim danışmanı Tülin Dinçelli Pir'in basın organizasyonunu kaçırmak istemedim. Ve Bursa merkezli Bis Enerji Şirketi'nin bünyesindeki Bisen Elektrik Ceo'su Mesut Alparslan ve şirket yöneticilerinin İstanbul'da düzenlediği toplantıya katıldım. Birkaç gün sonra da, aynı kulvarda rekabette olan bir başka şirketin, STFA Grubu'nun enerji faaliyetlerini aynı çatı altında topladığı "Enerya"nın basın buluşmasındaydım.
Son günlerde enerji ve basın cephesinde artan bu hareketlilik bile bir şeylerin değişeceğinin habercisi. O değişim "rekabet"le olacak. Bu rekabete girenler arasında büyük sermaye grupları da var, orta çaplı firmalar da...
STFA CEO'su Mehmet Ali Neyzi ve Enerya Genel Müdürü Aslan Uzun, enerji piyasasında rekabetin yoğunlaşacağı yeni dönem için iddialı hedefler ortaya koydu. Türkiye enerji sektöründe en büyük 3 oyuncudan biri olmak üzere yola çıktıklarını ve elektrik ticaretinden de yüzde 5 pay almayı hedeflediklerini söyledi.
Bisen Elektrik CEO'su Mesut Alparslan ve Genel Müdür Yardımcısı Arif Akşam ise, kıyasıya rekabetin ilk ipuçlarını verdi; "Elektriği üreticiden ucuza alıp aboneye indirimli satacağız" diyerek... Onlar abonelerine yüzde 10 indirimi garanti edeceklerini söylüyor. Belki de rakipleri bu indirim çıtasını daha da yukarı taşır, kimbilir?
Peki, bu nasıl olacak?
Her şey 2009 yılındaki yasal düzenlemeye dayanıyor.
O düzenlemeyle, elektrik dağıtımındaki özelleştirmelerin ardından, 31 ocak 2012'den itibaren aylık faturası 800 lira ve üzerinde olan abonelere serbest tüketici olarak elektrik alma hakkı getirilmişti. Geçen yıl şubat ayında bu limit 150 liraya indi. Mevcut takvime göre, bu yıl şubat'tan itibaren alt limitin 75 liraya inmesi bekleniyor. (2015 şubatından itibaren de sınır tümden kalkacak, tüm aboneler serbest tüketici kapsamında olacak.)
Yani, Türkiye'de 32 milyon dolayındaki elektrik abonesinden yaklaşık yarısı, ayda 75 liranın üzerinde elektrik tüketen her abone, şubat 2014'ten itibaren elektriği satın alacağı şirketi serbestçe belirleyebilecek. Bu durum, 10 milyon civarında konut ve 5 milyon kadar da işyerinin elektriği istediği şirketten alabilmesi anlamına geliyor...
Her hane, her abone perakende elektrik firmaları için artık hedefteki müşteri...
Bu rekabete girişen şirket sayısı şimdiden 30'u buldu. O şirketlerin 21'i dağıtım şirketlerinin paralel yapısı olarak kuruldu. Başka şirketlerin de pazara girmesiyle yarış çoktan başladı.
Sadece indirim mi?
Perakende elektrik firmaları tüketiciyi kendilerine çekebilmek için başka hizmet avantajlarını da devreye sokacak..Örneğin fatura geldiğinde müşteri evde yoksa, tatilde seyahatte olduğundan ödemeyi aksattıysa aniden elektriği kesilmeyecek. Şirketler aboneyi rakip firmaya kaptırmamak için her yöntemi devreye sokacak.
GSM şirketlerinin cep telefonu kullanıcılarını kendilerine çekebilmek için giriştiği kampanyaların benzeri kapıda... Hediye çekinden fatura indirimine, sabit fiyat garantisinden sigorta promosyonlarına kadar avantajlar sunulması sürpriz olmayacak.
Elektrik abonesi kıymete binecek. "Müşteri velinimettir" dönemi başlayacak...
İlk bakışta hiç fena görünmüyor değil mi? Bakalım piyasada bu olasılıkların ne kadarı gerçeğe dönüşecek, bekleyelim görelim...