Rustik Bohem düğün trendleri
Artık kır düğünü deyince yeterli olmuyor. Nasıl bir kır düğünü? sorusunun yanıtını iyi bilmek lazım. Mutlu gününü gerçekten özel kılmak isteyen, istediği şeyin özünü bilmek isteyenler buraya. Bakın hangi uğurlu eşikleri hangi anahtarlarla açıyoruz...
Haberin Devamı
/

Savaşlara, eziyete, kan davasına, katliama, doğal felaketlere, ekonomik krizlere, sosyal depresyona karşı durabilen tek şey aşk. Hepimiz hemfikir miyiz? O zaman, ey anneler babalar, genç kızlar, erkekler, dünyanın en birincil gerçeğiyle tanışın: Bırakın yokluğu, açlığı, krizi; dünya çatlasa, hatta ortadan ikiye de ayrılsa o düğün ya-pı-la-cak! Bu gezegen için zararlı birer virüs olabiliriz, belki de hepimiz ölmeliyiz, ancak konu varlığımızı devam ettirmek olduğunda çamurun içinden yükselen lotus çiçeği gibi beklenmedik güzellikler yaratmayı da biliriz. Tarihten örnek verelim.
Aşk asi bir kuştur
/

MÖ 300 itibarıyla Hindistan’dan çingeneler, Orta Doğu’dan Sefarad Yahudileri ve Mağribiler, yani Müslümanlar Kuzey Afrika üzerinden İspanya’ya göç etmeye başladılar. 9. Yüzyıla gelindiğinde birbirinden pek de hoşlanmayan bu kavimler gönülsüzce de olsa ortak bir kültür oluşturmuş, bunun bir ismi bile olmuştu: Endülüs. Sonra olan oldu. Günümüzde Orta Doğu yakınlarında arzı endam etmekte kararlı gözüken karanlık güç, bir nevi dış mihrak, aka deccal; bu kez engizisyon adıyla 15. yüzyılın başından itibaren Avrupa’yı kendine hedef seçti, tam 350 yıl dünyaya kök söktürdü. Süreçte Hıristiyan olmayan tüm topluluklar eziyet gördü, yargısız infaz edildi ya da bölgeden sürüldü. İspanya’dan sürülenlerin bir bölümü aslında bir yere gitmedi. Basitçe dağlara kaçtılar. Aynı acıyı (ve şimdi bir de mağaraları) paylaşan Endülüs’ün dini, dili, kültürü birbirinden farklı toplulukları arasındaki sınırlar gittikçe kaybolmaya başladı. (Tanıdık geldi mi?) Yüzyıllarca dağlarda birlikte ekip, biçip, paylaştılar, birlikte şarkı söyleyip eğlendiler, birbirleriyle evlendiler. Tek oldular. Kaçak oldukları için eğlencelerini mağaraların içinde ve çok ses çıkmasın diye çalgısız yapmak durumundaydılar. Böylece bir kadının yanık sesinin tınısında “cante” doğdu. Şarkıya, dansa ritim tutmak için küçük tahta kaşıklar kullandılar. En havalı çalgıları ise alkıştı. Alkış ve onun mağara duvarlarından seken ekosu: taka taka taka taka taka taka... Duydunuz mu? Ve Flamenko, 19. yüzyılda eziyetin bıçak gibi kesilmesiyle dağlardan inip karanlığın içinden ışığa uzanarak açmış, olgunlaşmış pembe bir lotus gibi asil, mağrur, dünyanın kalanına merhaba dedi. Mağara ekosunun güçlü etkisi yok olunca imdada gitarlar yetişti. Flamenkonun yaratıcılarına, o eşsiz komünü kuranlara bugün “ilk bohemler” diyoruz. Onları dünya sahnesinde en tepeye taşıyan olayın ise tam tarihi belli: 1876. Aşk asi bir kuştur. Asi kuşun adı: Carmen.
Haberin Devamı
Stiller karmaşasına son
/

Konu moda ve dekorasyona geldiğinde ne çok yabancı kelime telaffuz ediliyor değil mi? Nedeni şu: stil tanımlarının çevirileri bir yere kadar etkili. Sonu oturgaçlı götürgeçe kadar varabildiğinden tembellik yapmayıp kelimeleri hissetmeye çalışmalıyız. Bohemi anladık herhalde, kısaca sistem dışı, estetik yaratıcılıkta sınır tanımayan, özgürlüklerine düşkün, maddiyattan itinayla uzak duranlar. Kelime bir stile ismini vermeden önce Fransızca’da basitçe çingene anlamına geliyordu ve Avrupa’daki tüm gezgin çingeneler için kullanılıyordu. Bir de Bobo var. Bohem Burjuva demek. 1900’lerin başından 30’lara kadar önce Parizyen sanat çevrelerini, dolayısıyla burjuvazi hatta aristokrasiyi etkisi altına alan bizim engizisyon mağdurlarının stilinin, başka bir şekle bürünmüş hali. Kısaca “çok param var ne yapacağımı bilemiyorum, en iyisi kendime Pasifik’te ada satın alıp orada medeniyetten uzak bir hayat yaşayayım ama hizmetçilerim eksik olmasın” kafası. Bunlardan şimdi de bolca var. Neyse ki en azından sanata destek oluyorlar. Sonraki dalgada şükür ki 68 kuşağı geliyor. Bunlar bohem yaşam stilini, felsefesini daha iyi kavrama kapasitesine sahip. Çiçek çocukların olayları malum. Seviyoruz. 70’lerin sonunda dünyadan müzik, sanat, moda, yaratıcılık, estetik değer ve bunlara dair ikonik personna fışkırıyor. Ama 80’lerde küt diye burnumuzun üzerine çakılıyoruz. Bizi Andy Warhol bile kurtaramıyor. 90’larda Grunge var ama tek başına Kurt Cobain nereye kadar taşır bu dünyayı? Bir pompalı tüfekle onun da işi tamam. Başka? Kate Moss. 90’lar, 2000’ler, 2010’lar... Sadece biricik Kate’imizi izliyoruz. Onun tarzına da Boho Chic deniyor. Boho, Bohem ve Homeless (evsiz) kelimelerinin harmanı. Sonundaki chic kelimesi ise şık demek. Yani “bohemiz, biraz aç, susuz ve evsiz gibi görünüyoruz ama üstümüzdeki her şey pahalı ve markalı.” Yine de o muhteşem boho chic gelinliğiyle geleceğin İngiltere Kraliçesi diğer Kate’in düğününü gölgede bırakan ve en muhteşem gelinler ve gelinlikler şöhret duvarındaki listeye tam tepeden giren Kate Moss’a buradan yüksek hürmetlerimizi yollayalım. Gelelim konumuza...
Rustik bohem nedir?
/

Modada rustik stil diye bir şey yok. Bu öz be öz dekorasyon stili. Dekorasyonda rustik derken, özellikle İngiliz kır/ köy evlerinin o ham, işlenmemiş, elle şekil verilmiş evlerini, patineli eşyalarını, aksesuarlarını kast ediyoruz. Yanlış bir şekilde ülkemizde country olarak da biliniyor. Oysa country daha genel bir kavram.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Rustik bohem ise çingene stilinin romantik pastel versiyonu. Yani çingene ya da bohem deyince aklımıza gelen ne varsa; atlı araba, fırfırlı etekler, danteller, püsküller; saçta, elde, elbisede bol bol çiçek ya da alın bandını alıp içinden parlak renkleri çıkarıp yerine pastel tonlar enjekte ediyoruz. Doğa ise tüm parlak yeşiliyle geri planda. Bu kadar kolay.
Rustik bohem düğün dekorasyonu için:
/

Düğün Saati Nikah, güneş henüz batmadan kıyılmalı. Hatta tepede olsa daha iyi. Çünkü güneş tüm doğa insanları için bereket ve sağlık demek. Üstelik ilerleyen saatlerde konuklarınızla su savaşı yapacaksınız, kurumak için güneşe ihtiyacınız olacak. Ayrıca ellerimizle yaptığımız dekorasyonun gece karanlığında yitip gitmesini istemeyiz değil mi?Nasıl bir yer? En iyisi özel bir çiftlik, büyükçe bir arka bahçe, mümkünse meyve bahçesi ya da daha iyisi zeytinlik... Dev bütçeli bir şehir düğünü yerine az konuklu, hemen her şeyin elde ve evde yapıldığı bir davetle evlenmek, sizi sürekli öpüşme krizinden, her şeyin mükemmel olma stresinden kurtarıp evlendiğiniz günün her anının keyfini çıkarmaya odaklanmanızı sağlayacak.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Renk skalası Krem, bej, kanvas tonları, açık gri ve pasteller, doygunluğu öldürülmüş ressam renkleri... Yeşilin tüm tonları, toprak renkleri.Anahtar kelimeler Patine, ham, vintage, ikinci el, ev yapımı, el yapımı, dantel gelinlik, güpür, dantel kurdele, püskül, rüya yakalayıcısı, cam kavanoz, cam küre, mum, galvaniz kova, keten, çuval, battaniye, hasır, kır çiçekleri, çadır, minder, eski şarap şişesi, sukulent, yüzük yuvası.Başlarken Öncelikle şunu unutmayın. Bugün sevdiklerinizle birlikte olma gününüz. Yani düğünün yarısını gelin odası ya da benzer küçük kapalı bir yere tıkılıp beklemek yok. Bu zaten bohemin ruhuna aykırı! Tanımadığınız insanlar bir zahmet düğününüze gelmesin. Sadece birlikte eğlendiğiniz, yanınızda olmasını istediğiniz birinci derece akraba-eş-dost o gün orada olsun. Anne, baba huysuzluk mu yapıyor? İkna edin. Nikah saatini tüm misafirlerinizle birlikte bekleyin. Gülümseyin.
/

Nedimeler Kız arkadaşlarınızı “Yok sen beyaz giyme, ona da söyle şunu giysin” gibi söylemlerle germeyin. Tersine mümkünse herkes beyaz giysin. Düğündeki her detayın bütüne hizmet etmesini isteyin. Anı yaşarken ne kadar mutlu olduğunuz önemli ama fotoğraf ve videoda daha sonra nasıl bir görüntü görmek istediğinizi de önceden planlayıp uygulayın. Genel olarak tonların uyumu daha sonra anılarınızın aynası olacak fotoğraf albümlerinizi herkesinkinden farklı kılacak. Form arayışı Düzen ve uyum dedik. Bunun için planlama ve tasarım gerekli. Öncelikle dekoratif elemanların formuna karar vermek gerekiyor. Örneğin başa takılan çiçekli taç formunu dekorasyonun tümüne yayarsak neler oluyor bir bakalım.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Çiçekli tak, mumlar ve yüzükler
/

Nikah kıyılırken bir eşikte durmak çok eski bir kelt geleneği. Kemerli ya da dairesel eşik/ tak, yaşamınızın kalan kısmına açılan kapıyı temsil ediyor. Yani orada sadece fotoğrafa fon oluşturmak için durmuyor. Tak meselesi önemli. Yapımı için bir profesyonelden yardım almanızı gerektirecek 3-5 öğeden biri. Hangi çiçeklerle ve dekoratif unsurlarla süsleneceğine önem verin. Size özel olsun. Yine bir başlangıç ve bitiş sembolü olan ateşle çevrelenen dairesel formlar, ortam enerjisini dengeleyecektir.
/

Çeşitli form ve boyutlardaki cam kavanozları dantel yada keten kurdelelerle süsleyerek yapacağınız mumluklar istediğiniz atmosferi yaratmaya yardımcı olacaktır. Led’li ışık zincirleri aynı duyguyu vermese de işinizi görebilir.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Nikah yüzükleri için de bir yuva düşünmekte yarar var. Gerçek bir kuş yuvası gibi tasarlayacağınız küçük bir sepet, ince düşünülmüş detaylardan biri olacak.
Oturma düzeni
/

Kader eşiğiniz yerini bulduğuna göre evet diyeceğiniz ana şahitlik edeceklerin oturma düzenine göz atabiliriz. Sıra sıra dizdiğiniz ham/ masif ahşap sandalyelerinizin bir kenarını keten ya da çuval kumaşından keseceğiniz parçalarla süsleyebilirsiniz. Araya koyacağınız çiçeğin kır çiçeği ya da sadece yeşil bitkiler yani folyaj olması dokuların birbiriyle uyumu açısından önemli. Taka doğru uzanan koridorun kenarlarına galvaniz kovalar içinde yine kır çiçekleri yerleştirebilirsiniz.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Masa düzeni
/

Nikah kıyıldıktan sonra asıl eğlence yemekle birlikte başlayacaktır. Küçük masalarda ayrı gruplar yerine uzun tek bir masada herkesin birbiriyle konuştuğu, kaynaştığı bir ortam yaratmayı tercih edin.
/

Süslü püslü şamdanlar yerine eski şarap şişeleri kullanmak bir alternatif olabilir. Ya da mekanın geneline yayılan cam kavanozları burada da kullanabilirsiniz. Masanın ortasında şerit şeklinde bir çiçek aranjmanı olabilir. Ancak bu aranjman karşılıklı oturan kişilerin birbirini görmesini engellemeyecek kadar alçak olmalı.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Herkes masada yemek zorunda değil. Bahçenin farklı yerlerine hepsi birbirinden farklı oturma köşeleri yaratın. Eski, oymalı klasik bir koltuğu bir iki minderle kombine edebilir, başka bir köşede çadır, battaniye ve minderlerle bir oturma düzeni yaratabilirsiniz.
Fotoğraf köşeleri
/

Selfie zamanındayız. Herkesin çılgın gibi fotoğraf çekip sosyal medyada paylaşacağını şimdiden biliyoruz. O zaman selfie meraklılarına neden bir iyilik yapıp onların yaratıcılıklarını geliştirecek köşeler planlamıyoruz? İki sağlam ağacın arasına ahşap bir panel tutturup, bir aşk/ dilek/ yaratıcılık duvarı yaratabilirsiniz. Renkli kalemler, renk renk etiketler, kağıtlar, küçük ahşap kalpler, pullar, duvara tutturmak için çift taraflı bantlar... Sanat malzemeleri satan bir kırtasiyeye girmeniz yeterli. Neler bulduğunuza kendiniz bile şaşıracaksınız. İster kendiniz önceden tasarlayın, ister arkadaşlarınızın yaratıcılığına bırakın.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Romantik karelerin vazgeçilmezi olan kır salıncağına başka gözle bakıp takınızın bir benzerini salıncak olarak yaptırıp mekana yerleştirebilirsiniz. Buranın en fazla fotoğrafı çekilen yer olacağı şimdiden garanti.
/

Dairesel form arayışınıza en iyi çözümü verecek dekoratif elemanlardan biri de Kızılderililerin ünlü rüya yakalayıcıları... Bunları her yerde, ister ağaçlara asarak, ister masa üzerinde dekorasyonu zenginleştirmek için kullanabilirsiniz.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
Nasıl bir pasta?
/

Aman ha, o herkesin tabağında ayırdığı şeker hamurundan, plastik gibi görünen pastalardan uzak durun. Pasta aynı düğününüz gibi taptaze, serin ve lezzetli olmalı. Gerçek krema, tekrar edelim, gerçek krema ile elde, içine sevgi üflenerek yapılmalı. Bir anne yapsa ne güzel olur mesela.
/

Düğünlerde misafirlere sukulent hediye etmek yeni bir şey değil. Fakat unutulan çok önemli gerçek, sukulentin yaşayan bir bitki olduğu. Onu alıp eve götürüp bir köşeye atacak birisine verilmesi ölmesi anlamına geliyor. Bitki hediye edilmez, dosttur, emanet edilir. Ayrıca herkese hediye vermek zorunda değilsiniz. Tercihiniz bir bitki hediye etmek ise, isteyene 2-3 tane de verebilirsiniz. Yeter ki, küçük dostlarınızı emanet ettiğiniz kişileri iyi seçin.