hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Soma davası: "Maskelerin küflendiğini gördüm"

Soma davası: Maskelerin küflendiğini gördüm
expand
KAYNAK DHA

Manisa’nın Soma ilçesinde, 13 Mayıs 2014'te 301 işçinin şehit olduğu ve 162 işçinin yaralandığı maden faciasının ceza davasının beşinci duruşması, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde başladı. Her biri yaklaşık iki haftalık kısımlar halinde dört duruşmayı geride bırakan davanın bu duruşmasının, 25 Aralık 2015'e kadar devam etmesi bekleniyor.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Sanık avukatları madenci ailelerinin cezalandırılması istedi

Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 8'i tutuklu 46 sanıklı davanın, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşması, yoklamayla başladı. Duruşmada ilk olarak bant görevlisi Ercan Metin, mağdur olarak dinlendi. Yaklaşık 8 yıldır madenci olduğunu anlatan Metin, vardiya sonunda bantta ek yapacakları sırada, bomba patladığı anda çıkan şekilde alev topunu gördüklerini söyledi. Ancak bir koku yada ses duymadığını da vurgulayan Ercan Metin, alevi gördükleri anda güvenli bölgeye kaçtıklarını, ifade etti. Dumanların güvenli bölgeye kadar ulaştığını, burada bulunan 140 kişiden bazılarının hayatını kaybettiğini söyleyen Ercan Metin, Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı'nın 'gaz maskelerinin çalışıp çalışmadığına yönelik' sorusuna ise, "Benim maskem çalıştı ama bazı arkadaşlarımınki çalışmadı. Tıpkı ekmeğin küflenmesi gibi maskelerin küflendiğini gördüm. Maskelerin bazıları da bozuktu. Arada kullanmayı bilmeyen arkadaşlarımız da oldu" dedi.  Olayda ihmal olduğunu, havalandırma sisteminden başlayarak hemen her şeyde bu ihmalin bulunduğunu da öne süren Ercan Metin, "Şikayetçi misin" sorusuna ise, "Suçlu kimse çeksin cezasını. Şikayetçiyim" dedi. 

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Madenci ailelerine "Kaşınıyorlar" sözü salonu karıştırdı 

Megafon sisteminin olması durumunda faciada hayatını kaybeden arkadaşlarının kurtulma ihtimalinin bulunduğunu anlatan Ercan Metin'e, tutuklu sanıklardan İşletme Şefi Akın Çelik soru sorduğu sırada, avukatlar arasında soruların yöneltiliş şeklinden dolayı tartışma çıktı. Bu sırada sanık avukatlarından Yusuf Koçyiğit, mahkeme başkanından salonda bulunan ve kendilerine tepki gösteren ölen madencilerin ailelerinin kimliklerinin tespit edilmesini ve haklarında yasal işlem başlatılmasını istedi. Mağdur ailelerin avukatları da, zaten acılı olan ailelerin, bir kez de bu şekilde cezalandırılmaya çalışılmasının derin yaralar açacağını, bu söylemlerle madenci yakınlarının provake edilmemeleri gerektiğini ifade etti. Bunun üzerine, tutuklu avukatları madenci ailelerini kastedip "onlar da kaşınıyorlar" yanıtını verdi. Yaşanan tartışmaların sürmesi üzerine Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, duruşmaya ara verdi.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Soma davası: Maskelerin küflendiğini gördüm

"Çocuklarımız baba soruyor"

Salondan çıkan madenci yakınlarından Gülten Kavas, "Biz solonda tepki gösterdiğimiz için dışarıya çıkartıldık. İçimiz yanıyor, nasıl tepki göstermeyelim. Çocuklarımız bize. baba soruyor, baba. Onlara ne cevap verilim" dedi. Mağdur ailelerin avukatlarından Sercan Arat ise, "Tanıklara, sorularımızı yönelttiğimiz sırada, üretim zorlaması olup olmadığını öğrenmeye çalıştık. Sanık avukatları bizim bu yönde soru sormamızı istemiyor. Çünkü şunu biliyorlar, madende üretim baskısı olduğunu biliyorlar. Bunun için itiraz ettiler. Sanık avukatlarının bu talebi salonu sinirlendirdi. Mahkeme başkanının bu sırada madenci ailelerini salondan çıkarıp cezalandırması, salonu gerdi" dedi. 

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Duruşma başladıktan sonra salona gelen HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylon da yaptığı açıklamanda, "Yaklaşık 1.5 yıldır, adalet mücadelesi içindeyiz. İstediğimiz bu. Aslında ölenleri getirme şansımız yok ama büyük dava, sonunda adaleti bulup bir daha tekrarlanmamasını sağlamak. Ölümlerin sorumlularını arıyoruz. Ama orada daha fazla sanık olması gerekiyor. Kamu görevlileri de var ihmalde. Bakana kadar uzanan bir ihmaller zinciri var. Kamu görevlileri mutlaka yargılanmalı. Bu sağlanana kadar da mücadelemiz sürecek" dedi.

Soma davası: Maskelerin küflendiğini gördüm

Ocakta bant görevlisi olarak çalışan ve faciadan sağ olarak kurtulan işçilerden Mustafa Elibol, tanık olarak dinlendi. Madende bantçı olarak çalışan Elibol, "Kurtarma ekipleri erken gelseydi, ölü sayısı yarıya düşerdi." dedi.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Maden ocağında 4 yıldır çalıştığını belirten ve olay anını anlatan Elibol, şunları söyledi: "Sabah işe başladıktan sonra, saat 14.00'e kadar bize verilen görevleri yerine getirdik. Bize, vardiya bitince bant tamiri yapılacağı söylendi. Ben de tamir için gerekli malzemeleri, getirdim. Bu sırada bant durdu. Bir arkadaşım, 'elektrik arızası var' dedi, bir diğeri de dinamit patlatılacağı için durdurulduğunu söyledi. Ardından ağır bir malzemenin yere düşmesi gibi güp diye bir ses duydum. Baktığımda püskürür şekilde alev topu gördüm."

"Eğer gelselerdi ölü sayısı yarı yarıya düşerdi"

Alevi görmesiyle birlikte hemen kaçmaya başladıklarını anlatan Elibol, "Alev hızla bizim yüzümüze doğru vurdu. Siyah duman çıktı. Arkadaşlar 'bu yangın çok büyük söndüremeyiz' dedi. Güvenli alana geçtik. Burada sayım yaptığımız zaman 146 kişi vardı. Saat 18.00'e kadar bekledik. Bir anda havanın yön değiştirilmesiyle duman bizim tarafımıza geldi ve hemen bulunduğumuz bölgeden ayrıldık. Bazı arkadaşlarımız dumandan etkilenip bayıldı. Onları kurtarmaya çalıştığımız sırada zorlandık. Sonra dumanın da etkisini artırmasıyla, herkes kendi derdine düştü. Arkadaşlarımızı kurtaramayacağımızı anladık ve bıraktık. Bir arkadaşımla birbirimize destek olarak yukarı çıkmaya çalıştık. O an 10 dakika kadar baygınlık geçirmişim ardından kendime geldim ve yanan bandı kesip yolları açtıktan sonra da kurtarma ekiplerince çıkartıldım." dedi. 

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow