Polisten ismini soran muhabire: "Amerika'ya mı Gülen'e mi söyleyeceksin"

Gezi Parkı olaylarının 2'nci yıldönümünde güvenlik önlemleri Taksim meydan ve Gezi Parkı'nda yoğunlaştı. Polis, sabah saatlerinde Gezi Parkını yaya girişlerine kapattı.

Haberin Devamı

Geceden kalıp banklarda uyuyanlar da polisler tarafından uyandırılıp parktan uzaklaştırıldı. Parkın sivillerden arındırıldığı sırada Zaman Gazetesi muhabiri Emre Şencan'la polisler arasında gerginlik yaşandı. Şencan kısa süreli gözaltına alındı.

Sivil giyimli polisler Emre Şencan'ın etrafını çevirdi. İçeriği anlaşılamayan diyalog sırasında polislerden biri Şencan'ın çenesine sert bir tokat darbesi vurdu.

Cep telefonuyla görüntü çektiği gerekçesiyle

Daha sonra yere yatmaya zorlanan Şencan'la polisler arasındaki diyalogtan cep telefonuyla görüntü çektiği için gözaltına alındığı anlaşıldı. Polisler, bu kişinin haberci kimliğini açıklamadığını söyledi. Şencan'ın polisler arasında parktan çıkarıldığı sırada diyaloglar da sürdü.

Taksim'de "Gezi" alarmı

Gezi'nin yıl dönümünde Taksim kapalı

"Amerika'ya mı söyleyeceksin ?"

Şencan, kendini yumruklayan polisin ismini sordu. O polis de "Amerika'ya mı söyleyeceksin, Fetullah Gülen'e mi söylettireceksin ? " diye çıkıştı. Parktan uzaklaştırılan Şencan'ın daha sonra serbest bırakıldığı öğrenildi.

Basın Konseyi tepki gösterdi

Bu arada Basın Konseyi, Gezi Parkı'nda polisin bir gazeteciye tokat atması ve Gezi Parkı olaylarında ölenleri anmak isteyenlerin engellenmesi ile ilgili yazılı açıklama yaptı.

"Basına yönelik onaylanmayacak olaylar sürerken, Gezi'yi anma çabalarının engellenmesinin, demokratik ülkelerde kabul edilemeyeceği kesindir" ifadelerine yer verilen "Gazetecilerin dövülmesi, demokrasi açısından ürkütücü" başlığıyla yayınlanan açıklama şöyle:

Haberin Devamı

"Taksim'de görev başındaki gazetecilerin çalışmalarını engellemeye yönelik, güvenlik güçlerinin sert tavrı kabul edilemez. Gezi Parkı olaylarını ve bu olaylarda yaşamını yitirenleri anma amaçlı toplantıları izlemeye çalışan gazetecilerin darp edilmelerini, hakarete uğramalarını kabul etmek olanaksızdır. Kim ne şekilde emir vermiş olursa olsun, sağduyulu güvenlik güçlerinin bu tür örseleyici tavır içinde olmamaları gerekir.
Basına yönelik onaylanmayacak olaylar sürerken, Gezi'yi anma çabalarının engellenmesinin, demokratik ülkelerde kabul edilemeyeceği kesindir. Her tür engelleme, demokrasi açısından ürkütücü ve