Sinemacılardan "belgeselsiz" Antalya Film Festivali'ne protesto!
Çoğunluğunu belgeselcilerin oluşturduğu 150'den fazla sinemacı, bu sene Ulusal Belgesel Yarışması'nı kaldıran Antalya Uluslararası Film Festivali'ni protesto ettiklerini ve bunu toplu bir sansür olarak gördüklerini açıkladı.
Documentarist İstanbul Belgesel Günleri, Hangi İnsan Hakları Film Festivali, Yeni Film dergisi, İşçi Filmleri Festivali, Pembe Hayat Kuirfest ve Yapım 13 Mezopotamya Sinema gibi festival ve ekiplerin yanı sıra Necati Sönmez, Berke Baş, Can Candan, Zeynel Doğan, Seray Genç, Ümit Kıvanç, Ertuğrul Mavioğlu gibi isimlerin de olduğu 150 belgeselcinin imzasıyla yapılan açıklamada, festivalden "belgeselcilere toplu ambargo uygulama kararı"ndan vazgeçilmesi istendi.
Sinemacıların yaptığı açıklama şöyle:
"Antalya Altın Portakal Film Festivali, bilindiği gibi 2014 yılında Reyan Tuvi'nin 'Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek' belgeselini yarışma programından çıkararak aleni bir sansür uygulamış, gelen tepkilere rağmen tavrını değiştirmemiş ve sansüre karşı çıkan belgesel sinemacılar ile jüri üyeleri tarafından boykot edilmişti.
3 AYLIK BİLANÇO: 101 siteye sansür; 21 gazeteci ve 4 kuruluşa saldırı; 35 gazeteciye hapis
Geçen yıl yaşanan sansür ile anılan festival, bu yıl adını Antalya Uluslararası Film Festivali olarak değiştirerek programından Ulusal Belgesel Yarışması'nı çıkardığını açıklamış, böylece geçmişteki skandal hatalarını telafi etmek yerine, belgeselcilere toplu ambargo uygulama kararı almıştır.
Tepkiler üzerine festivalin yaptığı 'Belgesel filmlerin ulusal ve uluslararası ana yarışmalara katılabileceği, özel gösterim altında yer alabileceği' yönündeki açıklama ise bir kandırmacadan ibarettir.
"Zararsız belgesellere kucak açılıyor"
Belgesellerin uzun metraj kurmacalarla rekabet ederek Ulusal Yarışmaya seçilebilmesinin zorluğu bir yana 'özel gösterim' başlığı altında festival yönetiminin seçeceği birkaç 'zararsız' belgeselin gösterilmesi festivalin belgesellere kucak açtığı anlamına gelmemektedir.
Antalya Film Festivali yönetiminden "belgesel" açıklaması!
Bizim açımızdan bu ambargonun nedeni açık ve nettir: Belgesellerin siyasi içeriğinden korkulması ve yerli belgesellere toplu sansür uygulayarak bu 'baş belası'ndan hepten kurtulma hevesidir.
Festivaller, belgesellerin yegane gösterim olanağı yakalayabildiği, bilhassa Antalya seyircisinin yoğun ilgi gösterdiği, ele aldıkları konular hakkında bir tartışma ortamının yaratılmasına vesile olan kamusal etkinliklerdir.
Tüm zorluklara rağmen her yıl yüzden fazla belgeselin üretildiği bir ülkede, kamusal kaynaklarla gerçekleştirilen festivallerin bu şekilde belgesel sinemayı dışlayarak belgeselcilere kapılarını kapatması, belgesellerin seyirci ile buluşmasını engellemesi kabul edilemez.
"Festivalin hiçbir etkinliğine katılmayacağız"
Bizler biliyoruz ki festivalin bu tutumu, senelerdir muhalif gazetecileri baskılayan, hapislere tıkan, sadece son bir yılda çoğunluğu muhalif ve Kürt haber siteleri olmak üzere toplam 52 bin internet sitesini karartan, dergileri matbaalardan toplatan yasakçı zihniyetin bir devamıdır.
Bu şartlar altında, biz aşağıda imzası olanlar, festival yönetimi söz konusu sansürcü yaklaşımını terk edene kadar Uluslararası Antalya Film Festivali'nin hiçbir etkinliğine katılmayacağımızı bildiriyor ve tüm sinemacı meslektaşlarımızı bizimle bu konuda dayanışmaya çağırıyoruz."