Henry James'in başyapıtı Amerikalı Türkçe'de
Henry James'in dünyanın dört bir yanından insanları mıknatıs gibi kendisine çeken 19. yüzyıl Paris'inde aristokrat bir kadına aşık olan Newman'ın arada kaldığı iki farklı dünyanın gerilimini anlattğı başyapıtı Amerikalı okurla buluşuyor.
Ayrıntı Yayınları Henry James'in başyapıtı Amerikalı, Brezilyalı Rahip Frei Betto'nun Fidel Castro ile yaptığı röportajdan hareketle kaleme aldığı Fidel ve Din, Charles Baudelaire'in "Avrupa'yı etkileyen son lirik başyapıtı" Kötülük Çiçekleri, Neşe Yaşın'ın "nereye giderse gitsin kendi kafesini, yaralarını yanında taşıyan insanın" mutsuzluğunu ve çıkmazlarını dizelere döktüğü Üşümüş Kuşlar kitaplarını Temmuz ayında okurla buluşturuyor. Henry James'in Amerikalı kitabını Mustafa İrfan Seyrek, Fidel ve Din'i Özgül Erman, Kötülük Çiçekleri'ni ise Ahmet Necdet Türkçeye çevirdi.
Demokrasi ne tür bir despotizm tehlikesi taşıyor?
Amerikalı
Henry James'in başyapıtı denebilir Amerikalı için. Gerçekçi anlatımını romantik-melankolik çıkışlarla bezeyen James, bu çarpıcı romanında bir dönemin, yani 19. yüzyıl Avrupası'nın kusursuza yakın bir panoramasını sunuyor.
Anlatının mekânsal merkezi 19. yüzyılın bir tür arzu nesnesi sayılabilecek Paris'tir. Özellikle entelektüel açıdan büyüleyici bir kenttir Paris ve dünyanın dört bir yanından insanları mıknatıs gibi kendisine çekmektedir. Avrupa kıtasının kültürel nabzı Paris'te atmaktadır. Müzik, edebiyat, resim ve diğer sanatlardaki gelişmelerin sunumu Amerikalı'nın estetik dokusunu oluşturur.
Bauman'dan "Özgürlük evrensel bir koşul mu?" sorusuna yanıt
Romanın esas karakteri Newman, Fransız aristokrat sınıfıyla temas kuran, meraklı, davranışlarında rahat bir karakterdir. He ne kadar varlıklı olsa da hoşlandığı kadınla evlenmesinin önünde yığınla engel vardır; kültüre düşkün, sanata meraklıdır ama nihayetinde bir "lord" değildir, alaya alınır, yer yer gururu incinir, ama ısrarcıdır da:
Ayrıntı Yayınları'ndan yeni şiir dizisi
"Newman kafası karışık bir durumda kıza baktı. Suçlanmış olduğu komik çam devirmelere karşın, budalalıktan çok uzak biriydi. Kız bir oyun oynamaktaydı; kendisinin estetik açıdan gelişmemiş olmasına acıyor de-ğildi. Kazanmayı umduğu şey neydi? Kız büyük oynuyor, yüksek risk alıyordu; elde edeceği ödül de ona göre olmalıydı. Newman, ödülün büyük olabileceğini öngörse de, arkadaşının yürekliliğini hayranlıkla karşılamaktan kendini alamıyordu. Önemli miktarda bir parayı, bir eliyle yapmak istediği şeyler için tutarken, diğer eliyle havaya saçıyordu."
İki farklı dünya arasındaki gerilimlerin serinkanlı bir biçimde işlendiği Amerikalı, miadını doldurmak üzere olan bir dünya ile şekillenme faslında olan bir dünya arasındaki var olma krizlerine ışık tutuyor. Bu açıdan tarihsel bir niteliğe de sahip.
Fidel ve Din
Bin yıllardır cehalet taraftarlığıyla dokunan ağın altında gizli kalan gerçekler vardır. Devrimin ilk yıllarında, Fidel Castro bunu şöyle belirtmişti: "Bizi yalanla evlendirip onunla yaşamaya mecbur kıldılar. O yüzden gerçekleri duyduğumuzda dünya başımıza yıkılıyor sanıyoruz."
Hıristiyanlar ile Komünistler arasında sıkı politik bağlar kurma olasılığının üzerine örtülen kalın peçe, Fidel'in Brezilyalı Rahip Frei Betto'ya verdiği bu röportajda kalkıyor.
Okurun burada üzerine düşünebileceği şey hiç görülmedik, duyulmadık bir olay. Sözcüğün sözlük tanımına bağlı kalarak adlı adınca söylersek, bu röportajı okuyacak kişi "insanları hayran bırakan, doğaüstü sayılan olay"la, yani bir mucizeyle karşılaşacaktır.
Komünistlerin inançlı insanlarla anlaşmasının mümkün olmayacağı dogması, zenginlik-yoksulluk veya zulüm-adalet terazisinde yerle bir oluyor. Fidel "somut durumun somut tahlili" ilkesini hassas bir konuda ele alarak, hayata ve teoriye dair ustalığını gözler önüne seriyor.
Sosyalistlerin din meselesine bakışı bu kitapta yeni ve şaşırtıcı yollar buluyor. İnsanlığın kaderi için içtenlikle kaygılanan herkesin üzerine derin derin düşünmek isteyeceği bir mesele bu.
Kötülük Çiçekleri
Walter Benjamin'in "Avrupa'yı etkileyen son lirik başyapıt" olarak nitelediği Kötülük Çiçekleri, birçok şair ve eleştirmene göre modern şiirin kurucu basamağıdır.
Büyük kentin ve "aradaki insan"ın bir daha dinmeyecek olan cehennemi, şairin vicdan azabının aynalarında öfkeli bir içtenlikle resmedilir.
Victor Hugo'nun "Sanat göğünü bilinmedik bir ölüm ışığıyla süslediniz" diye selamladığı Baudelaire'in bu "dehşet dolu" çiçekleri, yayımlandığı yıllarda kamu ahlakına saldırıyla itham edilerek cezalandırılmıştı. Kötülük Çiçekleri, Baudelaire'in insanlığa armağan ettiği ölümsüz bir başyapıt.
Üşümüş Kuşlar
Üşümüş Kuşlar, "nereye giderse gitsin kendi kafesini, yaralarını yanında taşıyan insanın" mutsuzluğunu ve çıkmazlarını iki kişinin ilk bakışta çok öznel görünen ilişkisi üzerinden dizelere döküyor.
Kitabın bütününe yayılan aşk şiirleri, "insanın kendi yalnızlığı kadar başkalarının yalnızlığından da beslenen kederli bir ışığın" eşliğinde, siyasal çatışmaları, şairin bölünmüş ülkesinin acılarını dile getiriyor.
Okurun imgeleminde tamamlanabilecek yarım bırakılmış "küçük hikâyeler"den oluşan kitap, dayatılmış veya kabullenilmiş her türlü tutsaklık biçimine karşı masumiyet, arınma, direnç ve özgürleşme tutkusuna kanat verme çabasında...