Erdoğan'dan Özgecan cinayeti protestosuna tepki: "Dans etmek nedir, fatiha oku"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kadına yönelik şiddetin dansla protesto edildiği ve Mersin'de Özgecan Aslan'ın öldürülmesiyle çakışan uluslararası etkinliği hedef aldı. Erdoğan, "Biliyorsan bir Fatiha oku, bilmiyorsan rahmet dile. Ailesine bir başsağlığı dile. Dans ediyor. Bunun bizim kültürümüzdeki yeri nedir? Adeta sanki o ölümden zevk alıyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Müteahhitler Birliği'nin düzenlediği, Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Ödül Töreni'nde konuştu. Burada Özgecan Aslan'ın öldürülmesini dans ederek protesto eden kadın örgütlerini hedef aldı. Erdoğan, şunları söyledi:
"Bunlar kendi ülkelerine kendi değerlerine o kadar uzaklar ki, geçtiğimiz günlerde hunharca katledilen Özgecan'ımızın ölümünü dans ederek güya protesto ediyorlar. Bu ne biçim iştir yahu. Yahu önce sen biliyorsan bir Fatiha oku, bilmiyorsan rahmet dile. Ailesine bir başsağlığı dile. Dans ediyor. Bunun bizim kültürümüzdeki yeri nedir? Adeta sanki o ölümden zevk alıyor. Bu, bu anlama gelir. Ölüm karşısında, acı karşısında dans etmek nedir bizim kültürümüzde belli. Tabii ateş düştüğü yeri yakar. Özgecan kızımıza ben bir kez daha cenabı Allahtan rahmet, acılı ailesine, sevenlerine ve bütün milletimize başsağlığı diliyorum. Bu alçaklığın, bu canice, vahşice yapılan bu katlin failleri yakalandılar. İnşallah hak ettikleri cezayı en ağır şekilde almaları için de davanın bizzat takipçisi olacağım, şu anda da zaten takip ediyorum."
Nazlıaka'dan Erdoğan'a "danslı protesto" yanıtı
Erdoğan kadına şiddetin Türkiye'nin kanayan bir yarası olduğunu söyleyerek, "Bizim inancımızda insan 'eşrefi mahlukattır'. Yani yaradılmışların en şereflisidir. Dikkatinizi çekiyorum, erkek, kadın, çocuk denmiyor; insan deniyor" ifadelerini kullandı.
"Kadına şiddet, Allah'ın emanetine ihanettir"
İşte Diyarbakır Cezaevi'ndeki işkence yöntemleri
Erdoğan, kültürlerinde de kadının ayrı ve özel bir yeri olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Selçuklu'yu anarken Terken Hatun'u, Osmanlı'yı anarken Hayma Anayı, Bala Hatun'u, Nilüfer Hatun'u anmadan geçemeyiz. Annesi Hafza Valide Sultan'ı zikretmeden Kanuni Sultan Süleyman'ı anlatamayız. Zübeyde Hanım'ı anmadan Gazi Mustafa Kemal'i anlayamayız. Cumhuriyetin kuruluşunda da kadınlarımız çok önemli roller üstlenmiş, çok büyük fedakarlıklar üstlenmiştir. Şu cüzdanlarımızdaki 50 liralık banknotu hazırlarken, arkadaşlara yaptırdığım çalışma önüme geldiğinde dedim ki, 'Bir de biz tarihimizde başarılı hanımlarımız var. Onlardan bir tanesinin resmini de buraya koyalım.' Ve Osmanlı'nın son döneminin, Cumhuriyetin ilk romancılarından Fatma Aliye Hanım'ın resmini buraya koyduk. Buna rağmen kimi zaman töre denilerek kadının şahsiyetinin yok edildiğine, kimi zaman çağdaşlık denilerek kadının metalaştırıldığına şahit oluyoruz. Buradan açıkça ifade ediyorum, kadını zayıf görerek, kadını korunmasız görerek, aciz görerek ona şiddet uygulayan her kim olursa olsun, alçaktır, zavallıdır. Kadına şiddet uygulamak Allah'ın emanetine ihanet etmektir. Cahiliye döneminde kız çocuklarını cinsiyetlerinden dolayı diri diri toprağa gömenle, üstünlüğünü göstermek için kadına şiddet uygulayan arasında bizim nazarımızda hiçbir fark yoktur. Cahiliye döneminde kadını bir eşya gibi alıp satanla bugün medyada, sokakta, iş yerinde onu bir meta gibi pazarlayanla bizim nazarımızda yine hiçbir fark yoktur."
"Kadınları 'hak ettikleri konuma' getirmenin mücadelesi içinde oldum"
Bütün siyasi hayatı boyunca kadınları "hak ettikleri konuma getirmenin" mücadelesi içerisinde olduğunu söyleyen Erdoğan, "Kadını şiddete karşı da metalaştırmaya karşı korumaya da mücadele ettim; etmeye devam ediyorum. Kurucusu olduğum siyasi partide kadınların siyasette erkeklerle eş değer düzeyde temsili için her türlü çabayı gösterdim" şeklinde konuştu.
Erdoğan, kadının siyasetteki temsilini, "geçmişle kıyaslanamaz düzeyde" artırdıklarını ileri sürdü. Başbakan olduğu dönemde kadınların ekonomik ve sosyal durumunu ilerletmek için pek çok çalışma yaptıklarını ifade eden Erdoğan, şunları dile getirdi:
"Anayasada, kanunlarda, yönetmeliklerde yaptığımız değişikliklerle kadınları maruz kaldığı cinsiyet eşitsizliğinden kurtarmanın çabasında olduk. 2009'da kurduğumuz Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu ile bu konunun Meclis'te sürekli denetim ve izleme altında olmasını temin ettik. 2012'de çıkardığımız Ailenin Korunması ve Kadına Şiddetin Önlenmesi Kanunu bu alanda gerçek bir devrim niteliğindedir. Aynı çerçevede yürütülen pek çok çalışma ile bu hususta ülkemizde yeni bir dönemin başladığına inanıyorum. Eğitim ve istihdamda kadınlara pozitif ayrımcılık uygulayan pek çok proje ve uygulamayı hayata geçirdik. Son olarak kadın istihdamını hayata geçirecek bir dizi kanun değişikliği gerçekleştirdik. Tüm bunlar elbette ki önemli ama daha nemlisi bütün bu yasal değişikliklerin uygulamasındaki eksiklikleri gidermek için ek tedbir ve müeyyide mekanizmaları geliştirmektir. Ancak böylelikle uzun vadede zihinlerdeki kafalardaki anlayış değişecektir."
"Bu olay hepimizin kızının başına gelebilirdi"
Konuşmasını sürdüren Erdoğan, salonda bulunan topluluğa şöyle seslendi:
"Özellikle karar mekanizmalarının büyük çoğunluğunu oluşturan siz beyefendilere sesleniyorum: Bu olay hepimizin kızının başına gelebilirdi. Bu konuyu işte bu hassasiyetle sizler, bizler sahiplenmedikçe gerçek bir iyileşme mümkün olmayacaktır. Ben Özgecan kızımızın vefatıyla ortaya çıkan hassasiyetin bu yönde yeni bir dönemin başlangıcı olmasını temenni ediyorum. Bu elim hadiseyi, bu önemli toplumsal sorunumuzu günlük siyasete tevessül etmeye çalışan herkesi de huzurlarınızda kınıyorum, lanetliyorum" dedi.
Kadıköy'de kadınlar şiddete karşı dans etti
Erdoğan'ı kızdıran danslı protesto: "One billion rising"
Erdoğan'ın konuşmasında eleştiri yönelttiği protesto etkinliği, tüm dünya çapında gerçekleştirilen ve kadına şiddete yönelik farkındalık uyandırmaya çalışan, "One billion rising" (1 milyar ayağa kalkıyor) adlı danslı protesto etkinliği. CHP milletvekilleri Aylin Nazlıaka ve Melda Onur'un da katıldığı etkinlik, tüm dünya ile aynı anda 14 Şubat'ta Türkiye'de kapıldı. Etkinliğin tarihi, Özgecan Aslan'ın öldürülmesiyle de çakışarak, kadına yönelik şiddetin yakıcılığını bir kez daha ortaya koydu.
Sevda Türküsev'den tacize uğrayan kadınlara: Susun ve doktora gidin
Tecavüz, idam cezası olan ülkelerde de yaygın
Özgecan Aslan soruşturmasına gizlilik kararı
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Ankara'da korkunç kaza! Önüne gelene çarptı
KABİNE TOPLANTISI GÜNDEM MADDELERİ | Kabine Toplantısı ne zaman, YARIN MI? Asgari ücret, Suriye’deki gelişmeler...
Kayak Merkezlerinde Yılbaşı Yoğunluğu
100 Binde 1 Görülüyor: Doktorlara Ameliyatta 'Mide' Şoku!
Bu Kaçıncı? Fenomenin 'Estetik' Ölümü Sonrası Aynı Soru Gündemde: Her Estetik Güvenli Mi?