Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan HDP'ye çağrı

Başbakan Ahmet Davutoğlu, HDP'ye çağrıda bulundu, "Hükümetimizin çözüm süreci konusundaki iradesi tam ve kesindir. Kimse bundan şüphe etmesin. Ama çözüm sürecini başarıya ulaştırmak konusunda kamu düzenini koruma irademiz de aynı şekilde tam ve kesindir. Eğer bu konuda bütün aktörler hemfikirse onlarla beraber yürürüz" dedi. Davutoğlu, "AK Parti'nin çözüm sürecinin partneri olmaktan çıktığı" görüşünü savunarak, "seküler güçlerin sorumluluk almasını" isteyen Aysel Tuğluk'u da "darbe çağrısı" yapmakla suçladı.

Haberin Devamı

Partisinin grup toplantısında konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, 6-7 Ekim'de 40 kişinin yaşamını yitirdiği Kobani protestolarına değindi. Başbakan Davutoğlu, "Şimdi herkesin bir muhasebe yapma zamanıdır" diyerek, HDP'ye mesajlar verdi. Davutoğlu, 2005'te Recep Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır'da yaptığı konuşmadan sonra evrensel haklar ölçüsünde bir siyaseti ilan ettiklerini dile getirerek şunları anlattı:

"AK Parti ne zaman kenetlenmiş bir Türkiye anlayışıyla yola çıkmışsa engellenmeye çalışıldı. 2006'da o zamanki adından başka hiçbir özelliği Cumhuriyetle bağdaşmayan Cumhuriyet mitingleri yapıldı. Arkasından e-muhtıra verildi. Biz yılmadık, Türkiye'yi terör belasından kurtarmak için yoğun bir çaba içine girdik. Arkasından Oslo süreciyle birlikte provokasyonlar yaşandı."

HDP'ye: "Sanki o vandalizme hiç hisseleri yokmuş gibi..."

Daha sonra sözü Kobani protestolarına getiren Davutoğlu, HDP'ye şunları söyledi:

"Sanki onların Kobani bahanesiyle yapılan o talan, vandalizmde hiç hisseleri yokmuş gibi hükümete çağrıda bulundular. O çağrıların karşılık bulması için herkesin muhasebe yapması lazım. Geçen sene TBMM'de Çözüm Süreci Komisyonu oluşturduk, Nisan'da akil insanlar heyeti oluşturduk. Mutabık kalınan husus Mayıs ayında terör unsurlarının Türkiye'yi terketmeleriydi. Terkettiler mi? Her hangi bir adım attılar mı? Çünkü onlar bu zamanı kazanıp Türkiye'yi yeniden istikrarsızlaştırma hedefinde. O günlerde Gezi provokasyonları yaşandı. Arkasından hükümetimiz kararlı bir şekilde demokratikleşme paketini açıkladı ve hayata soktu. 16 Kasım'da Başbakanımız ve Barzani'nin çağrısı ile çözüm süreci yeniden ivme kazandı. 17-25 Aralık provokasyonuyla yine darbe vurmaya çalışıldı. O zamanki adıyla BDP buna karşı bir irade sergilemedi."

Haberin Devamı

"Defakto durum oluşturalım diyorlarsa, izin vermeyiz"

"77 milyonu kardeş kılmak için, ebediyete kadar birliğini sağlamak için çözüm süreci iradesini ortaya koyduk. Malazgirtte yanyana duran kardeşlerin cumhuriyet iradesinde birleşmesi için bu çözüm süreci iradesini ortaya koyduk" diyen Davutoğlu, "Haziran ayında hukuki çerçeve oluştururken, onlar Ankara'da siyaset yaparken, ilişkide oldukları bazı gruplar eşkıyalık yapmaya kalktılar, haraç almaya kalktılar. Biz bunların hepsinin üzerine gittik ve bekledik ki HDP bunların üzerine gitsin ve kendi çözüm süreci iradesini açıklıkla ortaya koysun. Yeni hükümet kurulduğunda yaptığımız ilk iş, daha güvenoyu almadan yaptığım ilk toplantı çözüm süreci mekanizmasını oluşturmatoplantısı oldu. 1 Ekim'de de Başbakanlık kararnamesiyle çözüm sürecimekanizmasını ortaya koyduk. Peki cevap ne oldu? 6-7 Ekim'de eşkıyalıklarınızirveye çıkardılar. Biz bunlara sessiz mi kalacağız! Biz bu irademizi sürdüreceğiz. Bunu hiçbir ananın yüreğine ateş düşmesin isteyen 77 milyon insanımızın beklentisiyle sürdüreceğiz. Kendilerinden başka hiçbir siyasete hayat hakkı tanımmayan bir defakto durum oluşturalım diyorlarsa ona izin vermeyiz."

Haberin Devamı

Aysel Tuğluk'a "darbeci" suçlaması

Başbakan Davutoğlu, HDP Milletvekili Aysel Tuğluk'un, "AK Parti'nin çözüm sürecinin partneri olmaktan çıktığını" belirterek, "Bu açıdan süreç konusunda devletin geleceğini düşünenler ve seküler güçler hızla sorumluluk almalıdır" şeklinde kaleme aldığı görüşlerini de sert bir şekilde eleştirdi. Davutoğlu, "CHP ve HDP için burada 'birisi Kürt diğeri Türk Baas'ı' demiştim. HDP'li bir milletvekili AK Parti'ye karşı seküler güçlerle işbirliği çağrısı yapıyor. Aynı cumhuriyet mitinglerinde AK Parti'ye karşı darbe çağrısı yapanlar gibi. Daha Dersim'de özür dileme iradesini bile gösteremeyen bir partiyle işbirliği ise buyursun beraber olsunlar. Zalimlikte, Esad'ı desteklemekte beraberler" dedi.

Haberin Devamı

"Beraber yürürüz ama..."

HDP'nin İmralı heyetinde yer alan milletvekillerinin dün düzenledikleri basın toplantısı ile kendilerine yönelttikleri eleştirilere de yanıt veren Davutoğlu, "HDP'li milletvekilleri sanki barış meleği gibi basın açıklaması yaptılar. Kusura bakmasınlar. Yapmaları gereken şey, barışçıl demokratik siyaseti kabul etmek. Şiddeti mazur gördükleri zaman bu siyasetin dışına çıkar ve demokratik olma özelliğini kaybederler. Çıksınlar '6-7 Ekim'de yapılanlar demokrasiye de çözüm sürecine de ihanettir' desinler. Bölgede de sıradan vatandaşlara sorsunlar, o olayları onaylayan yok. Bir kez daha buradan sesleniyorum. Hükümetimizin çözüm süreci konusundaki iradesi tam ve kesindir. Kimse bundan şüphe etmesin. Ama çözüm sürecini başarıya ulaştırmak konusunda kamu düzenini koruma irademiz de aynı şekilde tam ve kesindir. Eğer bu konuda bütün aktörler hemfikirse onlarla beraber yürürüz. Ama amaçları beraber yürürken bir yandan da sağı solu yakmak ise buna izin vermeyiz" diye konuştu.

Haberin Devamı

CHP ve MHP'ye çağrı: "Alana inin"

Başbakan Davutoğlu, CHP ve MHP'nin de çözüm süreci konusundaki kararlılıklarını istismar ettiğini söyleyerek şu çağrıda bulundu: "Türkiye'nin birlik beraberliğini korumak Ankara'dan olmaz, alana inin alana."

Konuşmasında, "Güneş doğudan bir kez doğdu mu, yükselir" diyerek AK Parti'nin 2002 yılında iktidara geldiği günden bu yana ekonomi ve siyasette yarattıkları değişimi anlattı. İhracat rakamlarındaki artışı ve ithalattaki gerilemeyi anlatan Davutoğlu, Türkiye'nin 2008'de yaşanan ekonomik krizden etkilenmediğini söyledi ve şunları anlattı:

"Küresel ekonomik krizi gördüğümüz andan itibaren muhtemel daralma piyasalarının alternatifi diye araştırdık. O yılları hatırlayın. Avrupa'yla ticaretimiz çok ileriyken, oralarda daralma olacağını düşünerek Ortadoğu ve Afrika'ya yayıldık. O nedenle krizi hissetmedik. Afrika ve Ortadoğu'da Arap Baharı başladığında oralarda daralma olacağını öngörerek, yeni piyasalara açıldık."

İhracatçılara teşekkür

Davutoğlu, ekonomide devlet ve iş dünyasının ortaklaşa hareket etmesiyle başarı sağlandığını ifade ederek, "Felaket senaryolarından etkilenmeyen ihracatçılarımıza teşekkür ediyorum" dedi.

"Gerçekten dedikleri gibi ülke ekonomosinde bu ölçekte bir yolsuzluk olsaydı, bu kalkınma sağlanabilir miydi?" sorusunu soran Davutoğlu, bu kalkınma rakamlarına 1990'larda ulaşılamadığını, çünkü dönemin iktidarlarının ülkenin dar imkanları küçük bir gruba dağıttığını ileri sürdü. Seçim dönemlerinde bir seçim ekonomisi uygulamadıklarını dile getiren Davutoğlu, kendileri dışındaki siyasi partileri geçmişte seçim ekonomisi uygulamakla ve popülizm ile suçladı. Davutoğlu, "Biz ise şunu biliyoruz, her seçimden sonra nasıl olsa iktidarız. Bunun için popülizme girmemize gerek yok. Şimdi de 2015 seçimlerine gidiyoruz ve bütçe açığı düşüyor" diye konuştu.

"2015'te 2023 vizesini alacağız"

Konuşmasında CHP ve MHP'yi halktan uzak olmakla suçlayan Başbakan Davutoğlu, "MHP lideri, CHP lideri neredeydi? Hiç halkla karşı karşıya geldiler mi? Ankara'da kapalı salonlarda AK Parti'ye saldırmakla meşgullerdi. Sizez önerim halka gidin. Kendi kendine konuşan ve sonra da kendi partileriniz içindeki tirbülanslarla uğraşmak yerine alana inin, halkla buluşun. 2015 seçimlerine giderken 2023'e kadar gidecek iktidarın da vizesini inşallah alacağız. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın" şeklinde konuştu.

"Kılıçdaroğlu, muhtemelen aynayla konuşuyor"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Avrupa'da Asya'da kiminle konuşsam Türkiye ile ilgili endişe beyan ediyor" sözlerini eleştiren Başbakan Davutoğlu, şunları anlattı:

"8,6 milyar dolar yatırım yapan yatırımcılar neyden endişe duydular. Tabii Kılıçdaroğlu'nun kimlerle konuştuğunu bilmiyoruz. Muhtemelen aynayla konuşuyor ama başkasıyla konuştuğunu sayıyor. Bizim Asya'da, Avrupa'da kimlerle konuştuğumuz belli. Siz Kılıçdaroğlu'nun Asya'da Avrupa'da her hangi biriyle, bir entelektüelle konuştuğunu gördünüz mü? Ya da her hangi birinin Kılıçdaroğlu'nu arayıp da görüşünü sorduğunu gördünüz mü? Biz Avrupa'ya gittiğimizde bir Avrupalı, Ortadoğu'ya gittiğimizde bir Ortadoğu'lu, Orta Asya'ya gidince bir Türk olarak, Balkanlara gidince bir 'evlad-ı fatihan' olarak konuşuruz. Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarında bir mesaj var mı? Kimlere ne mesajlar veriyor? CHP, MHP ya da HDP'nin siyasi yaklaşımı şudur diye bir makale okudunuz mu? AK Parti'nin son 12 yılda hakkında yazıldığı kadar başka hiçbir hareket hakkında yazılmamıştır."

Yapısal Dönüşüm Programının ilk 9 başlığını açıkladı

"Eski Türkiye'de nüfusun yüzde 30'u günde 4 doların altında yaşıyordu, şimdi sadece yüzde 2'si yaşıyor. Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklara karşı yola çıkmış AK Parti iktidarı inşallah bunu da aşacaktır" diyen Başbakan Davutoğlu, hükümet programlarında yer alan "Ekonomideki Yapısal Dönüşüm Programı"nın 9 başlıktan oluşan ilk pakedini perşembe günü açıklayacaklarını duyurdu. Davutoğlu, ekonomide artık sadece atıl kapasitenin kullanımını artırmanın ötesinde yapısal dönüşümlere ihtiyaç olduğundan hareketle çalışma yaptıklarını belirterek, 9'ar ve 8'erli paketler halinde her ay açıklayacaklarını söyledi ve Bakanlar Kurulu'nda bu konunun onaylandığını söyledi. Davutoğlu, Perşembe günü açıklanacak pakette yer alacak bu başlıkları saydı:

-İthalata olan bağımlılığın azaltılması programı
- Öncelikli teknoloji alanlarında ticari geliştirme
-Kamu alımları yoluyla yerli teknoloji geliştirme
-Yerli kaynaklara dayalı enerji
-Enerji verimliliğinin geliştirilmesi.
-Tarımda su kullanımının etkinleştirilmesi.
-Sağlık endüstrilerinde yapısal dönüşüm programı
-Sağlık turizminin geliştirilmesi programı
-Taşımacılıktan lojistiğe dönüşüm

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Sabrımızın sınırı var"

HDP'den Davutoğlu'na: "Haddin değil"

Aysel Tuğluk: "Kobani yoksa, çözüm süreci de yoktur"

Cemil Bayık: "ABD çözüm süreci için üçüncü göz olsun"