Bugün "Çölleşme ile mücadele günü"
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, çölleşmenin, Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri olduğunu ifade ederek, "Çölleşme ile mücadele şarttır ve zaman geçirmeden bir an önce çözülmesi gereken bir husustur" dedi.
Çevre ve Orman Bakanlığınca, düzenlenen "Çölleşme ile Mücadele Türkiye Ulusal Eylem Programı Değerlendirme Toplantısı" Türkiye'de Çölleşme ve Milli Ağaçlandırma Seferberliği'nin tanıtım filmiyle başladı.
Çevre ve Orman Bakanı Eroğlu, yaptığı konuşmada, 17 Haziran'ın tüm dünyada "Çölleşme ile Mücadele Günü" olarak kutlandığını hatırlatarak, çölleşmenin, Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri olduğunu söyledi.
Sorunun çözümü için ilave imkanlar gerektiğini ifade eden Eroğlu, "Hakikaten bu, vahim bir durumdur. Çölleşme ile mücadele şarttır ve zaman geçirmeden bir an önce çözülmesi gereken bir husustur. Ben de şahsen bu konuya önem verdiğimi, sonuna kadar bununla mücadele edeceğimi bildirmek isterim. Bu görüşü, Türkiye'de herkese yaymak gerekir" diye konuştu.
Toprağın önemine işaret eden Eroğlu, "1 santimetre karelik toprağın oluşumu için 600 yıla yakın geçmesi gerekiyor. Öyleyse mevcut topraklarımızı kaybetmememiz gerek" dedi.
Türkiye'de çalışan nüfusun yüzde 45'inin tarım sektöründe olduğunu belirten Eroğlu, ülke için toprağın öneminin büyük olduğunu ifade etti.
Çanakkale'de ve diğer şehirlerde yüzbinlerce Türk'ün kanlarıyla bu toprakları suladığını dile getiren Eroğlu, "Bu toprakları çölleşmeye terk etmek, onların aziz ruhlarına saygısızlık olacaktır. Buna hassasiyet göstermek gerek" diye konuştu.
Veysel Eroğlu, Türkiye'nin Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi'ni diğer BM ülkelerinden daha geç imzaladığını ancak aradaki mesafeyi kapatmak için yoğun çaba harcandığını kaydetti.
"Mümbit araziye fabrika kuramazsınız"
Türkiye'de daha önceden çevre düzenlemesi çalışması yapılmadığını, 2005 yılından önce toplam yüzde 5'i düzenlendiğini, bugüne kadar ise yüzde 55'inin planlandığını söyleyen Eroğlu, "Nereye orman, nereye sanayi tesisi kurulacak. Bunlar belirli. Mümbit, halk arasında 'adam eksen biter' denilen araziye fabrika kuramazsınız. Yok öyle şey kardeşim.
Buralar toprağın son derece hassas olduğu alanlar. Biz sanayiye karşı değiliz. Ancak git fabrikayı yamaçta kur. Bunların artık önemsenmesi lazım" dedi.
Eroğlu, çölleşmeyle mücadelede en önemli çalışmanın "Milli Ağaçlandırma Seferberliği" olduğunu belirterek, vatandaşları ağaç dikmeye çağırdı.
Veysel Eroğlu, Bakanlık yetkililerine de plaket vermek yerine, ağaç dikilmesi talimatını verdi.
Eroğlu, Çölleşmeyle Mücadele Birinci Gözden Geçirme Toplantısı'nın Türkiye'de yapılacağını bildirerek, bunun Türkiye için önemli bir başarı olduğunu belirtti.
Sivil toplum kuruluşlarının da destek vermesini isteyen Eroğlu, "Eylem planındaki hedeflerimizi tam olarak tutturmamız lazım. Marifet, iltifata tabidir. Öyleyse kim çok çalışıyorsa onu alnından öperim.
Gelecek yıl bir jüri olsun. En başarılı ilk üç kurum, kamu da olur sivil toplum kurumu da. Ona ödül verelim. Her şeyi teker teker kontrol edeceğiz. Türkiye'nin bu konudan başarıyla çıkacağına inanıyorum" diye konuştu.
"Toprakları korumak hepimizin görevi"
Trakya Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Yönetimi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemil Cangır, BM raporuna değinerek, "İnsanoğlunun dünya kaynaklarını bu şekilde kullanması durumunda kendi soyunu yok edeceğini" ifade etti.
Paris'te, 1994'te çok sayıda ülkenin katılımıyla "Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi"nin imzalandığını belirten Cangır, Türkiye'nin de bu sözleşmeye taraf olduğunu söyledi.
Toprakların kolayca çölleştiğini, ancak geri kazanımının oldukça zor olduğunu ifade eden Cangır, "Uğruna binlerce şehit verdiğimiz bu vatan topraklarını korumak hepimizin görevi" dedi.
Çölleşmeyle Mücadele Şube Müdürü Erdoğan Özveren ise erozyonun, Türkiye'de en önemli çölleşme nedenlerinin başında geldiğini bildirdi. Çölleşmeyle Mücadele Ulusal Eylem Planı'nda birçok bakanlığın ve sivil toplum örgütünün bulunduğunu belirten Özveren, planlanan çalışmaların gerçekleştirildiğini anlattı.