Ergenekon'da son durum

Ergenekon'da gözaltına alınan Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay, emekli Tümamiral İlker Güven ve Neriman Aydın serbest bırakıldı, Osman Gürbüz, Kemal Aydın ve Durmuş Ali Özoğlu tutuklandı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Balbay, Güven ve Aydın'a yurtdışına çıkış yasağı konuldu.

Mustafa Balbay, serbest bırakıldıktan sonra gazetecilere yaptığı ilk açıklamada, "Terörün her türlüsüne karşıyım. 'Terör örgütüne üye olmak' suçundan gözaltına alındım. Ruh halim; terör yaralısıyım hissediyorum kendimi" dedi.

Soruşturmayla ilgili başından beri bir gazeteci olarak dezenformasyondan yakındığını söyleyen Balbay, "Şimdi ben de bu konuda bilgi vermeye yetkili bir kişi olmadığım için sizi yanlış bilgilendirmeyeyim" diye konuştu.
 
Basın kartını göstererek, "İçeriye sadece bu kimliğimle girdim. Gazeteci kimliğimle girdim, gazeteci kimliğimle çıkıyorum" diyen Balbay, eşini, çocuklarını, gazetesini, okurlarını, dinleyenlerini ve izleyenlerini çok özlediğini söyledi.
 
"Polis arkadaşlar kitaplar verdi"

Balbay, "İçeride en büyük hasretim buydu. Onun dışında canım da çok sıkkın değildi. 400 sayfa kadar da kitap okudum. Polis arkadaşlar bana kütüphaneden kitaplar verdiler" dedi.
 
"Yargı izleme sorumluluğunda"

Yargı makamının önüne gelen herşeyi ciddiyetle izleme sorumluluğunda olduğunu gördüğünü aktaran Balbay, "Ama bunlarla ilgili ayrıntılı birşey demek de çok şık olmaz. Yargı, önüne konanı ayrıntılarıyla irdeliyor, bakıyor, değerlendiriyor. Bu aşamadan sonrası bu tartışma, içeride gazeteleri ve televizyonları çok az takip edebildim ama ikiye bölünmüşlük de var. Ancak ben sonuç olarak, hukukun üstünlüğü ortak paydası olur diye düşünüyorum" dedi.

Basın mensuplarına, meslek aşklarını bildiğini, nasıl koşuşturduklarını gördüğünü vurgulayan Balbay, "Vatan Caddesi'nde ben sizi çaktırmadan kafesin arkasından arada bir izliyordum. Mutlaka size birşeyler söylemek gerekir diye bunları söylüyorum" dedi.

"Terör beni yaraladı"
 
Gazetecinin, kendisinin haberin konusu olmasından nefret ettiğini belirten Balbay, "Ama maalesef hayat son yıllarda bana çok iyi davranmıyor. Ben söylediklerim, anlattıklarım haber konusu olsun arzu ediyorum, ama bazen de yaşadıklarım böyle oldu" diye konuştu.
 
Balbay, "Dediğim gibi, yargı aşaması kendi içinde devam ediyor. 'Şu anda nasıl hissediyorsunuz kendinizi?' derseniz, mutluyum, ama terör yaralısıyım. Ben, Uğur Mumcu'nun yerinde yazıyorum. Ahmet Taner Kışlalı oda komşumdu. Gazeteciliği onlardan öğrendim. Hukukun üstünlüğünü onlardan öğrendim ve
'nereden gelirse gelsin terörün her türlüsüne hayır' sözünü Uğur Mumcu'dan öğrendim. Ama ben bir terör örgütüne üye olmak zannıyla gözaltına alındım. Onlar terörden öldü, ama terör beni yaraladı. Bu sadece kendi içimdeki yara, ama şu anda yaşadıklarıma karşı bir serzenişim yok. Ruh halim, terör yaralısı hissediyorum kendimi" dedi.
 
"Soruların tümü mesleğimle ilgiliydi"

Kendisine yöneltilen soruların tümünün mesleğiyle ilgili faaliyetlerine ilişkin olduğunu belirten Balbay, "Zaten başka bir şey yoktu ve olamazdı" dedi.

Balbay, sözlerini, "Söyleyecek daha çok sözüm var bu ülke için. Bu ülke dışında başka hiçbir yerde yaşamayı düşünmeyen bir gazeteci olarak hepinize teşekkür ediyorum" diyerek tamamladı.

Bir gazetecinin, "yarın yazılarına devam edip etmeyeceğini" sorması üzerine de Balbay, "Tabii ki, ama genel yayın yönetmenimiz İbrahim Yıldız'a söylemem lazım. Belki yetişmez. 'Geç kaldın, bu saatte yazı mı yazılır' der" diye konuştu.

Cumhuriyet'te coşkulu karşılama
 
Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nden, Şişli'deki Cumhuriyet Gazetesi'ne gelen Balbay, burada gazete çalışanları ve okurları tarafından alkışlarla karşılandı.

Balbay'a gazetenin bahçesine girişinde çiçek verilirken, Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından Hikmet Çetinkaya da Balbay'a sarıldı.
 
Gazi olayları ve Hablemitoğlu cinayeti
 
Tutuklanan Osman Gürbüz'ün avukatı Savaş Kaya, müvekkiline mahkemede Gazi olayları ve Necip Hablemitoğlu cinayetine ilişkin sorular yöneltildiğini söyledi.
 
Kaya, "Sadece Hrant Dink cinayetine ilişkin sorular sorulmadı. Bunların hiçbir delili yok, zanna dayanan suçlamalar. Müvekkilim hakkında basında yer alan haberler tekrara dayanıyor. Yeşil'e benzemek için burnunu ameliyat ettirdiği yönünde birçok haber yapıldı" dedi.
 
Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002'de evinin önünde uğradığı suikast sonucu yaşamını yitirmişti.
 
Fethullah Gülen davası ve Alman Vakıfları’yla ilgili davaya dayanak oluşturan çalışmalarıyla ünlenen Hablemitoğlu, gözüne isabet eden merminin beyninde yarattığı tahribat sonucu olay yerinde ölmüştü.

Ümraniye soruşturmasında, Hablemitoğlu ismi daha önce de gündeme gelmişti.

Aygün cezaevine konuldu

Soruşturma kapsamında tutuklanan ATO Başkanı Aygün, emekli Albay Hasan Atilla Uğur, ADD Kadıköy eski başkanı Birol Başaran ve İbrahim Özcan Metris Cezaevi'ne konuldu. 
 


Protesto gösterileri
 
Çırağan Caddesi'ndeki adliye binası önünde bir araya gelen Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ve İşçi Partisi üyeleri ile Cumhuriyet Gazetesi okurlarından oluşan grup, soruşturmaya ilişkin adliyeye gönderilenlerin getirildiği arka kapıda ADD Başkanı emekli Orgeneral Şener Eruygur ve Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'ın fotoğraflarının bulunduğu dövizler ile Türk Bayrağı açtı.
 
Çeşitli sloganlar da atan gruptakiler marşlar ile Nutuk okudu. Olası bir protesto gösterisi ihtimaline karşı önleri, kalkan taşıyan Çevik Kuvvet görevlilerince kesilen bu kişiler, soruşturmayı yürüten savcılar adliyeden ayrılırken slogan atmamaları konusunda uyarıldı.
 
Tutuklu sayısı 54'e yükseldi

Soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan 21 kişiden 3 Temmuz perşembe günü Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne çıkartılan 6 kişiden Barbaros Hayrettin Altıntaş tutuklanmış; Halka ve Olaylara Tercüman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ufuk Büyükçelebi, İşçi Partisi Öncü Gençlik Genel Başkan Yardımcısı Tunç Akkoç, Siyami Yalçın, Muhammet Murat Avar ve Hamza Demir mahkemeden salıverilmişti.

Bu kişiler dışında dün adliyeye getirilen ATO Başkanı Sinan Aygün, emekli Albay Hasan Atilla Uğur, İbrahim Özcan ve Birol Başaran tutuklanmış; Prof Dr. Ercüment Ovalı ise kefaletle serbest bırakılmıştı.

Bugün de Osman Gürbüz tutuklandı.

Sürdürülen soruşturma kapsamında, daha önce de emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve İP Genel Başkanı Doğu Perinçek'in de bulunduğu 48 kişi daha tutuklanmıştı.

Ergenekon soruşturmasında, son operasyonda gözaltına alınan 6 kişinin de tutuklanmasıyla cezaevinde bulunanların sayısı 54'e yükseldi.

İddianame gecikecek

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yeni gözaltılar nedeniyle Ergenekon iddianamesinin gecikeceğini açıkladı.