hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    301 mesaisi tamamlandı

    301 mesaisi tamamlandı
    expand

    Türk Ceza Kanunu'nun 301'inci maddesinde değişiklik öngören kanun teklifi, TBMM Genel Kurulu'nda 250 oyla kabul edildi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Kanuna göre, 301'inci maddede yer alan "Türklüğü" ibaresi "Türk Milleti", "Cumhuriyeti" ibaresi de "Türkiye Cumhuriyeti Devleti" olarak değiştirildi.
     
    Genel Kurul'da, 3 maddelik kanun teklifi üzerinde 10 önerge verildi. Maddeler ve verilen önergeler üzerindeki görüşmelerle teklif, yaklaşık 8 saat süren mesainin ardından kabul edildi.
     
    MHP'nin teklifin açık oylamayla yapılması talebi doğrultusunda, oylama elektronik cihazla yapıldı.
     
    Oylama sonucunda teklif 65 ret oyuna karşın, 250 oyla kabul edildi.
     
    Soruşturma Adalet Bakanı'nın iznine bağlı

    Kabul edilen kanuna göre, 301'inci maddenin başlığı, "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama" olarak değiştirildi.
     
    Kabul edilen 301'inci maddeye göre, Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini veya Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükumetini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılayan kişi, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
     
    Devletin askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişilere de aynı ceza uygulanacak.
     
    Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmayacak.
     
    Bu suçtan dolayı soruşturma yapılması, Adalet Bakanı'nın iznine bağlı olacak.
     
    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, teklifin görüşmelerini baştan sonuna kadar izledi. TBMM Başkanvekili Meral Akşener, birleşimi, bugün saat 13.00'te toplanmak üzere kapattı.
     
    CHP: "AB'nin siparişi..."
     
    Teklifin tümü üzerinde ilk sözü CHP adına Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay aldı. Hakkı Suha Okay, TCK'nın 301'inci maddesinde yapılacak değişiklikle ilgili olarak, "AB'nin siyasi iktidara siparişi, göz boyamaktan başka işlevi yok" dedi.
     
    Okay, "301'inci madde değiştirilirse Türkiye demokratik ülke olacak, değiştirilmezse demokrasinin sonu gelecek" havasının yaratıldığını söyledi.
     
    Okay, teklife, "Samimiyetsiz ve ısmarlama olduğu, içeriği ve gerekçesinin özensizliği, AK Parti hakkında açılan kapatma davasından sonra TBMM'ye sunulduğu, siyasi iktidarın kafa karışıklığını yansıttığı, yeni karışıklıklara neden olacağı" için karşı çıktıklarını bildirdi.
     
    Maddenin siyasi istismar konusu haline getirildiğini ifade eden Okay, hükümetin, iç ve dış çevrelere bu maddeyi değiştireceğini deklare ettiğini, nabza göre şerbet verdiğini savundu.
     
    Teklifin Anayasa'ya aykırı olduğunu ve belirsizlik içerdiğini öne süren Okay, teklifi, "AB'nin siyasi iktidara siparişi" diye değerlendirdi.
     
    Okay, "Göz boyamaktan başka işlevi yok. Rasyonel hiçbir yenilik içermemekte. Teklif özensiz hazırlanmış ve pratikte hiçbir yenilik getirmemektedir. 301'inci madde çok perdeli bir oyun ve devam edecektir" diye konuştu.
     
    Okay, yargı bağımsızlığına ilişkin AB normlarının bir an önce hayata geçirilmesini istedi.
     
    DTP'li Kurtulan: "Amaç AB'yi kandırmak"
     
    DTP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan da partisinin görüşlerini dile getirirken, "İfade özgürlüğü önündeki tek engel 301'inci madde. Bu madde değiştirilirse düşünceyi açıklamak suç olmaktan çıkacak" şeklinde bir yanılsama yaratıldığını söyledi.
     
    Bu maddeyle ne ifade özgürlüğünün gelişeceğini ne de manevi değerlere hakaretin serbest olacağını belirten Kurtulan, sadece AB'nin kandırılmaya çalışıldığını, hükümetin tek derdinin AB'yi memnun etmek olduğunu savundu.
     
    "AB kafayı 301'inci maddeye taktığı için hükümet, sadece bu talimatı yerine getirmek adına, makyaj yapan bir düzenleme sunmaktadır" diyen Kurtulan, AB'nin daha sonra bu maddeden tatmin olmadığını ifade edeceğini iddia etti.
     
    Kurtulan, insanların, Kürt, Türk ya da başka bir etnisiteye ait hissetmesinin kötü olmadığını, kötü olanın asimilasyon ve inkarcılık olduğunu ifade etti.
     
    Kurtulan, "Anayasa'da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının hepsinin Türk olarak kabul gördükleri ve eşit oldukları doğru olsaydı, sokaklarda dağıtılan 'Kürtlerden alışveriş yapmayın, kız alıp vermeyin' gibi hakaret içeren bildiriler karşısında savcılar 301'inci maddeden dava açmalıydı" diye konuştu.
     
    DTP'li Sakık: "Sakarya'da rehin alınan Kürtler..."
     
    DTP Muş Milletvekili Sırrı Sakık da, Sakarya'daki gerginliğe ilişkin olarak, "Hükümete, Parlamento'ya önemli görevler düşüyor. Burada 301'inci maddeyi görüşüyoruz. Sakarya'da 7 saat rehin kalan Kürtleri hangi maddeler koruyacak? Eğer bu ülkenin vatandaşlarıysak hepimizi koruyacak maddelere ihtiyacımız var. Nasıl bir arada yaşayacağız?" dedi.
     
    Sakık, "Bu ülkede sadece Türkler yaşamıyor ki, farklı halklarda yaşıyor; Lazlara, Çerkezlere, Rumlara, Ermenilere hakaret etme hakkını kendimizde bulabilir miyiz? Bunları nasıl koruyacağız?" diye konuştu.
     
    MHP'li Bal'dan sert açıklama
     
    MHP grubu adına söz alan Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Faruk Bal, 301'inci maddenin "Gazetecilere karşı işlenen cinayetlerin azmettiricisi; Türkiye'nin tarihiyle yüzleşmesinin önünde engel olduğu" yönündeki sözlerin birer yalan ve iftira olduğunu belirterek, "Bunlar, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesiyle sorunu olanların attığı iftiralardır" dedi.
     
    AB'yi kuran ülkelerin kendi rejimlerini ve ortak değerlerini korumaya yönelik kanunlar bulunduğuna işaret eden Bal, "Avrupa ülkelerinin geçmişine baktığımızda Türkiye'ye akıl verme hakları ve hadleri olmadığını görüyoruz. Bu Meclis, bu devleti, Türklük ve Cumhuriyet üzerine kurmuştur; biri millet diğeri devlet değeridir. Tarihiyle yüzleşecek olan biz değil, Avrupa ülkeleridir" diye konuştu.
     
    Milletvekillerinden ettikleri yeminin gereğini yerine getirmelerini isteyen Bal, "Türkiye ve Cumhuriyeti kuran Gazi Meclis olarak, yüreğimizdeki sesi dinlemelisiniz" dedi.
     
    MHP'li Bal, "AB, 301'inci maddeyi 2.5 yıldır ortaya koymuştu, ama AKP duymazdan geldi. AKP, kapatma davasına karşı milli, meşru ve makul çözümü Türkiye'de araması gerekirken, yabancılardan yardım beklemiştir. Beklenen imdat yardımı gelmiştir; bunun faturası da 301 olmuştur" dedi.
     
    "Ermenilerin tanınma, toprak ve tazminat taleplerinin önünde engeldir 301" diyen Bal, "Ermenilerin itham ve iddialarını Türkiye'de yayabilmek için önlerinde engeldir. Hain teröristleri, bölücüleri siyasi çözüm için masaya oturmalarının önünde bir engeldir 301. Bu maddeden içeride rahatsız olanlar da var. Bunlar 'Numaralı Cumhuriyetçi' olarak tanınanlar, fatura karşılığında her türlü fikri, köşelerinde yazanlardır. Bunların hepsi birer şer cephesidir" diye konuştu.
     
    MHP Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın ise, Türklüğe hakareti suç olmaktan çıkaran bu teklifin, "Ecdadın kemiklerini sızlatacağını" söyledi.
     
    Bu teklifin, hükümetin, AB'den aferin almasını sağladığını belirten Yalçın, "Eğer bu madde ifade özgürlüğüne engel oluyorsa, neden bütün AB ülkelerinde var?" diye sordu.
     
    CHP: "Haksız dayatmalarla gündeme geldi"
     
    CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ise, AK Parti'nin, top çevirmekten başka birşey yapmadığını, AB'nin haksız dayatmalarla 301'inci maddeyi gündeme getirdiğini, maddenin tekrar Meclis gündemine geleceğini savundu.
     
    Öztürk, teklifin, Türk ulusu ve milletine hiçbir yararının bulunmadığını, ifade özgürlüğünü genişleten bir yanının olmadığınıs öyledi.
     
    AKP'li Bozdağ: "Uygulamadan kaynaklanan sıkıntı gideriliyor"
     
    AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ ise, yeni Türk Ceza Kanunu'nda, özgürlükçü bir yaklaşımın benimsendiğini belirterek, bu kanunun ilk maddesinde bile kişi hak ve özgürlüklerinin korunduğunu söyledi.
     
    301'inci maddenin değiştirilme gerekçesinin, uygulamadan kaynaklanan sorunlar olduğunu belirten Bozdağ, sivil toplum örgütlerinin de bu konuda talepleri olduğunu, bu taleplerini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ilettiklerini bildirdi.
     
    Bozdağ, 301'inci maddenin benzerlerinin AB ülkelerinde de bulunduğuna dikkati çekerek, "Avrupa'daki yargılama sonuçlarıyla Türkiye'deki sonuçlar arasında uçurumlar var. Danimarka, Polonya, Avusturya gibi birçok ülkede aynı konu hakkında birer dava açılmasına rağmen Türkiye'de sadece 2003 yılında 55 hapis cezası, 87 para cezası, 13 hapis ve para cezası verilmiş. Uygulamadan kaynaklanan sıkıntıların giderilmesi içindeğişiklik yapılıyor" diye konuştu.
     
    Teklifle, Türklük yerine Türk Milleti, Cumhuriyeti yerine Türkiye Cumhuriyeti Devleti ibarelerinin getirildiğine dikkati çeken Bozdağ,"Anayasada, Türk Milleti ibareleri yer alıyor. Yemin maddesinde de aynı şekilde 'Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerinde ant içerim' diyoruz. Anayasa Mahkemesinin içtihatları var. Yargıtay'ın verdiğikararlarda da Türklük'ten maksadın Türk Milleti olarak anlaşılıyor. Yapılan değişiklik, Anayasa'nın, yargının anladığı şeyi yazmaktır" dedi.
     
    Bozdağ, 301'inci maddenin mevcut halinde "Cumhuriyeti" ibaresi bulunduğunu belirterek, "Bir sürü cumhuriyet var. Dünyanın birçok yerinde cumhuriyet rejimi uygulanıyor. Hangi cumhuriyet? Buradaki Tabii ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Yaptığımız şey, bunu yasaya yazmaktan ibarettir" dedi.

    Orhan Pamuk örneği
     
    Nobel ödülü alanların konuşmalarını genellikle İngilizce olarak yaptıklarını belirten Bozdağ, Orhan Pamuk'un ödülünü aldığında konuşmasını Türkçe yapmasından dolayı gururlandığını, göğsünün kabardığını söyledi.
     
    Bozdağ, "Orhan Pamuk, Türkçe'nin güzelliğini tüm dünyaya anlattı. Ancak hakkında açılan dava nedeniyle adliyeye giderken yumurta, domates yağmuruna tutuldu. Tüm dünyaya bu resim verilmiş. Şimdi Orhan Pamuk mu Türk Milletinin haysiyetine şerefine hizmet etmiştir, ona yumurta, domates atan mı?" diye sordu.

    Adalet Bakanı Şahin: "Madde tamamen kaldırılmamalı"
     
    Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, TCK'nın 301.maddesinin tamamen kaldırılmasını doğru bulmadığını belirtti.
     
    Bakan Şahin, değişiklikle, Türklüğe ve cumhuriyete hakaretin ve saygısızlığın cezasız kalmayacağını bildirdi.
     
    301'inci maddenin tamamen kaldırılmasını doğru bulmadığını vurgulayan Şahin, hükümet olarak da 301'inci maddenin tamamen kaldırılması yönünde düşüncelerinin olmadığını söyledi.
     
    Şahin, hukuk ve ceza tekniği açısından, ifade özgürlüğüyle ilgili sorunlar yaşanmaması için maddede değişikliğe gittiklerini dile getirdi.
     
    Şahin, 301'e benzer maddelerin AB'de de olduğunu, İtalya, Fransa, Polonya, İspanya'da bu tür düzenlemelerin bulunduğunu belirtti.
     
    Şahin, AB ülkelerindeki benzer maddelere paralel düzenleme yaptıklarını kaydetti. 301'inci maddeyle ilgili açılan dava sayısına yönelik "rakam kirliliği"nin bulunmadığını ifade eden Şahin, Adalet Bakanlığı'nın verilerine güvenilmesini istedi.

    Şahin, "Cumhuriyeti de korumasız bırakıyorsunuz" şeklinde eleştiriler yöneltildiğini ifade ederek, "Cumhuriyet'i bu metinden tamamen çıkarsaydık bile cumhuriyet korumasız mı olurdu? Olmazdı" dedi.

    301'İNCİ MADDE

    Maddenin yeni hali:
     
    Teklife göre, 301'inci maddenin başlığı, "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama" olarak değişiyor:
     
    (1) Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini veya Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükumetini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
     
    (2) Devletin askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, 1'inci fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
     
    (3) Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.
     
    (4) Bu suçtan dolayı soruşturma yapılması Adalet Bakanı'nın iznine bağlıdır.
     
    Maddenin mevcut hali:
     
    (1) Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
     
    (2) Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini, Devletin yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
     
    (3) Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede, bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.
     
    (4) Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz


    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow