Barroso: "Zaman zaman taviz gerekir"
AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, entegrasyon süreci için, "Zaman zaman taviz vermemiz gerekir" dedi.
Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Barroso ve Komisyon'un Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn ile beraberindeki heyete Ortaköy Feriye Lokantası'nda yemek verdi.
Yemekte konuşan AB Komisyonu Başkanı Barroso, entegrasyon sürecine ilişkin, "Zaman zaman taviz vermemiz gerekir. Taviz vermek bir zaaf işareti değildir. Tam tersine bu Avrupa'nın uzlaşı ruhudur" dedi.
Barroso, İstanbul'un köklü bir diyalog geleneğine sahip olduğunu, bu nedenle burada bulunmanın ayrıcalık olduğunu belirterek, dün Ankara'da yaptığı görüşmelerde ele alınan başlıca konulara değindi.
Barroso, dünkü görüşmelerinde, Türkiye'nin tam üyelik müzakerelerinin şu anda bulunduğu yeri ele aldıklarını ve aslında Türkiye'nin epey mesafe katetmiş olduğunu bildirdi.
"Müdahale etmiyoruz"
Barroso, Türkiye'deki ekonomik, sosyal ve siyasal gelişmeleri bu kadar yakından izlemelerinin nedenine ilişkin olarak ise, "Türkiye bugün AB ile tam üyelik müzakereleri sürdüren bir ülke. Bugün AB'nin Türkiye ile ilişkileri, klasik diplomatik ilişkiler gibi değil. Bu nedenle biz Türkiye'deki tüm gelişmeleri, bu tam üyelik süreci merceğinden izlemeliyiz. Türkiye ve AB müzakereleri açma kararı aldıklarında, farklı alanlardaki ilerlemeyi izleyeceğimiz kararını benimsedik. Bu müdahale değildir. Türkiye ile AB arasındaki ortak bir görevdir. Ve Türkiye, AB Komisyonu'nun bazı alanlardaki yetkisini kabul etmiştir" dedi.
"Bütün ülkeler benzer süreçten geçti"
Barroso, AB'ye sonradan üye olan bütün ülkelerin benzer süreçten geçtiğine işaret ederek, "Tabii ki yetkililer bunu biliyorlar. Ama genelde Türk halkının da bilmesinde yarar var" dedi.
Türkiye'nin siyasal reform konusunda yepyeni bir ivme bulması ve çeşitli alanlarda reform çalışmalarında ilerleme sağlaması gerektiğini ifade eden Barraso, tam üyeliğin ancak güçlü bir siyasal ve toplumsal konsensüsle mümkün olabileceğini, bu konsensüsün de hem reformları, hem AB'ye tam üyelik konusunu içermesi gerektiğini kaydetti.
Barroso, entegrasyon sürecinin ruhunun da burada yattığını, bir uzlaşı ortamının yaratılmasının önem taşıdığını ifade ederek, "Biz bu süreci başarılı kılmak isterken her istediğimizi elde edemeyiz. Zaman zaman taviz vermemiz gerekir. Taviz vermek bir zaaf işareti değildir. Tam tersine bu Avrupa'nın uzlaşı ruhudur" diye konuştu.
Türkiye ile sürdürülen fevkalade önemli müzakere sürecinin hem Avrupa'da, hem Türkiye'de kamuoyu desteğine sahip olması gerektiğini belirten Barroso, "Bu da benim vermeye çalıştığım mesajlardan bir tanesi. Bu mesajı dün TBMM'de yaptığım konuşmada vurguladım, ve aksettirdiğimi sanıyorum" dedi.
Barroso, öte yandan Türkiye ve AB içindeki görüş ayrılıklarına da saygı duyduklarını söyledi.
Ekonomik ilişkiler
Türkiye ile AB arasındaki ekonomik ilişkilere de değinen AB Komisyonu Başkanı Barroso, bu anlamda iki tarafın halihazırda çok büyük bir entegrasyon düzeni yakalamış olduğunu bildirdi.
Barroso, Türkiye'nin, AB'nin 7'nci büyük ticaret partneri olduğunu, AB'nin, Türkiye'nin toplam ticaretinin yüzde 56'sını temsil ettiğini, buna karşılık ticaret açığının sadece yüzde 13'ünü üstlendiğini belirterek, "Bu, kimi zaman çok popüler olmayan Gümrük Birliği'nin bu ülke için olumlu sonuçlar doğurduğunun en önemli göstergesidir" diye konuştu.
AB şirketlerinin Türkiye'deki yatırımlarının, buraya gelen doğrudan yabancı yatırımların yüzde 80'ini temsil ettiğine işaret eden Barroso, "Zaman zaman şöyle sorular soruluyor; 'Türkiye ile AB arasındaki bu süreç acaba Türkiye'nin geleceği için yararlı mı, değil mi?' Geleceğe bakmayın, bugün olduğu haliyle bile çok yararlı olduğunu görüyoruz" dedi.
Barroso, Türkiye'nin son yıllardaki ekonomik başarılarının kayda değer olduğunu, ancak Türkiye'nin hala iç ve dış şoklar konusunda hassas ve kırılgan bir ülke olduğunu ifade ederek, AB ile ilgili reformların yeni bir ivmeye ihtiyaç duyduğunu, aynı zamanda yapısal reformların gerekli olduğunu, böylece büyümenin sürdürülebilir olacağını dile getirdi.
Jose Manuel Barroso, "Aynı zamanda reel gelirin de AB standartlarına yaklaşması gerekiyor. Son ekonomik çalkantılar bize gösterdi ki, bunlar ve siyasi istikrarsızlık, hemen etkilerini ekonomide gösteriyor" diye konuştu.
Sosyal güvenlik reformu
Sosyal güvenlik reformunun da büyük önem taşıdığını, bunun kayıt dışı ekonominin azaltılması, istihdam piyasası reformu, eğitim sisteminin iyileştirilmesi gibi alanlara katkıda bulunacağını belirten Barroso, "Size ekonomik reform gündemine ısrarla devam edilmesini önermek istiyorum. Çünkü AB'de de yaptığımız şey bu. AB'nin gelecek üyesinin mutlaka AB ile birlikte çalışması lazım" dedi.
Babacan'dan sitem
Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan da, ziyaretin zamanlama açısından çok önemli olduğunu belirtti.
Ali Babacan, "Ekim 2005'te kabul edilen müzakere çerçeve belgesi, Türkiye ile AB ilişkilerini tanımlayan, parametreleri belirleyen bir belgedir. Bu parametreler arasında belki de en önemli olanı tam üyeliktir. Türkiye olarak hedefimiz AB'ye tam üyelik, başka bir şey değil" dedi.
Ali Babacan, Türkiye'nin reformlarına devam ettiği süreçte, AB'nin de taahhütlerine sadık kalmasının büyük önem taşıdığını vurgulayarak, bazı AB ülkelerinin, Türkiye'nin üyeliğiyle ilgili müzakereler başladıktan sonra takındıkları tutumların üzüntü verici olduğunu, ancak bu konuda kararlı bir şekilde, güçlü bir irade ve sebat gösterdiklerini bildirdi.
Babacan, sürecin sürdürülebilirliğinin de büyük önem taşıdığını ve bunun fasılların açılmasıyla yakından ilgili olduğunu belirterek, "Her fasılda 27 ülkenin onayıyla bir bakıma Türkiye'nin bu sürece devamının gerçekleşmesini sağlayan siyasi irade tekrar tekrar ortaya konmuş oluyor" diye konuştu.
Patrikhaneye ziyaret
AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ve AB'nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, bu sabah geldikleri İstanbul'da ilk olarak Fener Rum Patrikhanesi'ni ziyaret etti.
İstanbul'a gelişinin ardından Atatürk Havalimanı'ndan ayrılan Barroso ve beraberindekiler, Balat'taki patrikhaneye geçti.
Barroso başkanlığındaki heyeti, patrikhanenin kapısında Fransa Metropoliti ve aynı zamanda Ortodoks Kilisesi'nin AB nezdindeki temsilcisi Emmanuel, Saint Sirrot Meclisi başkatibi Peder Elpidoforos ve Patrikhane Basın Sözcüsü Peder Dositeos karşıladı.
Daha sonra Barroso, Fener Rum Patriği Bartholomeos ile basına kapalı olarak görüştü.
Yaklaşık 50 dakika süren görüşmenin ardından Bartholomeos ve Barroso basına görüntü verdi.
Bartholomeos, Barroso'ya patrikhanenin tarihini anlatan bir kitapçık hediye etti. Daha sonra Bartholomeos, görüşmenin yapıldığı binanın kapısına kadar Barroso'yu uğurladı.
Barroso, daha sonra patrikhane içindeki Aya Yorgi Kilisesi'ni ziyaret ederek mum yaktı. Barroso ve beraberindekiler, daha sona patrikhaneden ayrıldı.
Barroso Müftülüğe de gitti
Jose Manuel Barroso bu ziyaretin ardından İstanbul Müftülüğü'ne de gitti.
AB'nin genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn ile birlikte saat 12.50'de Süleymaniye'deki İstanbul Müftülüğü'ne gelen Barroso, burada Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Mehmet Görmez ve İstanbul Müftü Vekili Mehmet Aşık ile görüştü.
Basına kapalı yapılan görüşme yaklaşık yarım saat sürdü. İstanbul Müftüsü Mustafa Çağırıcı'nın yurtdışında olduğu için görüşmede bulunamadığı öğrenildi.
Barroso dün başkent Ankara'da temaslarda bulunmuş, türban ve laiklik konusunda mesajlar vermişti.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Araştırma görevlisi, öğretim görevlisi, doçent ve profesör maaşları ne kadar, kaç TL oldu?
Başöğretmenlik 20 yıl şartı nedir? 20 yılı dolduranlar başöğretmen olabilecek mi?
Son Dakika... Yurtta Kar Esareti: Okullarda 'kar tatili' haberleri peş peşe geldi! İşte okulların tatil edildiği 27 kent...
TÜİK personel alımı başvuru tarihi ve şartları 2024! TÜİK personel alımı başvurusu nasıl, nereden yapılır?
Bahtiyar Aladağ kimdir, nereli? Bahtiyar Aladağ olayı nedir, kimleri öldürdü?