Barroso'dan Türkiye'ye önemli mesajlar
AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Durao Barroso, Türkiye'ye AB adına "güven mesajı" verdi. Barroso, AKP hakkındaki davayla ilgili olarak ise, bu kez yorum yapmaktan kaçındı ve "Mahkeme kararlarına tam saygı göstermekteyiz" dedi.
Barroso ve AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, bu sabah Ankara'ya geldi.
Barroso, Anıtkabir ve Köşk ziyaretlerinin ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından Başbakanlık merkez binada resmi törenle karşılandı. Görüşme sonrası Barroso ve Erdoğan, kameraların karşısına geçti.
Türkiye ziyaretini dört gözle beklediğini ve Türkiye'ye büyük bir hayranlık duyduğunu belirterek sözlerine başlayan AB Komisyonu Başkanı, "İlk amacım Türkiye'deki reformların teşviki, cesaretlendirilmesiydi. Ama aynı zamanda dinlemeye, Türkiye'yi daha iyi anlamaya geldim" dedi.
Türkiye ve AB'nin karşılıklı, ortak sorumluluk ve menfaatlerine dikkat çeken Barroso, bu nedenle Türkiye'de olan herhangi birşeyin AB'yi ilgilendirmemesinin söz konusu olamayacağını söyledi.
"Bu ülke yıllar içinde tutarlı bir ilerleme kaydetti" diyen Barroso, idamın kaldırılması, 301'inci maddede değişim gibi konularda AB'nin Türkiye için "itici bir güç" olduğunu kaydetti.
Erdoğan'a, "Yapılacak daha çok şeyler var. Uzun bir yol var" mesajı verdiğini bildiren Barroso, reformların geçiriliyor olmasının önemine işaret etti.
"Çok büyük bir güven duymaktayız"
Barroso, "AB Komisyonu adına bir güven mesajını paylaşmak istiyorum. Ortak geleceğimize karşı çok büyük bir güven duymaktayız" dedi.
Kapatma davası
Barroso, gazetecilerin AKP hakkındaki kapatma davasıyla ilgili sorularını da yanıtladı. Şu aşamada dava sürecinin başladığını, bu nedenle davayla ilgili herhangi bir yorumda bulunamayacağını belirten Komisyon Başkanı, "Bulunmamam da lazım" dedi.
Ancak, Türkiye'nin "aday ülke" konumunda olduğunu ve AB ile ortak bir süreçten geçtiğini hatırlatan Barroso, AB'nin böyle önemli bir konuya karşı tamamen kayıtsız da kalamayacağını belirtti.
Barroso, "Mahkeme kararlarına tam saygı göstermekteyiz" ifadesini kullandı.
"Dürüst olarak şöyleyebileceğim şu" diyen Barroso, "Umarım karar hukukun üstünlüğüne, AB, AİHM ve Venedik Komisyonu standartlarına uygun olacaktır" dedi.
Bu kararı ilk duyduğunda şaşırdığını belirten AB Komisyonu Başkanı, bunu "normal bir istikrarlı ülkede görmenin çok alışılmış birşey olmadığı"nı ifade etti.
"Demokratik laiklik"
Barroso, "demokratik laiklik" sözlerine de açıklık getirdi. Laikliğin dogmatik olmadığını vurgulayan Barroso, kamu kurumlarıyla herhangi bir din arasındaki ayrımın belirlenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Barroso, "Demokratik laiklik dediğimiz bu. Bir birey; kadın olsun, erkek olsun bunu hissedebilmeli. Bir din yok gibi davranamayız. Herhangi bir dinin özgürlüğüne de saygı gösterilmesi lazım" diye konuştu.
301'inci madde
Barroso, TCK'nın 301'inci maddesi için de, "İfade özgürlüğünün tam olarak temin edilmesi, basın özgürlüğü çok önemli. Halihazırda mevcut durumda olan taslağa dair yorumda bulunamam" dedi.
İki fasıl daha açılıyor
Bu arada Barroso, iki fasılın daha temmuzdan önce açılacağını belirtti.
Erdoğan: "Tam üyelik tek alternatif"
Başbakan Erdoğan ise, AB komisyonu Başkanı Barroso ile yaptıkları görüşmede Türkiye'nin AB süreci, enerji konusu ve Kıbrıs sorununu ele aldıklarını söyledi.
Barroso ile Türkiye'nin AB sürecindeki sıkıntılarını konuştuklarını belirten Erdoğan, "Sayın Barroso'ya tam üyelik dışında bir alternatifi kabul etmeyeceğimizi bir kez daha söyledik. Kıbrıs'ta BM çatısı altında adil çözüm istedik" dedi.
Kıbrıs sorununun teknik müzakerelerle ilgisi olmadığının da altını çizen Erdoğan, terör konusunda da Barroso ile ortak düşüncelere sahip olduklarını söyledi.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Erdoğan, parti kapatmanın zorlaştırılmasıyla ilgili anayasa değişikliği çalışmaları için, sürecin tüm yönleriyle ele alınarak devam ettiğini açıkladı, "Gerekirse değişiklik adımı atılır, gerekmezse hukuki süreç izlenir" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Barroso'yu Başbakanlık merkez binada resmi törenle karşıladı.
Erdoğan ve Barroso, İstiklal Marşı ile Beethoven'in 9'uncu senfonisinin son bölümünden uyarlanan AB'nin resmi marşının dinlenmesinin ardından, tören kıtasını denetledi. Barroso tören kıtasını "Merhaba asker" sözleriyle selamladı.
Başbakan Erdoğan'ın törenden sonra Olli Rehn'le tokalaşırken, Rehn'in sarı lacivert renkteki kravatını tutarak, "Fenerbahçe" dediği gözlendi.
Törende, Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanı Yaşar Yakış, AK Parti'nin dış ilişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Egemen Bağış ve diğer yetkililer hazır bulundu.
KÖŞK'TE BULUŞMA
Başbakanlık'taki görüşme öncesi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Barroso ve Rehn ile öğle yemeğinde bir araya geldi.
Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde basına kapalı gerçekleşen yemek, yaklaşık 1 saat 40 dakika sürdü. Yemeğe, Babacan da katıldı.
İLK DURAK ANITKABİR
Başkente eşleriyle birlikte gelen Barroso ve Rehn, ilk olarak Anıtkabir'i ziyaret etti. AB yetkilileri, Atatürk'ün mozolesine çelenk koyarak saygı duruşunda bulundu.
Anıtkabir Özel Defteri'ni imzalayan AB Komisyonu Başkanı Barroso, deftere şu satırları yazdı:
"Ülkesine kararlı reformlarla hizmet eden ve onu modernliğe götüren büyük vizyon sahibi devlet adamı Kemal Atatürk'e saygılarımı sunuyorum."
Daha sonra Anıtkabir Müzesi'ni gezerek, yetkililerden bilgi alan Barroso ve Rehn'e, ziyaretin sonunda, içerisinde madalyon, Anıtkabir'i tanıtıcı kitap ve broşürler ile Nutuk'un bulunduğu tanıtıcı set hediye edildi.
Barroso ve beraberindeki heyete Anıtkabir ziyaretinde Babacan eşlik etti.
İstanbul temasları
Barroso, İstanbul'da da Babacan tarafından onuruna verilecek yemeğe katılacak, Bilgi Üniversitesi'nde konuşma yapacak ve Fener Rum Patriği Bartholomeos ile görüşecek.
Barroso ve Rehn, Ankara ve İstanbul temasları sırasında ayrıca diğer siyasi grup ve sivil toplum örgütleri temsilcileriyle görüşecek.
Barroso ve Rehn'in ziyaret sırasında Türkiye'de çeşitli mesajlar vereceği, bunlar arasında Türkiye-AB ilişkilerinin geliştirilmesine ve Türkiye'deki reform sürecine destek mesajlarının öncelikli olarak yer alacağı kaydediliyor.
AB Komisyonu, Barroso ve Rehn'in Türkiye'ye yapacağı ziyaretin önceden planlandığını ve son dönemdeki gelişmelerle doğrudan bağlantılı olmadığını, ancak ziyaretin "kritik ve önemli bir zamanda" yapılacağının bariz olduğunu belirtmişti.
Bu düzeyde ikinci ziyaret
Türkiye, Barroso'nun ziyaretiyle, Türkiye-AB ilişkilerindeki havanın değişmesi ve daha iyiye doğru gitmesini bekliyor.
Barroso'nun ziyaretinin çok önemli olduğunu vurgulayan diplomatik kaynaklar, 1963 Ankara Anlaşması'ndan bu yana Türkiye'yi ikinci kez bir AB Komisyonu Başkanı'nın ziyaret edeceğine dikkat çekiyor.
İlk ziyaret, 2004 yılında AB Komisyonu'nun eski başkanı Romano Prodi tarafından düzenlenmişti.
AB Komisyonu başkanlarının, usul gereği birliğe aday olmayan ülkelere gitmedikleri, Türkiye'yi ziyaretlerinin bu nedenle bu kadar geç tarihlere rastladığı belirtiliyor.