Baykal'dan kapatma istemine ilk yorum
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, demokratik bir siyasal ortamda herhangi bir siyasi partinin kapatılmasından memnuniyet duymanın söz konusu olamayacağını belirttti.
Baykal, "Ben AKP'nin kapatılması talebinin, ciddi bir iddianameyle, önemli deliler ortaya konularak, resmi sürecin içine çekilmiş olduğunu gördüğümüz zaman gerçekten derin üzüntü duydum. Bu üzüntü çok doğaldır" dedi.
Baykal, Star TV'nin ana haber bültenine katılarak, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın AK Parti hakkında kapatma istemiyle yaptığı başvuruya ilişkin görüşlerini "neden daha önce açıklamadığı" konusundaki bir soru üzerine Baykal, tavrının doğal olduğunu söyledi.
Siyasetçilerin; hukukun işleyişi karşısında, Başsavcı bir iddianame hazırladı diye, bu durumu bir siyasi tartışma konusu haline getirmelerinin, konuyu siyaset zeminine çekmelerinin yanlış olduğunu belirten Baykal, bu yanlışa katkı vermemek için açıklama yapmadığını ifade etti.
Önce iddianamenin ortaya çıkmasını beklediklerini kaydeden Baykal, bunun yargıya saygı gereği olduğunu vurguladı.
Baykal, "Siyasi partilerin kapatılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine ise "Hiçbir şekilde demokratik bir siyasal ortamda herhangi bir siyasi partinin kapatılmasından memnuniyet duymak söz konusu değildir" dedi.
"Bu durumun ne demek olduğunu bilirim"
Deniz Baykal, "Ben AKP'nin kapatılması talebinin, ciddi bir iddianameyle, önemli deliler ortaya konularak, resmi sürecin içine çekilmiş olduğunu gördüğümüz zaman gerçekten derin üzüntü duydum. Bu üzüntü çok doğaldır" diye konuştu.
Baykal, "Böyle bir noktaya gelinmiş olması, iktidardaki bir siyasi partinin, yüzde 46'nın üzerinde oy almış bir siyasi partinin kapatılmasının hukuki gerekçilerinin oluştuğunun ortaya çıkması hiç kuşku yok demokrasinin tökezlemesi anlamına gelir, demokrasi bakımından kaygı verici bir durumla karşı karşıya olduğumuz açıktır" dedi.
Baykal, partisi kapatılmış ve siyasi yasak uygulanmış bir siyasetçi olduğunu hatırlatarak, bu durumun ne demek olduğunu iyi bildiğini vurguladı.
"Bir yerden talimat alınması söz konusu değildir"
Başvuruya ilişkin sürecin iktidar partisinin reform getiren kararları almasında bir sorun yaratıp yaratmayacağına ilişkin bir soru üzerine de Baykal, hukuk sürecinin zamanlamasıyla ilgili olarak çok değerlendirmeler yapıldığını kaydetti.
Baykal, "Bu, tartışmaya açık bir konudur, ama ben bu konuda harekete geçen yargı mercilerinin herhangi bir siyasal değerlendirmeyi dikkate alarak hareket ettikleri kanısında değilim. Böyle bir işaret yok" dedi.
Hukukçular ve savcıların Anayasa'nın kendilerine verdiği görevin gereği olarak hareket ettiklerini belirten Baykal, bir yerden talimat alınarak, bir yerin planlamasıyla ortaya çıkan bir durumunu söz konusu olmadığını ifade etti.
"Anayasa'nın ilkeleri ve bu ilkeler doğrultusunda belli organlara verdiği görevler ve bu görevleri yerine getirmek zorunda olanlar bulunduğunu belirten Baykal, "Bu manzara karşısında sessiz kalmak imkanını bulamadıkları için muhtemelen harekete geçmişlerdir" diye konuştu.
"İddianame objektif"
Baykal, iddianamede kullanılan dilin Başsavcı'nın daha önce hazırladığı iddianamelerde kullanılan dilden farklı olduğu şeklindeki yorumların hatırlatılması üzerine de Başsavcılığın bir kurum olduğunu, çalışmanın bir ekip tarafından yapılmış olabileceğini ifade etti.
Bunların çok uygun olmayan spekülasyonlar olduğunu kaydeden Baykal, "Önümüzdeki iddianame; hukuki bir iddianamedir, siyasi amaçlı, husumet duygusuyla hazırlanmış, duygusal reaksiyonları yansıtan bir iddianame değildir. Objektif, hukuki ve sorumluluk sınırları içinde hazırlanmış bir iddianamedir" dedi.
"İddianamenin halkın iradesine yönelik olduğu" şeklindeki yorumların hatırlatılarak, düşüncelerinin sorulması üzerine ise Baykal, bu tepkilerin aslında ortaya çıkan iddianame ile nasıl bir hassasiyetin harekete geçtiğini göstermesi açısından önemli olduğunu söyledi.
"Çok daha soğukkanlı, olgun, Anayasaya, Anayasa'nın görevlendirdiği kurumlara, yargıya daha saygılı bir üslupla tavır takınılabilirdi" diyen Baykal, "Bu yorumları yapanların iç dünyasının, zihni anlayışlarının, demokrasi karşısındaki düşüncelerinin, yargı karışsında ortaya çıkabilecek ezme, sindirme, yıldırma duygularının yansımasına vesile olduğu" görüşünü dile getirdi.
AKP hakkında kapatma istemi
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, ''Laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği'' iddiasıyla AK Parti'nin kapatılması istemiyle 14 Mart 2008'de Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Toplu ulaşımda unutulan eşyalar, sahiplerini bekliyor
Kahve İçmeye Komşusuna Gitmişti: Çuvalda Cansız Bedeni Bulundu! Serpil'i Bilezikleri İçin Öldürmüşler...
Fatma Öğretmenden Kahreden Haber: İkizlerini Doğurduktan Sonra Hayatını Kaybetti
HABER || Yalova'da 24 saat sular kesildi! Kimyasal madde şüphesinde yeni detaylar! Gözaltı sayısı 5'e yükseldi...
Sobadan 'ölüm' sızdı! Anne ve kızı evlerinde ölü bulundu