"Türban ve tesettür daha da teşvik edilecektir"

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, yapılacak düzenlemelerle "türban ve tesettürün daha da teşvik edileceğini" savundu.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Baykal, "Eğitim hürriyeti taleplerinden sonra çalışma hürriyeti talepleri gündeme gelecektir" dedi.
 
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Deniz Baykal'ın başkanlığında toplandı.
 
Toplantıda, türban tartışmaları ve TBMM'ye sunulan anayasa ve yasa değişikliği teklifine yönelik değerlendirmelerde bulunan Baykal, "Biz hem Meclis'te hem kamuoyu önünde türban serbestisinin Türkiye'yi nereye götüreceğini anlatmaya çalışıyoruz. Bunun laik cumhuriyete karşı darbe niteliğinde olduğunu ifade ediyoruz. Bu mücadelemiz TBMM'de Anayasa Komisyonu'nda ve Meclis Genel Kurulu'ndaki görüşmeler süresince de devam edecek" diye konuştu.
 
Düzenlemeyi TBMM'de kabulünden sonra Anayasa Mahkemesi'ne de taşıyacaklarını kaydeden Baykal, "Bu bizim görevimiz. Ama Yüce Mahkeme nasıl karar verir, bu onların takdiridir" dedi.
 
Baykal, Anayasa Mahkemesi'nin türbanla ilgili olarak 1989 ve 1991 yıllarındaki kararlarında, dini ve siyasi simgelere serbestlik tanımanın laiklik ilkesine aykırı olduğunun açıkça ifade edildiğine işaret etti.
 
CHP lideri Baykal, "Şimdi yapılmak istenen hem anayasa değişikliğinin hem YÖK yasasındaki değişikliğin amacı, dini siyasi simge olan türbana serbestlik tanımaktır. Öyleyse anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek 2'nci maddesi, 24'üncü maddedeki laiklik tanımı orada durduğu sürece böyle bir değişiklik yapılamaz. Ama bunun takdiri elbette Anayasa Mahkemesi'nindir" şeklinde konuştu.
 
Yapılacak düzenlemeyle türbanın, tesettürün daha da teşvik edileceğini savunan Baykal, cumhuriyetle demokrasinin birlikte yaşatılması gerektiğini ancak "AK Parti'nin demokrasiyi hep cumhuriyetin temel ilkelerini tahrip etmek için kullandığını" öne sürdü.
 
Demokrasilerde sadece çoğunluğun değil herkesin haklarının korunması gerektiğini vurgulayan Baykal, "AKP, 'çoğunluğum var öyleyse cumhuriyetin temel ilkelerini birer birer ortadan kaldırırım' anlayışını sergilemektedir. Başbakan, 'Laikliğin güvencesi benim' diyor. Laikliğin güvencesi kişiler olamaz, anayasalardır, kurumlardır. Anayasalardaki güvenceleri çoğunluğunuza dayanarak kaldırıyorsunuz, kurumları başta yargı olmak üzere etkisizleştiriyor, susturuyorsunuz sonra da 'Laikliğin güvencesi benim' diyorsunuz, buna kimse inanmaz" diye konuştu.
 
Baykal, "eğitim hürriyeti taleplerinden sonra çalışma hürriyeti taleplerinin gündeme geleceğini" savunarak, "Türbanla üniversitede okuyan kızlarımız, kamuda çalışma hakkını talep edeceklerdir" dedi.