"Türk çocuklarının yüzde 27'si yoksul"
BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Türkiye Temsilci Yardımcısı Lila Pieters, "Türkiye'de 15 yaşın altındaki çocukların yüzde 27.7'sinin yoksulluk içinde yaşadığını ve çocuklara çok az yatırım yapıldığını" söyledi.
Pieters, "10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü" dolayısıyla yaptığı açıklamada, dünyadaki ve Türkiye'deki çocuk haklarını değerlendirdi.
Lila Pieters, "çocuk yoksulluğundan bahsedildiğinde sadece yiyecek ve maddi ihtiyaçların kastedilmediğini, yoksulluk içindeki bir çocuğun genelde gecekondu bölgesinde yaşadığını, dolayısıyla kötü ve güvensiz şartların da kastedildiğini" belirtti.
"Çocuk yoksulluğunun sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada görüldüğünü" ifade eden Pieters, "AB'de olsun, ABD'de olsun, Türkiye'de olsun, dünya genelinde çocuk yoksulluğunda artış var" dedi.
Lila Pieters, "Türkiye'de genelde yoksulluğun çok çocuklu ve ebeveynlerin çalışmadığı ailelerde görüldüğünü, çoğu zaman bu ailelerde çocuğun şiddete maruz kaldığının ve bir şekilde suçla ilişkisi olduğunun tespit edildiğini" kaydetti.
Gelecek ay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın öncülüğünde, bir "çocuk yoksulluğu stratejisinin" ortaya konacağını da belirten Pieters, hükümetin bu problem konusunda bilinçli olduğunu, bunun da iyi bir sinyal olduğunu belirtti.
"Sağlık sigortası ve sosyal güvenlikle ilgili yeni düzenleme, çocuk yoksulluğu ile mücadele için iyi bir adım" diyen Pieters, "çünkü yeni sağlık sistemiyle çocuğun doğumundan 18 yaşına kadar olan sağlık masraflarının karşılandığını" hatırlattı.
"Sağlık konusunda Türkiye'nin son yıllarda büyük ilerleme kaydettiğini" vurgulayan UNICEF yetkilisi Pieters, ancak eğitim konusunda Türkiye'nin yapması gereken daha fazla şey olduğunu ifade etti.
"Türkiye'de çocuklara yatırım çok az"
"Eğitimli bir nüfus olmazsa ekonomik büyüme de olmaz" diyen Pieters, "Milli Eğitim Bakanlığı'nın Türkiye'deki eğitimin geliştirilmesi konusunda bilinçli olduğunu" belirtti.
UNICEF Temsilci Yardımcısı Pieters, eğitimin, "okul öncesi eğitimle" başlamasının gerekliliğini vurgulayarak, "Türkiye'deki çocukların en geç 4 yaşında eğitime başlamaları gerektiğini kaydetti.
"Bu yaştan önceki dönem için de ebeveynlerin eğitilmesine ihtiyaç olduğunu" söyleyen Pieters, "ebeveynlerin çocuklarını entelektüel anlamda nasıl teşvik etmeleri gerektiğini öğrenmelerinin çok önemli olduğunu" ifade etti.
Okul öncesi eğitim alan çocukların ilkokula başladıklarında yüzde 60-70 oranında daha başarılı olduklarının tespit edildiğini anlatan Pieters, "Türkiye'de 5-6 yaş grubundaki çocukların sadece yüzde 25'i okul öncesi eğitim alıyor. Dünyadaki birçok ülkeye göre Türkiye'deki okul öncesi eğitime katılma oranı son derece düşük. Bu nedenle Türk hükümeti, 2013 yılına kadar çocukların yüzde 50'sinin okul öncesi eğitim almaları yönünde bir hedef koydu" diye konuştu.
"Okul öncesi eğitim alarak ilkokula başlayan ve daha sonra da eğitimini sürdüren kız çocuklarının sayısının artacağını" da belirten Pieters, "11 yaşından sonra kız çocuklarının okulu bıraktıklarını görmek çok dramatik ve bu, kadınlar için insan haklarının çok büyük ihlalidir" dedi.
"Türkiye en fazla çocuk nüfusuna sahip ülkelerden"
Pieters, Türkiye'nin dünyada en fazla çocuk nüfusa sahip ülkelerden biri olduğunu da söyledi ve son yıllardaki istatistiklere göre, Türkiye nüfusunun yüzde 28.4'ünü 14 yaşının altındaki çocukların oluşturduğunu vurgulayarak, "Bu son derece yüksek bir rakam" dedi.
Türkiye'de hem evde, hem de okulda çocuklara yönelik şiddetin varlığına da dikkati çeken Pieters, özellikle okullardaki şiddet konusunda Milli Eğitim Bakanlığı'nın geçen yıl çok önemli önlemler aldığını,ancak bu şiddetin boyutunun ve son yıllarda azalıp azalmadığının bilinmediğini söyledi.
"Kadın hakları konusunda geriye gidiyoruz"
Okul öncesi eğitimin sadece çocuklara değil kadınlara da faydası olduğunu söyleyen Pieters, çocukların okul öncesi eğitime katılımının kadınların iş hayatlarını sürdürebilmeleri anlamına geldiğini de belirtti.
"Dünyaya baktığımda kadın hakları konusunda geriye gittiğimizi görüyorum" diyen Pieters, "toplumsal cinsiyetin eşitliği konusunda ise 80'li ve 90'lı yıllarda büyük ilerleme kaydedildiğini ancak 2000 yılından bu yana bu konuda bir durgunluk yaşandığını düşündüğünü" söyledi.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
İstanbul'da yıkım sırasında şok! Yan binanın duvarının olmadığı ortaya çıktı: Yatak odası açıkta kaldı
22 Kasım 2024 cuma namazı vakti saat kaçta? Diyanet İstanbul, Ankara, İzmir cuma saati, öğle ezanı vakti
Ağaca çarpan otomobil ikiye bölündü, sürücü olay yerinde can verdi
'Turuncu' uyarı verilmişti: Sağanak yağış olumsuz etkiledi... İşyerleri sular altında!
SON DAKİKA... 18 gün sonra cansız bedeni bulunmuştu! Rojin Kabaiş'in babası: Otopsi raporunda 'suda boğulma' yok!