Ordudan Irak ve laiklik mesajı

Türkiye, terör örgütü PKK konusunda adım atmamakla eleştirdiği ABD'ye karşı üslubunu sertleştiriyor. Son olarak Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, "Türkiye, Irak'taki gelişmeleri engelleyebilecek ve maliyetleri artırabilecek güce sahiptir" dedi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Başbuğ, laikliğin korunması konusunda da "TSK bu konuda taraftır, taraf olmaya devam edecektir" vurgusu yaptı.
 
Orgeneral Başbuğ, Kara Harp Okulu'nda 2007-2008 eğitim öğretim yılı açılışında ilk dersi verdi. Başbuğ'un ders konusu bölücü terör ve laikliğe yönelik tehditlerdi.
 
Başbuğ, "Bugün karşı karşıya kaldığımız bölücü terör hareketinin temelinde etnik milliyetçilik vardır. Hedefleri ise ulus devlet ve üniter devlet yapısının ortadan kaldırılmasıdır. Öncelikli hedef ulus devlettir. Etnik kimliklerinin anayasal güvenceye kavuşturulması sık sık ve açıkça dile getirilen temel husustur. Bu husus da Türkiye'nin ulus devlet yapısını hedef almaktadır" dedi.
 
İlker Başbuğ, sonraki hedefin ise üniter devlet olduğunu kaydetti.
 
Irak'ın kuzeyindeki gelişmeler

Başbuğ, Irak'ın kuzeyindeki gelişmelerin de Türkiye'nin geleceğini tehdit ettiğini belirtti ve ABD'ye seslendi.
 
Başbuğ, "Irak'ın kuzeyindeki oluşum ve gelişmelerin, bu bölgedeki Kürtlere tarihte hiç olmadığı kadar siyasal, hukuki, askeri ve psikolojik güç kazandırdığı da diğer bir gerçektir. Bu durumun, vatandaşlarımızın bir kısmı üzerinde yeni bir aidiyet modeli yaratabileceğine de dikkat edilmelidir" dedi.
 
Orgeneral Başbuğ, ABD'nin Irak'ta, Türkiye'nin desteğini almayan bir çözümün, kalıcı bir çözüm olmayacağı ve Irak'ın kuzeyindeki bölücü terör örgütünün varlığının Türkiye için hayati bir tehdit oluşturduğunu görmesi gerektiğini belirterek, "ABD'nin, zamanın söz söyleme değil, eylem zamanı olduğunu anlaması ve görmesi" gerektiğini kaydetti.
 
Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı bölücü terörün temelinde etnik milliyetçilik olduğunu belirten Orgeneral Başbuğ, farklılıkların ve aidiyet duygularının siyasal boyuta taşınmasına müsaade edilemeyeceğini söyledi.
 
"Irak'ta ve özellikle Irak'ın kuzeyinde meydana gelen gelişmeler ve olabilecek durumlar, Türkiye'nin geleceğini ve güvenliğini tehdit edebilecek boyutlara ulaşma yolunda oldukça mesafe almıştır" diyen Başbuğ, bazı konulara da açıklık getirdi. 

"Güvenlik güçleri, terör örgütünün silahlı kadrosuna büyük zayiat verdirdi ama örgüt hala neden var?" sorusuna cevap vermek istediğini ifade eden Orgeneral Başbuğ, nedenleri şöyle sıraladı:
 
1) "Birinci neden; örgüte katılımın tam olarak engellenememesidir. Bu görev, devletin bütün kurum ve kuruluşlarına düşmektedir."
 
2) "İkinci neden,yaşanan süreçte, örgüt çok zor durumlara düşmüş, ancak yapılan bazı hatalar ve ortaya çıkan şartlardan çok iyi yararlanarak durumunu tekrar düzeltmiştir. Koşullar, maalesef her zaman örgütün lehine cereyan etmiştir. İran-Irak Savaşı, Halepçe Olayları, Körfez Savaşı, 2. Irak Savaşı, bunlar örnektir. Yapılan hataların başında ise terör eylemlerinin azaldığı bazı dönemlerde, terör örgütünün bittiği yanılgısına düşülmesi olmuştur."
 
İsrail lideri Peres'ten alıntı
 
İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in, "Terörle mücadelede karşılaşılan önemli olayların neredeyse yüzde 80'i ne tam askeri, ne de tam politik boyuttadır. Sorunların hem politik, hem de askeri boyutları vardır. Bunun yanında her askeri kararın politik sonuçları olabileceği gibi, her politik kararın da askeri sonuçları olabilir" sözünü hatırlatan Başbuğ, "Yürütmeden sorumlu politik makamlar ile askeri makamlar arasında ortak görüşlere ulaşılmasının ve kararların ortak olarak alınmasını sağlayacak düzenlemelerin yapılmasının çok yararlı olacağı düşünülmektedir" diye konuştu.
 
"Laiklik, tüm değerlerin temel taşı"
 
Kara Harp Okulu töreninde konuşan Başbuğ, Anayasa'daki laiklik tanımına da geniş yer ayırdı.
 
Org. Başbuğ, laiklik ilkesinin "Türkiye Cumhuriyeti'ni ouşturan tüm değerlerin temel taşı" olduğunu vurgulayarak, "Anayasa'daki laiklik ilkesine ilişkin işlevsel tanımların tartışma konuları içerisine çekilmemesi gerektiği"ni söyledi.
 
Atatürk'ün gerçekleştirdiği devrimin ana hedefinin ulus devlet ve Türk ulusunun yaratılması olduğunu belirten Başbuğ, "Atatürk'ün ulus devlet anlayışı dinsel ve etnik temellere bağlı değildir ve bağlanmaya da çalışılmamalıdır. Onun devrimi ümmet toplumundan laik ulus devlete dönüşümdür. Bu nedenle laiklik ilkesi Türkiye Cumhuriyeti'ni oluşturan tüm değerlerin temel taşıdır" dedi.
 
"Ne gariptir ki, dün olduğu gibi bugün de, laiklik karşıtı hareketlerin ve etnik milliyetçilerin öncelikli ve ortak bir hedefi vardı. O da ulus devlet yapısıdır" diyen Başbuğ, "Laiklik karşıtı hareketler ulusun oluşumunda din temelini hakim kılmaya çalışırken, etnik milliyetçiler ise ulus devlet anlayışını etnik farklılıkların görülmemesi, yok edilmesi şeklinde anlatmaya ve ulus devletin ortak değerlerini, paydalarını zayıflanmaya çalışmaktadırlar" diye konuştu.
 
Kültürel alandaki düzenlemelerin "daha fazla özgürlük" başlığı altında siyasal alana doğru götürülmesi, farklılıkların gereğinden fazla derinleştirilmesi ve bu konuların ülke gündemine yoğun şekilde sokulmasının ülkeyi kutuplaşmaya sürükleyebileceğine işaret eden Başbuğ, "Yeni kültürel kimlik arayışları, küreselleşme ve çok uluslu şirketlerin etkisiyle sosyal devlet olgusunun kaybolması, ekonomik beklentiler ve sorunlar, yaşanan büyük göç olgusu, toplumları ister istemez yeni dayanışma arayışlarına itmiştir. Bütün bunlar etnik ve dinsel kimliklere büyük bir alan açmıştır" dedi.
 
"TSK taraftır"
 
Kara Kuvvetleri Komutanı, Cumhuriyet'in temel nitelikleri olan demokratik, laik, sosyal ve hukuk devleti niteliklerine sahip çıkma ve koruma görevinin, "kendisini Türk ulusunun bir ferdi olarak hisseden herkes"e düşen bir görev olduğunu ifade etti ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bu yapı ve niteliklerin korunmasında her zaman taraf olduğunu ve olmaya devam edeceğini vurguladı.