Büyükanıt tekrar 'operasyon' dedi

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, sınır ötesi operasyonun fayda getireceği görüşünü yineledi ve ''Kuzey Irak'a girip PKK'yı bitiririz, diyemezsiniz ama darbe vurursunuz'' dedi. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ da, tüm komanda birliklerinin ''profesyonel'' olacağını açıkladı.

Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Merkez Komutanlığı'nın tanıtımı için Isparta'ya düzenlenen 2 günlük basın turu kapsamında bu sabah Eğirdir'e gelen Orgeneral Büyükanıt, sınır ötesi operasyon konusunda 12 Nisan'da açıkladığı görüşlerini yineledi.

SINIR ÖTESİ OPERASYON:

Orgeneral Başbuğ ile bir basın toplantısı düzenleyen Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt, "12 Nisan'da dedik ki 'evet sınır ötesi operasyona ihtiyaç var ve bundan fayda sağlanır'. Bu görüşümüzü aynen tekrar ediyoruz" dedi.

PKK terörünün tek seferlik bir sınır ötesi operasyonla bitmeyeceğini vurgulayan Org. Büyükanıt, "Kuzey Irak'a girip PKK'yı bitiririz diyemezsiniz ama ne yaparsınız darbe vurursunuz. Daha öncekiler gibi" dedi.

Bunun ülkenin ilgili karar organlarına ifade edildiğini söyleyen Genelkurmay Başkanı, "Hudut ötesi her harekatın bir siyasi hedefi vardır. Askeri hedef bunun altında kalır. Bu siyasi hedefin bilinmesine ihtiyaç vardır" diye konuştu.

"Kuzey Irak'a sadece PKK ile mücadele için gitmek başka şey, onu yaparken saldırıya uğradınız, o ihtimali dikkate aldığınızda, kuvvet ihtiyacını tespit etmek ayrı şey" diyen Büyükanıt, "Amaç belli olursa o zaman TSK ona göre hedef oluşturur ve resmen de başvurur. Bütün planlamalarımızda bu esas vardır" dedi.

Büyükanıt, bir gazetecinin "Sınır ötesinde gidilecek son nokta neresi?" sorusuna "Bir kilometre vermek doğru değil. Ama bizim ihtimaliyet planlarımız var. Bana eğer, 'şunu elde edin' derseniz,biz üç-dört plan yaparız. Bir harekat için bir kilometre telaffuz etmek istemiyorum" dedi.

ETA ÖRNEĞİ:

Terörle mücadelenen bir süreç olduğunu söyleyen Büyükanıt, bir "benzetme" yapmadığının altını çizerek ETA örneğini verdi. ETA'nın çap olarak PKK ile mukayese edilemeyeceğini kaydeden Büyükanıt, "Ama neredeyse yarım asra yakın varlıklarını devam ettirdiler" dedi.

ASKERİN EĞİTİLMESİ:

Güneydoğu'ya gönderilen tüm personelin terörle mücadele eğitimi aldığının altını çizen Büyükanıt, "Hiçbir personelimizi eğitimsiz göndermiyoruz. Eğitimden vazgeçilemez. Eğirdir Dağ Komando Okulu'nda temel eğitimi veriyoruz ama eğitimin sonu yok" dedi.

PKK'NIN DIŞ DESTEĞİ:

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin uzun yıllar terörle uğraştığını vurgulayan Genelkurmay Başkanı, "Terör çok boyutlu bir olaydır. Terörün sosyal ve psikolojik boyutları vardır. Terörle mücadeleyi sadece silahla mücadeleye indirgemekten başarı bekleyemeyiz. Terörü besleyen hususlar bellidir. PKK'nın dış desteği vardır. Yalnız maddi yardım ve silah yardımı değil. Olayın politik yönü de var" dedi.

Büyükanıt, "Müttefiklerimiz arasında PKK'ya doğrudan ya da dolaylı destek olduğu bir gerçektir" dedi.

"Böyle bir ortamda terörle mücadele zor" diyen Büyükanıt, "Dış desteğin kesilmesi askerin yapacağı birşey değildir. Bunun üzerinde hassasiyetle durulmalı" diye konuştu.

PKK'NIN İÇ DESTEĞİ:

Genelkurmay Başkanı, "Bir teröristin dağda gezebilmesi için aşağıda 10 işbirlikçisi vardır. Bir köyün imamı, muhtarı köy merkezine patlayıcı yerleştiriyorsa teöröle nasıl mücadele edeceksiniz? Terör nedir, nasıl destekleniyor, bunlara inmek gerek. Mücadelede önce işbirlikçiler etkisiz hale getirilmelidir" dedi.

Şirvan'da mayın patlatıldığını, üç subayın şehit olduğunu hatırlatan Orgeneral Büyükanıt, mayının asfalt dökülmeden önce zemine yerleştirildiğini, bu patlayıcı oraya yerleştirilirken asfaltı dökenin bundan haberinin olmamasının mümkün olmadığını belirtti.

DEZENFORMASYON:

Dezenformasyona da değinen ve bu konuda basın mensuplarının dikkati çeken Orgeneral Büyükanıt, "Diğer bir konu, maalesef yaşadığımız günlerde çok fazla dezenformasyon ortaya çıktı. Bu çıkan yanlış bilgiyi düzeltmek için çok fazla enerji harcıyoruz esas görevimizi bir kenara koyup... Bu dezenformasyonun bir kısmı internet sitelerinden geliyor, bir kısmı yurtdışından geliyor. Akıl almaz şeyler geliyor. Kuzey Irak'taki Kürt grupların internet sitesinden alınan şeyler hepsi amaçlıdır. Biz bunları normal enformasyon olarak alıp da topluma yansıttığımız zaman, toplumda çok büyük bir kafa karışıklığı yaratabilir" dedi.

TOPLUMSAL REFLEKS:

Büyükanıt, "Yayımladığımız bildiride 'toplumsal refleks' dedik. Sonra açıklık da getirdik. Bahsettiğimiz refleks şunların dışında olamaz: Demokratik olmalı, şiddetten uzak olmalı, yasalara saygılı olmalı, siyasi amaç taşımamalı. Teröre nefretin belirtisi, ortak anlayışına yardımcı olmalı" dedi.
�
TERÖRLE MÜCADELE:

Yasaların dışına çıkıp terörle mücadele yapılamayacağını söyleyen Büyükanıt, askerin yetkileriyla ilgili bazı tespitlerde bulundu. Şüpheli bulunan bir araca bakılabildiğini, ancak görünmeyen kısımda arama yapılamadığını belirten Büyükanıt, "Silahını kasanın içine saklıyorsa ne yapacaksınız" dedi.

PSİKOLOJİK HAREKAT:

Yaşar Büyükanıt, "Psikolojik harekatta çok yetersiziz. Devlet çapında organize edilip uygulanması gerekir. Şu anda Türkiye Cumhuriyeti'nde bu harekatı planlayıp icra edecek bir kuruluş, kurul yoktur. Eskiden MGK içinde bir daire vardı ancak bunun da ciddi bir şekilde kullanıldığı kanaatinde değilim. Bir şey itiraf etmem lazım, PKK bizden çok daha iyi psikolojik harekat yürütüyor. Çünkü elini kolunu bağlayan yok" dedi.

TERÖRİST-HALK AYRIMI:

Askerin bölge halkına bakışının önemine işaret eden Büyükanıt, "Biz hiçbir zaman bölge halkını potansiyel terörist olarak görmedik. Elbette destekleyen var, ama 'çok büyük kesimi kontrol altına aldı' denirse, bu uygun olmaz kanaatindeyim. Orada mikrop kapmamış insanlar, dünyanın en iyi, en vefalı insanlarıdır. ABD'nin Irak ve Afganistan'daki sıkıntıları buradan kaynaklanıyor. Afganistan'da halkın Taliban'a desteğinin arttığını görüyoruz. Terörist ve halkı mutlaka ayırmak lazım. Bölge insanları hepsi pırıl pırıl insanlardır. Ülkelerine bağlıdır" dedi.

TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ:

"Tabii ki, ABD'den farklı istek ve taleplerimiz var" diyen Büyükanıt, "Taliban da, PKK da teröristtir. Burada ABD'nin PKK ile mücadelede yeterli desteği verdiğini şu anda söyleyemeyiz. En son ABD ziyaretimd Beyaz Saray'ın güvenlik danışmanı ben daha konuşmadan, 'Sizin terörle mücadelede sabrınız tükeniyor. Bizim de Türkiye'de popülaritemiz azalıyor' dedi" dedi.

PROFESYONEL ASKERLİK:

Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ da, PKK ile mücadelede kapsamında tüm komanda birliklerinin profesyonelleştirileceğini açıkladı.

Başbuğ, "Yakın zamanda er, erbaş ve yedeksubaylar bu birliklerde yer almayacak" dedi.

"Sayın komutanımızın da onayını aldık. Altı komando tugayını belirli bir plan çerçevesinde, tamamen yüzde yüz profesyonel hale getiriyoruz" diyen Başbuğ, "Komando tugaylarında yakın zamanda yedek subay görevlendirmesi olmayacak. Yedek subaylar iç güvenlik taburlarında görev alacak. Yakın bir zamanda komando tugaylarında erbaş ve er olmayacak. Bunun yerine uzman çavuş olacak. Niye böyle bir düzen aldık? Bizim Mehmetçik, erbaş ve erlerimizin kahramanlığından, fedakarlığından kimsenin en ufak şüphesi yoktur. Peki bunu niye profesyonel yapıyoruz? Devamlılık sağlamak için... En önemli neden budur" dedi.

2008 Mayıs'ından itibaren bu altı komando tugayında yedek subay görevlendirilmeyeceğini söyleyen Başbuğ, "2009 yılının sonuna kadar da altı komando tugayımızda erbaş ve er görevlendirmemiz olmayacak. Tamamen uzman çavuşlarla bu birlikleri teçhiz edeceğiz" dedi.

BİRLİKLERİN NİTELİĞİ:

İç güvenlik harekatındaki birliklerin nitelikleri hakkında da bilgi veren Orgeneral Başbuğ, birinci sırada en üst niteliklere sahip özel kuvvetlerin, ikinci sırada Jandarma özel harekat taburlarının, üçüncü sırada komando tugaylarının, dördüncü sırada iç güvenlik taburlarının, beşinci sırada ise destek unsurlarının bulunduğunu söyledi.

Her dört birliğin de kullanım ve görev özelliklerinin farklı olduğunu ifade eden Orgeneral Başbuğ, iç güvenlik taburlarının alan kontrolü için kullanıldığını, esas operasyonları komando tugaylarının yaptığını, özel görevleri ise Özel Kuvvetler ve Jandarma Özel Harekat taburlarının gerçekleştirdiğini anlattı.

SAYILARLA TERÖR:

"Yurtiçinde bin 800 - bin 900, yurtdışında ise 3 bin 350 - 3 bin 750 civarında PKK'lı var. Toplamda ise bu sayı, 5 bin 150 - 5 bin 650'yi buluyor. Siirt ve Şırnak PKK'nın en yoğun olduğu bölge. Biz de mücadelemizi bu bölgelerde yoğunlaştırıyoruz" diyen Başbuğ, "Bugün PKK'nın eylemlerini silahlı proroganda faaliyeti olarak tanımlayabilirsiniz" dedi.

İlker Başbuğ, "Örgüt baskı altında kaldı. Bu baskıdan bir çıkış yolu arıyor. PKK'ya göre (Biz demiyoruz) 5'inci kez sözde ateşkes ilan ettiler sıkıştıklarında. Türkiye'den beklediklerini alamadılar. Irak'taki belirsizlik ve mevsim şartları da bunda etkili oldu" diye konuştu.

Eylemlerin mayıs, haziran ve temmuz aylarında arttığına dikkat çeken Başbuğ, "PKK terörle beslenir. 2007 Ocak'tan bugüne kadar 442 eylem gerçekleştirildi. Geçen seneden bu yana eylemlerde yüzde 65'lik bir artış görülüyor. Terör Türkiye'nin dikkatini Irak'tan uzaklaştırıldı" dedi.

264 mayınlı saldırının 189'unun (yüzde 70'i) önlendiğini açıklayan Büyükanıt, "75 tanesi maalesef patladı ve güvenlik güçlerimize zaiyat verdirdi. Yılbaşından bu yana 64 şehit verdik. Mayınlı ve el yapımı patlayıcılı saldırılarla mücadele zor. Irak'ta ABD'nin el yapımından verdiği zaiyat 300'e yaklaştı" diye konuştu.

Sıradaki Haber