hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Rögar davasında iki kişi tahliye oldu

    Rögar davasında iki kişi tahliye oldu
    expand

    İstanbul Bahçelievler'de Dilara Dumrul'un rögardan kanalizasyona düşerek ölümüne ilişkin yargılanan sekiz sanıktan tutuklu olan ikisi tahliye oldu.

    Bakırköy 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Güntek şirketinin yöneticisi Ö.A.K., bu şirketin şantiye şefi Y.N.O ile tutuksuz sanıklar İSKİ'de görevli kontrol memurları M.E., A.A. ve MVM şirketinin inşaattan sorumlu teknik müdürü E.B. katıldı.

    MVM şirketinin sahibi B.Ş., şirket yetkilisi O.Ş. ve Güntek şirketinin topoğraf görevlisi İ.H.K. ise duruşmaya gelmedi.

    Tutuklu sanık Y.N.O., bin 150 metre uzunluğundaki bir bölgeden sorumlu olduklarını ve daha önce verdiği ifadesini tekrar ettiğini belirterek, olayda bir kusurunun olmadığını söyledi.
     
    Tutuklu sanık Ö.A.K. ile tutuksuz sanıklar E.B., M.E. ve A.A. da suçlamaları kabul etmeyerek, olayda kusurlarının olmadığını söyledi.

    Avukatların talepleri
     
    Y.N.O.'nun avukatı Ziya Kaya, soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporunun bilimsellikten uzak olduğunu savunarak, yeniden bilirkişi raporu alınmasını istediklerini bildirdi.
     
    Ö.A.K.'nin avukatı Celal Haras da yeniden bir bilirkişi raporu alınmasını istediklerini kaydederek, incelemenin inşaat mühendisi, iş güvenliği uzmanı ve bir hukukçudan oluşan bilirkişi heyeti tarafından yapılmasını talep ettiklerini anlattı.
     
    Sanıklar İ.H.K., B.Ş. ve O.Ş.'nin avukatları ise askerlik ya da başka nedenlerle şehirdışı ya da yurtdışında bulunan müvekkillerinin celse arasında ya da talimatla ifadelerinin alınmasını istedi.

    Baba şikayetinden vazgeçti
     
    Duruşmada şikayeti sorulan Dilara Dumrul'un babası Muhterem Dumrul, şikayetinden vazgeçtiğini bildirdi.
     
    Hakimin, Muhterem Dumrul'a "Mahkemeye MVM Turizm şirketinden manevi tazminat aldığını ve maddi tazminat hakkını saklı tuttuğuna" ilişkin bir dilekçe verdiğini hatırlatması üzerine Dumrul, "Biz helalleştik onlarla, ceza davasından vazgeçtik" dedi.
     
    Duruşmaya tanık olarak katılan anne Edibe Dumrul da hakimin, "tanıklıktan çekilme hakkının" olduğunu hatırlatması üzerine tanıklık yapmak istemediğini bildirdi.
     
    Hakim de Edibe Dumrul'un tanıklıktan çekildiğini tutanağa yazdırdıktan sonra Dumrul'u duruşma salonundan çıkardı.
     
    Görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı ise, Y.N.O. ve Ö.A.K.'nın tutuklandıkları tarih ve dosya kapsamına göre tahliyelerine karar verilmesini istedi.

    Tahliye kararı
     
    Hakim, Y.N.O. ve Ö.A.K.'nin tutukluluk süresi, şikayetçinin şikayetinden vazgeçmesi, sanıkların cezalandırılması istenen TCK maddesinin öngördüğü ceza miktarı ve delilleri karatma ihtimallerinin bulunmayışını göz önüne alarak tahliyelerine karar verdi.
     
    Duruşmaya katılmayan sanıkların savunmalarını yapmalarının ardından, konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyeti tarafından rapor hazırlanması konusunun göz önünde bulundurulmasına hükmeden hakim, O.Ş. ile İ.H.K.'nin, bulundukları yerlerdeki asliye ceza mahkemelerince ifadelerinin talimatla alınmasını kararlaştırdı.
     
    Duruşma, eksikliklerin tamamlanması amacıyla ertelendi.
     
    Baba Muhterem Dumrul: "Biz helalleştik"
     
    Duruşma çıkışında basın mensuplarının soruları ile karşılaşan Muhterem Dumrul, "Ne kadar tazminat aldınız?" şeklindeki bir soruya "Biz helalleştik. Öyle bir şey yok" diye cevap verdi.
     
    "Biz konuşamayız, bizi rahat bırakın, biz kendi halinde insanlarız" diyen Dumrul, ısrarlı sorular üzerine "Sadece ceza davasından vazgeçtik. Tazminat davası açacağız. O da insanları tanımadığımızdan, boşuna yatmasınlar diye" şeklinde konuştu.
     
    Anne Edibe Dumrul da "Hiçbir şey konuşmak istemiyoruz. Artık olayı akışına bırakıyoruz" dedi.
     
    İddianameden
     
    Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'nün "2006 Yılı 3'üncü Kısım Atık Su Kanalı, Yağmur Suyu Kanalı ve Dere Islahı İnşaatı İhalesi"nin 11 Temmuz 2006 tarihli kararla MVM Turizm ve Ticaret Şirketine verildiği belirtiliyor.
     
    Yapılan sözleşmeyle şirketin işe başladığı ve MVM şirketinin de bir sözleşmeyle bu işi Güntek Mühendislik firmasına verdiği ifade edilen iddianamede, 28 Şubat 2007 günü 5 yaşındaki Dilara Dumrul'un, annesiyle yürüdüğü sırada Kerimçavuş Caddesi'nde üzeri kartonla örtülü rögardan kanalizasyona düştüğü, cesedinin de daha uzak mesafedeki dere yatağından çıkarıldığı kaydediliyor.
     
    İddianamede, 2'si tutuklu 8 sanığın dosya kapsamı ve bilirkişi incelemesine göre, "inşaat sahasındaki rögar kapaklarının açık bırakılmaması, sağlam ve güvenli bir şekilde kapatılması, fiziki engeller ve uyarı işaretleriyle insanların ikaz edilmesi, olumsuzlukların önlenmesi" bakımından sorumlu oldukları belirtiliyor.
     
    İddianamede tutuklu sanıklar Y.N.O. ve Ö.A.K.'nin de aralarında bulunduğu 8 kişinin TCK'nın 85/1'inci maddesi uyarınca "taksirle bir insanın ölümüne neden olmak" suçundan 2 ile 6'şar yıl arasında hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
     
    Beş yaşındaki Dilara Dumrul, 1 Mart'ta, Bahçelievler Kerim Çavuş caddesindeki kapağı bulunmayan rögardan kanalizasyona düşerek ölmüştü. 
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow