İzleme nedir, dinleme nedir?.. İşte cevaplar...

Türkiye günlerdir "Kim kimi izliyor, kim kimi dinliyor"u tartışıyor. Ancak izleme ve dinleme birbirinden farklı. Türkiye'deki tüm iletişim trafiği - içerik kaydedilmeden - izlenebiliyor. Dinleme yapmak için ise, kişilerin ismine özel mahkeme kararı gerekiyor.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

İstihbarat birimleri tarafından toplu izinlerle yapılan izleme suistimale açık. Ancak birimler suistimali kendi içlerindeki denetim mekanizmalarıyla önlemeye çalışıyor.
 
İZLEME: 
Türkiye'nin tartıştığı "izleme", istihbarat kurumlarının herkesin yaptığı görüşmeleri - içeriğine inmeden, sadece iletişim trafiğini - kayıt altında tutması anlamına geliyor.
 
DİNLEME:
"Dinleme" ise, görüşmelerin tümünün içeriğinin, ne konuşulduğunun tüm boyutlarıyla kayda alınması ve takip edilmesi anlamına geliyor.
 
Türkiye'de izleme ve dinleme yetkisi sadece Emniyet, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve jandarmanın elinde bulunuyor.
 
Bu birimler izleme ve dinleme yapmak için mahkemeden izin almak zorunda. Mahkemeyi ikna eden birim, dinleme için tek tek; izleme için ise genel olarak bu izni kullanıyor.
 
Peki, izleme yetkisini alan Türkiye'deki hemen herkesi takip mi ediyor? İşte, tartışma burada başlıyor.
 
Mahkemeden izin alan Emniyet, MİT ve jandarma, cep ve sabit telefon operatörlerinin kayıtlarını bilgisayar ağı üzerinden kendi sistemine kaydedebiliyor.
 
Ama bu konuşmaların ya da yazışmaların dinlenildiği ya da içeriğinin kaydının tutulduğu anlamına gelmiyor. Yani; sadece kim kimi aradı, kaç kez aradı, kaç dakika konuştu, gibi genel bir kayıt tutuluyor.
 
Peki bu kayıtlar suistimale açık mı? Güvenlik birimlerinin verdiği bilgiye göre sistem suistimale açık. Ancak her kurumun kendi içinde bir denetim mekanizması var.
 
Bu sistemle tüm Türkiye'nin kayıtları Emniyet, jandarma ve MİT'in kendi sisteminde toplanıyor. Kendilerine bağlı birimlerde belirlenen yetkililer bu sisteme Türkiye'nin her yerinden bağlanıp istediği bilgiyi alabiliyor. Alırken aynı zamanda sisteme imza da atıyor. Böylece, kimin, hangi bilgiyi aldığı sisteme kaydediliyor. Böylece iç denetim imkanı tanınıyor.
 
İzleme ile dinleme birbirinden farklı işlemler. İzlemede toplu izinle Türkiye'deki tüm telefonların trafiği denetim altına alınabiliyor ancak dinlemede her şüpheli için kişisel olarak ayrı ayrı mahkeme kararı gerekiyor. İstihbarat biriminin bu kararı çıkartması da yetmiyor.
 
Çünkü Türkiye'de dinleme Telekomüniskasyon İletişim Başkanlığı üzerinden yürüyor. Yani; dinleme tek merkezden dinleme yapılabiliyor ve bu merkez mahkeme kararı olmadan kimseyi dinlemiyor.