"Yekvücut olmayanı millet dışlar"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de demokrasiye inanmış olanların hepsinin terör örgütü karşısında yekvücut olmaya mecbur olduğunu belirterek, "Aksi takdirde benim milletim onları dışlayacaktır" dedi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan, Slovenya Başbakanı Janez Jansa ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, gazetecilerin teröre ilişkin sorularını yanıtladı.
 
Erdoğan, "Bölücü terör örgütü üzerindeki baskının biraz daha arttığını görüyoruz. Bu üslup değişikliğini yeterli görüyor musunuz?" sorusuna, "Bu olay sadece bir güvenlik sorunu değil. Olayın sadece askeri, polisiye yönü yok. Bunun diplomatik yönü de var, siyasi yönü de var ve biz bu süreci bu şekilde başlatmış bulunuyoruz" yanıtını verdi.
 
Konuyla ilgili temaslarının yoğun bir şekilde sürdüğünü aktaran Erdoğan, "Gerek ABD olsun, gerek ta Avustralyası, Yeni Zelandası olsun, gerek AB üyesi ülkeler olsun, hepsi zaten anılan bölücü terör örgütünü, yani PKK'yı terör örgütü olarak ilan etmişlerdir. Terör örgütü olarak ilan ettiklerine göre, ülkemizde de demokrasiye soyunmuş olan, demokrasiye inanmış olanların hepsi de bu terör örgütü karşısında yekvücut olmaya mecburdur" dedi.
 
"Kimse terör örgütünün yanında yer almamalıdır, alamaz" diyen Erdoğan, "Alması halinde de benim milletim onları ne yapacaktır, dışlayacaktır. Olay bu kadar basittir ve bu bir süreçtir" ifadesini kullandı.
 
AB reform paketi
 
Başbakan Erdoğan, reformlar konusunda 2008 yılında yeni bir atağa geçileceği yönündeki açıklamalarıyla ilgili olarak da, "Bizim bir defa bu konudaki kararlılığımız sanal değildir. Bu bizim çok ciddi, kararlı bir şekilde attığımız adımdır ve biz bu reformları bu ana kadar nasıl kararlı bir şekilde yasaları çıkartmak suretiyle gerçekleştirdiysek, bu reformlara yönelik adımları attıysak, bundan sonraki süreçte de aynı şekilde atmaya devam edeceğiz" dedi.
 
Bu konularda herhangi bir rehavetin söz konusu olmadığını söyleyen Erdoğan, "Bundan kimsenin endişesi olmasın. AB sürecine inananlar açısından söylüyorum" diye konuştu.
 
Slovenya'dan beklentiler
 
Slovenya arasındaki ticari ilişkilerin 2006 yılı sonu itibarıyla 600 milyon doları bulduğunu kaydeden Erdoğan, 2007 yılı sonunda bu rakamın 1 milyar dolar seviyesine ulaşmasını hedeflediklerini ifade etti.
 
Erdoğan, 2008 yılında AB dönem başkanlığını üstlenecek Slovenya'dan beklentileri arasında KKTC'yi de saydı:

"KKTC ile alakalı olarak, AB'nin 24 Nisan 2004'te yapılan referandumdan sonra biliyorsunuz bir Konsey kararı var. Bu Konsey kararı, hala uygulamaya sokulmadı. Bu Konsey kararının süratle uygulamaya sokulması noktasındaki hassasiyetlerimiz ve Kıbrıs'taki sorunun Birleşmiş Milletler zemininde çözülmesine yönelik atılması gerekli adımlara AB'nin öncülük etmesidir."
 
Slovenya Başbakanı'ndan AB desteği
 
Slovenya Başbakanı Janez Jansa, 2008 yılı başında üstlenecekleri AB dönem başkanlığı sırasında Türkiye'nin üyelik sürecinin planlandığı gibi sürmesi için "ellerinden geleni yapacaklarını" bildirdi.
 
Jansa, bununla birlikte müzakerelerde hiç açılmamış fasılların açılabilmesi için oy birliği gerektiğine dikkat çekti.
 
Türkiye'nin AB üyeliğine Slovenya halkının çok sıcak baktığını söyleyen Jansa, ancak genel olarak üyelik sürecinin çok zorlu bir süreç olduğunu belirtti.
 
Jansa, iki ülke arasında "kullanılmamış büyük bir potansiyel" bulunduğunu, ticaret, turizm, ulaştırma ve lojistik alanlarda işbirliğinin daha da artırılması gerektiğini belirtti.
 
Konuk Başbakan,iki ülke arasındaki demir yolu hattının lojistik açıdan çok önemli olduğuna işaret etti.
 
Beş anlaşmaya imza
 
Bu arada, basın toplantısından önce, Türkiye ile Slovenya arasında ilgili bakanlar tarafından beş anlaşmaya imza atıldı.
 
Tarım, sağlık, iletişim teknolojileri ve Akdeniz Üniversitesi ile ilgili işbirliği anlaşmaları ile diplomatik pasaportlu personel ailelerine yönelik istihdama ilişkin anlaşma imzalandı.