Ergene'nin kirliliği tescillendi

Edirne'nin Uzunköprü ilçesinde çeltik üreticilerinin, Ergene Nehri'ndeki kirlilik nedeniyle zarar gördükleri gerekçesiyle 2001 yılında Çevre Bakanlığı aleyhine açtıkları dava, üreticilerin lehine sonuçlandı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Uzunköprü Çeltik Üreticileri Birliği Başkanı Ali Öner, davanın 7 yıl sonra lehlerine sonuçlanmasında kendilerini sevindiren tarafın ödenmeye başlanan tazminatlar değil, kirliliğin tescil edilmesi olduğunu söyledi.
 
Nehirdeki kirlilikten dolayı çeltik üreticilerinin zarar gördüğü gerekçesiyle 7 çiftçi adına dava açan avukat İdris Çelikçi, 2001 yılında yaklaşık 150 çeltik üreticisinin avukatları aracılığıyla "zarar ve rekolte düşüklüğü" tespiti yaptırdığını belirtti.
 
Uzunköprü Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2001 yılında zarar ziyan tespitinin yaptırılmasından sonra Çevre ve Orman Bakanlığı aleyhine Edirne İdare Mahkemesi'ne dava için başvurduklarını ifade eden Çelikçi, İdare Mahkemesi'nin dava başvurusunu kabul etmemesi üzerine Danıştay'a gittiklerini ve Danıştay'ın bozma kararının ardından söz konusu davanın açıldığını kaydetti.
 
Edirne İdare Mahkemesi'nin, Ergene Nehri'ndeki kirlilikten dolayı çeltik üreticilerinin ekonomik kaybı olduğu ve bu zararın ödenmesi yönünde karar verdiğini hatırlatan Çelikçi, alınan kararın ardından icra işlemlerinin tamamlanmasıyla birlikte üreticilerin zararının da ödenmesine başlandığını bildirdi.
 
Uzunköprü Çeltik Üreticileri Birliği Başkanı Ali Öner de, yıllardır Ergene Nehri'nin kirliliğini ve bunun ülke ekonomisine kayıplar verdirdiğini seslendirdiklerini, kazanılan davanın, verilen mücadelenin simgesi olduğunu belirtti.
 
Ergene Nehri'ndeki kirlilik nedeniyle, topraklarının değerinde ve mahsullerinde büyük kayıplar yaşadıklarını anlatan Öner, yetkililerin bu duruma çözüm bulmasını istedi.
 
"Nehir temizleninceye kadar tarım yapılmasın"
 
Öner, Ergene Nehri'nin kirliliği devam ettiği müddetçe, üreticinin ve devletin zarar edeceğini ifade ederek, "En güzel çözüm Ergene Nehri temizleninceye kadar tarım yapılmamasıdır. Çünkü yapılsa da verim çok düşük olacak ya da hiç ürün alınamayacak, üreticiler ve dolayısıyla devlet, büyük zarara uğrayacaktır. Üretici bu yıl da mazot, gübre masrafı yapacak ama masrafını çıkaramayacak" dedi.
 
Öner, çözümün Ergene Nehri'ni temizlemekten öte, sorunun kaynağı olan sanayi tesislerinin atıklarına çözüm bulmakta olduğunun altını çizdi.
 
Öner, "2001 yılında çeltik üreticimiz tarafından Çevre Bakanlığı'na açılan 'kirlilik davası' üreticimiz lehine sonuçlandı. Birileri para kazanırken, çevreyi kirletirken, çeltik üreticimiz yıllardan beri bu 'birilerinin' kahrını çekti. Kim onlar? Lüleburgaz'da, Çerkezköy'deki sanayi kuruluşları, onlar pisliklerini Ergene'ye boşalttı, Ergene kinini çeltikçiden çıkardı. Çeltik ki doğadaki olumsuzluklara en dayanıklı bitkidir. Gerisini siz düşünün kavun, karpuz, yetişmez oldu" dedi.
 
"Toprağımız heba oldu, en değerli topraklarımız yüzde 75'lik değer kaybıyla karşı karşıya" diyen Öner, dekarı 4 bin YTL'ye satılan toprakların değerinin 1000 YTL'ye düştüğünü söyledi.
 
Öner, "Ergene yine kirli akıyor. Buna Çevre Bakanlığı bir an önce çözüm bulmalı, bu fabrikaların arıtma tesisleri bir an önce kurdurulmalı, kurulu olanlar denetlenmeli" diye konuştu.
 
İpsala ovası da risk altında
 
Ergene Nehri'ndeki kirliliğin bu hızla devam etmesi halinde pek çok tarım arazisinin kirlilikten payını alacağını bildiren Öner, "Risk ve tehlike büyüyerek artıyor. Uzunköprü'nün kıymetli ovaları bitme noktasında, kirlilik İpsala ovasına doğru gidiyor. Böyle giderse 20 yıla kalmaz İpsala Ovası'ndan da mahsul alınamayacak" dedi.
 
Öner, üreticinin her zaman yanında olduklarını kaydederek, "Kazanılan dava (devlet mahkemeye mi verilirmiş) diye utanan üreticimize de kuvvet oldu. Aç kalınınca utanma da kalmıyor tabi. Davada bizi sevindiren nokta, alınacak tazminatlar değil, kirliliğin tescil edilmesidir. Problemin çözülmesi için birlik olarak elimizden geleni yapacağız" diye konuştu.