Tuzla'daki ölümler için komisyon kuruldu
TBMM Genel Kurulu'nda, gemi inşa sektöründeki iş kazaları ve Türk gemiciliğinin sorunlarının belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırması açılması kabul edildi.
AK Parti, CHP, MHP ve DTP milletvekillerinin verdikleri araştırma önergelerini birleştirerek görüşen TBMM Genel Kurulu, başta Tuzla tersanesi olmak üzere işçi ölümlerinin nedenlerinin belirlenmesi için 16 milletvekilinin oluşturacağı Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını da kararlaştırdı.
Genel Kurulda önerge sahibi olarak söz alan CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, Tuzla tersanelerinde ihmal nedeniyle işçilerin öldüğünü belirterek, "Sektörün arkasına saklayarak ölümleri gizleyemeyiz" dedi.
Avrupa ülkelerinin bazılarının "İnsan hakları ihlalleri yaşandığı" gerekçesiyle gemi siparişini iptal ettiklerini öne süren Sevigen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın işçi ölümleriyle ilgili herhangi bir açıklama yapmadığını iddia etti.
Sevigen, Tuzla'da işçilerin ilkel şartlarda çalıştıklarını ve basit gibi görülen kazalarla öldüklerini anlatarak, "Tuzlada sabah erken kalkan taşeron oluyor. 5 dakikada rapor veriliyor. Tuzla'da kimin eli kimin cebinde belli değil" diye konuştu.
Yıldırım: "Tersane sayısını artıracağız"
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, tersanelerde iş kazası sonucu ölmenin bir kader olamayacağını ifade ederek, "Amacımız, ölümleri sıfıra indirmek" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, AK Parti, CHP, MHP ve DTP milletvekillerinin gemi inşa sektöründeki iş kazalarıyla ilgili verdikleri araştırma önergelerinin birleştirilerek görüşülmesine başlandı.
Tuzla'daki tersanelerde yaşanan işçi ölümlerini incelemek üzere Meclis Araştırma Komisyonu kuruldu.
Önergeler üzerinde hükümet adına söz alan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Türk denizcilik sektörü hakkında bilgi verdi.
Yıldırım, Türk deniz ticaret filosundaki gemi sayısının, 2007 yılı sonu itibarıyla 1551 gemiye ulaştığını ifade etti.
Türk deniz filosunun teknik performansınında artığını kaydeden Yıldırım, son yıllarda Türk bayraklı gemilerin "kara listeden" çıkarak, "gri listeye" girdiklerini bildirdi.
Denizcilik kökenli personelin istihdamındaki artış sayesinde yabancı gemilerin kontrol oranının yüzde 2'den yüzde 25'e çıktığını vurgulayan Yıldırım, limanların yükleme kapasitesinin de yüzde 133 oranında arttığını söyledi.
Deniz yoluyla yük ve yolcu taşıma oranının son yıllarda arttığını belirten Yıldırım, pek çok yeni limanın da yap-işlet-devret yöntemiyle devreye sokulduğunu bildirdi.
Türkiye'de gemi yapım sanayisinin önemli bir büyüme gösterdiğini anlatan Yıldırım, dünya gemi inşa sektörünün yüzde 89, Türk gemi inşa sektörünün ise yüzde 360 büyüdüğünü söyledi.
Yıldırım, Tuzla-Aydınlı arasına sıkışmış gemi inşa sektörünü daha geniş alanlara yaymak istediklerini belirterek, 77'ye ulaşan tersane sayısını 138'e çıkaracaklarını kaydetti.
"Kazalar bütün ülkelerde oluyor"
Yıldırım, en önemli hakkın insanların yaşam hakkı olduğunu belirterek, "Tersanelerimizde iş kazası sonucu ölmenin kader olmadığını özellikle ifade etmek istiyorum" dedi.
Tersaneciliğin "ağır sanayi sektörü" olduğunu kaydeden Yıldırım, bu sektörün "riski yüksek, getirisi düşük bir sektör" olduğunu söyledi.
İş kazalarının gemi inşa eden tüm ülkelerde yaşandığını anlatan Yıldırım, bu sektörde kazaların bitirilmesi için tüm dünyada çalışmaların yoğunlaştığını ifade etti.
Yıldırım, 2002-2008 yılları arasında sendikaların verilerine göre 58, diğer verilere göre ise 51 çalışanın iş kazası sonucu hayatını kaybettiğini hatırlatarak, "İnsan hayatının bedeli olmadığı için bu alandaki sorunların farkına vararak, kazaları önlemeye yönelik her türlü tedbir tartışılmalıdır. Uygulamada yaşanan aksaklıklar daha sıkı kontrol edilmek suretiyle sorunu çözme yoluna gidilebilir" diye konuştu.
Kazaların nedenlerine bakıldığında, "iskeleden düşme"nin ağırlıklı yer tuttuğunu bildiren Yıldırım, bunu çok rahat önlem alınabilecek "elektrik çarpması", "bloklar arasında sıkışma"nın izlediğini söyledi.
Yıldırım, çok karmaşık bir kaza yapısı bulunmadığına da dikkati çekti.
Artan talepler karşısında sektörün yetişmiş iş gücü bakımından hazır halde olmadığını ifade eden Yıldırım, kazaların önlenmesinde eğitimin önemini vurguladı.
Gemi inşa sektöründe 20 yıl çalıştığını anlatan Yıldırım, işçilerin çelik burunlu ayakkabıları ve baretleri çoğunlukla kullanmadıklarını vurgulayarak, bu konuda yaşanan bazı örnekleri anlattı.
Sektörde asıl işveren, alt işveren ve taşeron ilişkilerinin yasal bir dayanağa kavuşturulacağını bildiren Yıldırım, bunun da işyeri emniyetini artıracağını söyledi.
Eğitim konusunda ciddi çalışmalar yaptıklarını, lise ve yüksek okullarda bu alanda bölümler açıldığını ve kurslarla da eğitim verildiğini ifade eden Yıldırım, "(kazalar oluyor) diye tersanelerimizi kapatamayız"dedi.
Türkiye'nin gemi inşaatında son 5 yılda 23'üncü sıradan 5'inci sıraya yükseldiğini bildiren Yıldırım, "amacımız iş kazalarında ölümü sıfıra indirmek" diye konuştu.
CHP'li Sosyal: "Tuzla'da devlet yok"
CHP adına söz alan CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, "Maliyeti düşürüp kar etmek, ölümün önüne geçmiş. Ağır ve Tehlikeli İş Kolu Yönetmeliği'ni uygulamayanlar namerttir" dedi.
Çetin Soysal, Tuzla'daki tersanelerde ölümlerin nedenlerinin araştırılarak, önlem alınmasında geç kalındığını savundu.
"Ölümlerin ihmalden kaynaklandığı tespit edilinceye kadar 5 işçi daha öldü" diyen Soysal, 30 bine yakın istihdam sağlayan gemi inşa sektörünün geliştirilmesinden yana olduklarını söyledi.
Sektörde çalışan işçilerin yüzde 10'unun sendikalı olduğunu belirten Soysal, "Maliyeti düşürüp kar etmek, ölümün önüne geçmiş. Bir ülke düşünün ki 7 ayda 18 kişi yaşamını yitirsin, önlemler alınmasın, sorumlular cezalandırılmasın, bakan halen görevinin başında dursun... Ağır ve Tehlikeli İş Kolu Yönetmeliği'ni uygulamayanlar namerttir. Tuzla'da devletin olmadığı anlaşıldı" diye konuştu.
DTP'li Birdal: "Taşeronluğu kaldırın"
DTP Grubu adına söz alan Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal, Tuzla'daki ölüm nedenlerini; olarak işçi sağlığı ve güvenliğinin sağlanmadığı, taşeronlaştırma ve mafya kurallarıyla işçi çalıştırma olarak sıraladı.
"Ekmek mi kar mı, insan mı sömürü mü, adalet mi haksızlık mı" gibi ikilemlerin karşılığının doğru olarak seçilmesi gerektiğini belirten Birdal, ekmek, insan ve adaleti esas alan sistemin uygulanması gerektiğini, böylece ölümlerin önlenebileceğini söyledi.
Birdal, sektördeki kanserojen maddeler gereği bazı işçi ölümlerinin 20-30 yıl sonra ortaya çıkabileceğine dikkati çekerek, "Taşeronluk sistemi kaldırıldı mı ölümlere neden olan sorunlar ortadan kalkmış olur" dedi.
MHP'li Dağdaş: "Önlemler alınmadı"
MHP Kars Milletvekili Gürcan Dağdaş ise gemi inşa sanayinin istihdam potansiyelinin yüksekliğine değinerek, kalkınma hamlelerinde gemi üretimine önem veren ülkelerin ileri teknik kabiliyeti gerektirmeyen yatırımlar yaptığını ifade etti.
Sektörde, kalkınmasını tamamlayan ülkelerden gelişmekte olan ülkelere göç yaşandığını belirten Dağdaş, "Gelişen ülkelerde tersanelerin kapanmaması için önemli ölçüde devlet desteği sağlanmaktadır. Türkiye'de ekonomiye katkısı ve istihdam yönüyle de bu sektör önemli. İşçiler ekmek parası için olumsuz koşullarda çalışmak zorunda kalıyorlar. Önlenebilir nedenlerden dolayı ölümler olmuştur. Kamuoyunu ve sektörü rahatlatacak önlemler şimdiye kadar alınamamıştır" diye konuştu.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
SON DAKİKA HABERİ: TEM Otoyolu’nda zincirleme kaza: 10 yaralı
3 milyon insanın su ihtiyacını karşılıyor... Sapanca'da sular çekildi tarih fışkırdı!
Dikkat! Alarm verildi, tarih belli oldu: Meteoroloji'den sağanak, kar ve karla karışık yağmur uyarısı
İzmir'de yürekleri yakan facia... Yangında 5 çocuğu ölen anne ilk kez konuştu: Gözümün önünden gitmiyor
Yarım asırlık tehlike! Böyle sergilendi