hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Yargıtay'daki törende laiklik vurgusu

    Yargıtaydaki törende laiklik vurgusu
    expand

    Yargıtay Birinci Başkanvekili Osman Şirin,"Üç erkten yasama ve yürütme, bırakın biri beyni, biri de kalbi kendilerine benzetsinler ve 'bizim görevimiz beyindir, kalptir; onun işlevini yerine getiriyoruz' desinler. Biz yargı ise akciğerleriz" dedi.

    Yargıtay 15'inci Hukuk Dairesi Üyesi Yaşar Engin Selimoğlu ile 8'inci Ceza Dairesi Üyesi Mehmet Hulusi Özek'in yaş haddinden emekliye ayrılmaları dolayısıyla Yargıtay'da tören düzenlendi.
     
    Törende konuşan Yargıtay Birinci Başkanvekili Osman Şirin, salondakilere, "sıradanlığın ötesinde bir görev yürüttüklerini" belirterek, tıpkı burada görev yapanlar ve bundan sonra görev yapacaklar gibi zoru başardıklarını ifade etti.
     
    Şirin, "Bir zeytine karşı kendisinden bir fıçı zeytinyağı istenen yargı erkinin içinde zoru gerçekleştirerek topluma nefes aldırdınız" dedi.
     
    Osman Şirin, "Bir insan vücuduna benzettiğimizde; üç erkten yasama ve yürütme, bırakın biri beyni, biri de kalbi kendilerine benzetsinler ve 'bizim görevimiz beyindir, kalptir; onun işlevini yerine getiriyoruz' desinler. Biz yargı ise akciğerleriz. Yargı erki nefes almayı sağlayan kurumdur. Bunu başarabilen bir nefes alma, ancak yasamaya ve yürütmeye yani topluma, yani insan vücuduna hayatiyet kazandırır" diye konuştu.
     
    Yargıtay'ın bu sene 455 bin 540 karara imza attığını ifade eden Şirin, Fransa'da bu rakamın yıllık 6 bin, Almanya'da yıllık 5 bin, bazı Flamenk ülkelerinde 2 bin 500 olduğunu söyledi.
     
    Bu rakamlara göre, Yargıtay'ın, Fransa'nın 75 yılda verdiği, Almanya'nın 90 yılda bitirdiği kararlarıbir yılda bitirdiğini belirten Şirin, "Birileri 'yargı ne iş yapıyor?' dediği zaman söyleyeceğimiz rakamlar budur" dedi.
     
    "Devletin dini olmaz"
     
    Yaş haddinden emekliye ayrılan Yargıtay 15'inci Hukuk Dairesi Üyesi Yaşar Engin Selimoğlu da Yargıtayın, Türkiye'deki adli mahkemelerin tepesinde olduğunu, hakimlerin yasalara ve vicdanlarına göre karar verdiklerini ifade etti.
     
    Selimoğlu, "Tabiri caizse Yargıtay yargının kabesidir"dedi.
     
    "Laiklik konusundaki endişelerini" de dile getirmek istediğini söyleyen Selimoğlu, Hükmi şahısların, tüzel kişilerin, devletin dini olamayacağını, devlete vatandaşlık bağı ile bağlı olan vatandaşların dini olacağını söyledi.
     
    "Laikliğin, Anayasa'nın 2'nci maddesinde tanımlandığını, laikliğin aynı zamanda Anayasa'nın 4'üncü maddesiyle garanti altına alındığını hatırlatan Selimoğlu, laiklik maddesi 2'nci maddenin kesinlikle değiştirilemeyeceğini, değiştirilmesinin teklif bile edilemeyeceğini anımsattı.
     
    Selimoğlu, "Laiklikle ilgili, laiklik karşıtı yapılacak çalışmalar 4'üncü maddeye çarparak geri döner. Bizler laik devletin, laik hukukun laik hakimleriyiz. Laiklik varsa bizler de varız, laiklik yoksa bizler de yokuz. Laiklik giderse bizler de sizler de gideriz. O zaman sizlerin yerine kadılar gelir. O nedenle laiklik konusunu hiçbir platformda açmayın, tartışmayın, kimseye de tartışma imkanı vermeyin" dedi.
     
    Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyeliği de yaptığını anlatan Selimoğlu, hakim ve savcı alımında yapılan mülakat sınav komisyonunda bir müsteşar yardımcısı veya genel müdür bulunmasını ve HSYK'nın başında Adalet Bakanı'nın yer almasını kabul edemediğini dile getirdi.
     
    Selimoğlu,"Bu nedenle HSYK'ya seçilecek arkadaşların, bilhassa dik durması gereken arkadaşlardan seçilmesini rica ediyorum" dedi.
     
    Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın da Adalet Bakanı'na bağlı olmasını eleştiren Selimoğlu, "Adalet Bakanı istediği kişilere müfettiş yollayabilir, 'şunu şöyle yap, böyle yap' diyebilir. Demiş mi bilmiyorum ama bir tehlikeye işaret ediyorum. Bu durumda kürsüdeki hakimlerin bağımsız olduğu söylenebilir mi? Takdiri size bırakıyorum" diye konuştu.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow