hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Reform sürecinde geri dönüş işaretleri var"

    Reform sürecinde geri dönüş işaretleri var
    expand

    Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, "Reform sürecinde geriye gidiş, ekonomi politikalarında ise popülist uygulamalar dönemine geri dönüş işaretleri görmekteyiz" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yalçındağ, TÜSİAD ve Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) tarafından düzenlenen bir seminerin açılışında yaptığı konuşmada, bugün Türkiye'nin karşı karşıya olduğu ekonomik dengesizliklerin başında cari işlemler açığının geldiğini söyledi.
     
    Yaklaşık 40 milyar dolar civarında seyreden cari açığın belirleyicisinin dış ticaret açığı olduğunu aktaran Yalçındağ, "İhracatımızı yeteri kadar artıramamamız, üretime devam edebilmek için yurtdışından ara malı ve yatırım malı ithal etmek zorunda olmamız, dış ticaret açığının sürekli olarak bozulmasına neden oluyor" dedi.

    Bu açığı uzun vadede kapatmanın tek yolunun sanayi yapısının dönüşümünden geçtiğine işaret eden Yalçındağ, bu dönüşümün teknoloji ve innovasyona odaklanmış, katma değer üreten, verimliliği hızla artırabilen bir imalat sanayi yapısına sahip olmakla gerçekleştirilebileceğini söyledi.

    İmalat sektörünün Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde verimliliğe ve teknolojik ilerlemeye katkısının yanı sıra ekonominin geneline yönelik yarattığı diğer dışsallıklar ile ekonomik performansın en önemli belirleyicisi olduğunu aktaran Yalçındağ, ancak Türkiye'de imalat sanayinin son 40 yıllık başarısına bakıldığında mütevazi bir çizgi görüldüğünü ifade etti.

    Şirketlerin faaliyette bulundukları sektörlerde rekabet güçlerini düşüren bazı temel sorunların başında enerji maliyetleri ve enerji temininin geldiğini dile getiren Yalçındağ, diğer faktörleri de ulaştırma ve lojistik altyapısının güçlendirilmesi, işgücü maliyetlerinin yüksekliği, kalifiye eleman teminindeki sorunlar, ithal hammadde fiyatlarının yüksekliği ve kayıtdışılık olarak sıraladı.
     
    Yalçındağ, "Kayıtdışı ekonomi Tuzla tersanelerinde birbiri ardına meydana gelen ölümlerin de temel nedeni... Bugünün Türkiye'sinde hala bu tür olaylarla karşılaşıyor olmamız kabul edilebilir veya hafife alınabilir bir durum değil" dedi.

    "Tuzla tersanelerinde yaşanan kayıplar dursun"

    Tuzla tersanelerinde yaşanan kayıpların durmasını istediklerini belirten Yalçındağ, Tuzla tersanelerinde iş güvenliği standartlarının yükseltilmesi için sektör temsil örgütünün dikkatine sundukları bazı önerileri katılımcılarla paylaştı.

    Yalçındağ, önerileri şöyle sıraladı:

    * İş güvenliği koşullarının uluslararası standartlara ulaştırılması konusundaki kararlılığın ve yaşanan ölümlerden kaynaklanan üzüntü ve sorumluluğun hissedildiği kamuoyu önünde dile getirilmeli,
    * Bir komisyon oluşturularak iş güvenliği konusunu ayrıntılı olarak ele alacak bir rapor hazırlanmalı,
    * Yine aynı konuda kullanılmak üzere dernek bir fon oluşturmalı,
    * Üye şirketlerden ve alt yüklenici firmalardan iş güvenliğine riayet edeceklerine ilişkin imzalı bir beyanat alınmalı,
    * Kurallara uyulup uyulmadığını denetleyebilme konusunda da gerekli girişimler yapılmalı.
     
    "Popülizme dönüş işaretleri var"

    Makro ekonomik istikrarın devamı ve reform sürecinin mikro reformlarının genişleyerek devam etmesinin önemine dikkat çeken Yalçındağ, "Bugün itibarıyla reform sürecinde geriye gidiş, ekonomi politikalarında ise popülist uygulamalar dönemine geri dönüş işaretleri görmekteyiz" dedi.

    Yalçındağ, kaynakların daraldığı bu ortamda suni popülist önlemlerin "her seferinde kaybettiğimiz olaylar" olduğunu söyledi.

    Yalçındağ, "Bu uygulamalar, normal ekonomik şartlarda genel refah düzeyinin artışına katkıda bulunacak önlemler olarak düşünülebilir. Ancak, dünyada ekonomik krizin yaygınlaştığı ve derinleştiği, Türkiye'de makro ekonomik dengelerin bozulma eğilimine girdiği bir ortamda karşımıza çıkan bu kararlar kabul edilebilir nitelikte değildir" dedi.
     
    Yalçındağ, popülist uygulama olarak nitelendirdiği değişiklikleri ise şöyle sıraladı:

    * Belediyeler bütçeden aktarılacak pay, 4 milyar YTL artırılıyor,
    * Özelleştirme gelirleri borç azaltmak yerine kamu yatırımlarında kullanılacak,
    * İşsizlik Sigortası Fonu amacı dışında kamu yatırımları için kullanılıyor,
    * SSK ve Bağ-Kur prim borçlarına af geliyor,
    * Kamu İhale Kanunu değiştiriliyor,
    * Faiz dışı fazla oranı düşürülüyor,
    * Banka borçları ve tarımsal krediler için sicil affı geliyor.

    "Türkiye'nin iktisadi tarihinin de gösterdiği gibi bu tarz popülist uygulamalar hep kaşıkla verilenin daha sonra kepçeyle alınmasıyla sonuçlanmıştır" diyen Yalçındağ, "Dileyelim ki bu kez tarih tekerrür etmesin" diye konuştu.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow