Sendikalar Kanunu alt komisyona sevk edildi
TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu, Sendikalar Kanunu ile Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunları'nda değişiklik yapılmasını düzenleyen kanun teklifini alt komisyona sevk etti.
Teklifin tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasından sonra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in de uygun görüşüyle teklifin alt komisyonda ele alınması benimsendi.
AK Parti Çorum Milletvekili Agah Kafkas başkanlığında oluşturulan alt komisyon, hafta sonu çalışmalarını tamamlayacak.
Teklifin görüşmelerine 26 Mayıs Pazartesi günü saat 13.00'de devam edilecek.
"Her 2 yasa 12 Eylül felsefesiyle hazırlandı"
Yasa teklifi, komisyonda, gerekçenin okunmasının ardından görüşülmeye başlandı. AK Parti Çorum Milletvekili Agah Kafkas, teklifle ilgili bilgi verdi.
Kafkas, her iki yasanın 12 Eylül felsefesiyle hazırlandığını belirterek, geçen sürede değiştirilemediğini söyledi.
Düzenleme yapılmasında geç kalındığını savunan Kafkas, ILO normları ve AB standartları göz önünde bulundurularak değişiklik teklifinin hazırlandığını ifade etti.
"Yeni bir mevzuata ihtiyaç var"
Bakan Çelik, komisyonda ele alınan yasa teklifi üzerinde yaptığı konuşmada, sendika örgütlenmeler alanında toplumsal beklentilere cevap verebilen, ILO ve AB standartlarına dayalı yeni bir mevzuata duyulan ihtiyacın her geçen gün daha önem kazandığını vurguladı.
Değişen ve gelişen Türkiye için bunun zorunluluk olduğunu belirten Çelik, "Çünkü örgütlenme özgürlüğü ile ülkelerin demokratik gelişmişlikleri arasında paralel bir ilişki bulunmaktadır" diye konuştu.
Bakanlıkça ocak ayında yayınlanan istatistik verilere değinen Çelik, Türkiye'de işçi sayısının 5 milyon 349 bin 228, sendikalı işçi sayısının 3 milyon 138 bin 120, sendikalaşma oranının ise yüzde 58.65 olduğunu bildirdi.
Çelik, AB'de sendikalaşma oranına bakıldığında, Almanya'da yüzde 23, Avusturya'da yüzde 47, Belçika'da yüzde 60, Danimarka'da yüzde 75, Fransa'da yüzde 8, İngiltere yüzde 26, İspanya'da 15, İsveç'te yüzde 80, Hollanda'da yüzde 25, Yunanistan ve İtalya'da yüzde 30, Romanya'da yüzde 40 olduğunu söyledi.
Yapılacak düzenlemeyle istatistiklerin de netlik kazanacağını belirten Çelik, "Bu rakamlar, bakanlıktaki kayıtlı rakamlardır. Ama 2821 sayılı Sendikalar ve 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'nda yapılacak köklü değişikliklerden sonra gerçek tablonun umuyorum ki 2009'un başında 'takke düştü' misali, önümüze çıkacaktır" dedi.
"Azımsanmayacak kadar sendika var"
Türkiye'de azımsanmayacak kadar işçi ve işveren sendikası bulunduğuna işaret eden Çelik, "İşçi sendikası sayısı 2007 yılı sonu itibarı ile 94, işveren sendikası sayısı 52, işçi konfederasyonları sayısı 3, işveren konfederasyonları ise birdir" dedi.
Her iki yasa üzerinde yapılacak çalışmalarla ilgili bilgi veren Çelik, yapılan değişikliklerle sendikal örgütlenmelerin önündeki engellerin kaldırılması, ILO ve AB normlarına uygunluğun amaçlandığını vurguladı.
"Yüzde 100 mutabakat diye bakmadık"
"Bu düzenlemeler ülkemizin sadece bugünü değil, yarınlarını da ilgilendiriyor" diyen Çelik, örgütlenme özgürlüğünün demokrasinin dinamosu olduğunu vurguladı.
Demokrasisi iyi işleyen bir ülkenin çalışma hayatındaki üretim, huzur ve istikrarının kalıcı olabileceğine işaret eden Çelik, bakanlık olarak sosyal tarafların katkısıyla hazınlanan teklifin yasalaşması durumunda, Cumhuriyetin, demokrasinin çalışma hayatımızın ve örgütlü toplum yapısının önemli kazanımlar elde edeceğine inandığını söyledi.
Türkiye'nin uluslararası sözleşmelere taraf olduğunu anımsatan Çelik, "Yani, uluslararası sözleşmelere taraf olacaksınız ama o taraf olduğunuz sözleşmelerden yana yasal düzenlemeler konusunda adım atmayacaksınız. Bu çelişkilerden kurtaran bir adımı attığınız için teşekkür ediyorum. Katkıları çok önemsiyoruz. Kimden ve ne zaman geldiğine bakmadan, bu katkıları almaya devam edeceğiz" dedi.
Çelik, teklif Meclis bakanlığına verilmeden 7-8 ay önce sivil toplum kuruluşlarıyla konunun görüşüldüğünü belirterek, görüşmelerde birkaç madde hariç, çok büyük oranda mutabakat sağlandığını ifade etti.
Faruk Çelik, "Yüzde 100 mutabakat sağlanması mümkün olmadığı gibi, doğru da değildir. Hiçbir zaman yüzde 100 mutabakat diye bakmadık, 'hangi konularda anlaşabiliriz, mutabakat sağlanabilir' diye baktığımızda, yüzde 90'lık bir mutabakat sağlandığını gördük" diye konuştu.
"Tablonun net olması gerekiyor"
Elde edilmiş üye sayısının ne kadar sağlıklı olduğunu merak ettiğini belirten Çelik, "Şu anda noter şartı olmasına rağmen sendikalarımızın kayıtlı, mevcut, bakanlığın istatistiki verilerine göre elde edilmiş üye sayısının, ne derece sağlıklı olduğunu ben şahsen bakan olarak da merak ediyorum" dedi.
Tablonun net olması gerektiğini belirten Çelik, "Durumumuzun ne olduğunu, örgütlenme durumumuzdaki tablonun ne olduğunun şeffaf şekilde ortaya çıkması gerekiyor. Eğer örgütlenme demokrasinin vazgeçilmeziyse, bunun altyapısının da çok sağlam olması gerekiyor. Bu düzenleme sağlıklı yapıyı getirmektedir" diye konuştu.
Bakan Çelik, "Öteden beri konuşulan 'sahte üye yapıldı, sahte üye yapılıyor' tartışmaları da yüzde 10 barajı ve noter şartının kalkmasıyla gerçek düzeyi ortaya çıkacaktır" dedi.
"Sendikalı işçi sayısı 600 bin"
CHP Kocaeli Milletvekili Cevdet Selvi, Türkiye'de 12 milyondan fazla işçi bulunmasına karşılık sendikalı işçi sayısının 600 bin olduğuna işaret etti.
Selvi, sendikal örgütlenmede 12 Eylül'den sonra geriye gidiş yaşandığını, ayrıca sendikalaşma oranının gerçekte yüzde 58 olmadığını söyledi.
Selvi, Türkiye'de zaman zaman iktidarın kendisine yakın sendikalara yetki verme durumuna geldiğini ileri sürerek, "Türkiye'de yasalar var. Ama işkolu yetkisi keyfe, vicdana ve bakanlıktaki kişilerin anlayışına bağlıdır. Eğer bakanlık
istese, belki birkaç belli başlı sendika dışında hiçbir sendikaya yetki vermez. Bunda kişilerin kabahati yoktur" dedi.
Düzenlemenin yürürlüğünün önemli olduğunu belirten Selvi, yüzde 10 barajı kaldırılırken işyeri için yüzde 50 1 şartı aranmasının yapılan iyileştirmeyi anlamsız hale getireceğini söyledi. Selvi, "Bir taraftan işkolu barajını kaldırıyorsunuz, diğer taraftan 80 bin şartı getiriyorsunuz. Neden 80 bin?" diye sordu.
YÖRSAN'da 302 işçinin sadece sendikalı olduğu için sokağa atıldığını ifade eden Selvi, aileleriyle birlikte 60 bin kişinin günlerden beri sokakta olduğunu söyledi.
Her iki yasada değişiklik çalışmasının ILO toplantıları öncesinde gündeme gelmesini olumlu bulduğunu anlatan Selvi, "ILO'da Türkiye'nin başının öne eğilmesini" istemediklerini vurguladı. Düzenlemenin aceleyle çıkarılmasının sıkıntı yaratacağını savunan Selvi, alt komisyona gönderilmesini istedi.
MHP Trabzon Milletvekili Süleyman Latif Yunusoğlu da teklifte, sendika kurucusu olmada Türk vatandaşı olma şartının kaldırıldığını belirterek, gerekçede bunun AB normlarına dayandırıldığını söyledi.
Yunusoğlu, "Biz AB'ye tam üye mi olduk? Emeğin serbest dolaşımı hakkı bize tanındı mı? Bu düzenlemeyi yasalaştırdığımızda emeğin serbest dolaşım hakkı bize tanınacak mı?" diye sordu. Yunusoğlu da teklifin alt komisyona
gönderilmesi gerektiğini ifade etti.
"İlk kez ILO'ya başımız dik gideceğiz"
Toplantıya katılan sosyal taraflar da teklifle ilgili görüşlerini ifade etti.
Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, yıllardan beri her iki yasayla ilgili eleştirilerde bulunmaktan bıktıklarını belirterek, "İlk kez ILO toplantısına başımız dik gideceğiz. Yıllarca hak etmediğimiz eleştiriler, ulusal gururumuzu, onurumuzu incitti " dedi.
Yapılacak düzenlemede yüzde 100 mutabakat sağlanmasa da kendi emekleri ve katkılarının da olduğunu belirten Uslu, sendikal örgütlenmede yasal mevzuattan çok, sosyal kabulün daha önemli olduğunu, bunun da ancak demokratik kültürle sağlanabileceğini vurguladı.
"Bugüne kadar ahbap çavuş ilişkisiyle gitti"
Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ergün Atalay, Türkiye'de sendikal örgütlenmeye karşı patronların farklı bir bakış açısına sahip olduğunu belirterek, "Bu ülkede sendikalaşma denildiğinde '5 milyon dolar veririm' diyen insan toplulukları var. Sendika üyesi yapma bugüne kadar ahbap çavuş ilişkisiyle gitti ama bundan sonra gitme imkanı kalmadı" dedi.
İşkolu barajının kaldırılmasına karşı olduklarını belirten Atalay, bunun yüzde 2-3'e indirilmesi gerektiğini, aksi taktirde sıkıntı yaşanabileceğini vurguladı. Atalay, işyeri barajının yüksek olduğunu, bunun yüzde 50 1 yerine yüzde 40'a çekilmesini istediklerini söyledi.
"Türkiye, ILO gündeminden çıkmayacak"
DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgülü, değişikliğin yeterli olmadığını ve bu haliyle geçse bile Türkiye'nin ILO gündeminden çıkmayacağını, ayrıca kayıtdışılığı daha da teşvik edeceğini savundu.
Sendikalı sayısının kağıt üzerinde rakamlar olduğunu ileri süren Görgülü, "Sendikalaşmanın yüzde 58 olduğu gerçeği yansıtmıyor. Gerçek durum asla böyle değil, yüzde 9 civarındadır. Durum son derece kötüdür" diye konuştu.
TOBB Temsilcisi Ahmet Şağar ise kıdem tazminatı konusunda 2001 yılında tarafların üzerinde mutabakata vardığı konunun teklife yansımadığını belirterek, kıdem tazminatının 15 gün olarak hesaplanmasını istediklerini bildirdi.
Değişiklikle grev çadırı yasağının kaldırıldığını hatırlatan Şağar, bunun işyerine girişleri engelleyeceğini ileri sürdü.