"Mortgage için istikrar olmalı"
Eski başbakan yardımcılarından, TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdüllatif Şener, mortgage düzeninin uygulanabilmesi, sağlıklı bir şekilde yaygınlaşabilmesi için istikrar, düşük enflasyon ortamı ve faizlerin daha düşük seviyelerde seyrediyor olması gerektiğini belirtti.
Şener, "Ama maalesef son 6 aydır ekonomik göstergelerin tamamında bozulma vardır" dedi.Şener, Sheraton Otel'inde düzenlenen "Mortgage Brokerlık Sistemi'nin Kuruluş Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, tutsat (mortgage) yasasının eksiksiz olması için dünya deneyimlerinden yararlandıklarını, yasanın, diğer ülkelerde ortaya çıkan olumsuzlukların Türkiye'de yaşanmaması amacıyla uzun çalışmalar ve tartışmalar sonucu oluşturulduğunu söyledi.
Bugün, ikincil mevzuat denilen düzenlemelerin pek çoğunun yapıldığını belirten Şener, "Tüm bunlarla birlikte şu anda Türkiye'de tutsat uygulaması yoktur. Şu anda Türkiye'de var olan düzen konut kredisi düzenidir" dedi.
Şener, yasal düzenlemenin yapıldığını, ikincil piyasalarla ilgili düzenlemelerin de bu yasada bulunduğunu, ikincil mevzuatların önemli bir kısmının hazır olduğunu ifade ederek, "Neden uygulamaya geçmiyor, neden bekleniyor? Herhalde bunun cevabını verecek olan ben de değilim, sayın eski başkanımız da değil. Neden? Çünkü ikimiz de şu anda görevde yokuz" diye konuştu.
ABD'deki tutsat krizi diye adlandırılan ve diğer ülkeler açısından risk oluşturabileceği ifade edilen bir kırılmanın yaşanmış olmasının bazı tereddütleri beraberinde getirmiş olabileceğini, ancak bu bakışın doğru olmadığını belirten Şener, "Daha önemli bir neden var gibi geliyor bana, o da istikrarla ilgilidir. Mortgage düzeninin uygulanabilmesi, sağlıklı bir şekilde yaygınlaşabilmesi için istikrar ortamının olması lazım, düşük enflasyon ortamının olması lazım, faizlerin daha düşük seviyelerde seyrediyor olması lazım" dedi.
Şener, "Ama maalesef son 6 aydır ekonomik göstergelerin tamamında bozulma vardır. Enflasyonda büyük bir bozulma var. Her şeyden önce 2008 yıl sonu enflasyonu, yıllık enflasyon yüzde 4 olarak hedeflenmiştir, ama mart ayında enflasyon patlamıştır. Mart ayı ibrede 3.2 çıkmıştır. Yani yıllık enflasyon hedefine yakın bir aylık enflasyon ortaya çıkmıştır ve tekrar enflasyonun çift rakamlı hale gelebileceğiyle ilgili kaygılar da yaygınlık kazanmıştır" şeklinde konuştu.
"Sermayeyi büyüyen temel faktörlerden biri gayrimenkul"
İstikrar ortamının en önemli göstergesinin büyüme olduğuna işaret eden Şener, 2007'nin 3-4'üncü çeyreğinden itibaren büyüme oranlarının yüzde 4'ün altına düştüğünün görüldüğünü, 2007 yılı büyüme oranının eski serilere göre yüzde 3.5 civarında olduğunu ve bunun da 1960'tan bugüne kadarki yıllık ortalamanın altındaki bir büyümeyi göstermesi nedeniyle istikrarla ilgili soruları, sorunları artırdığını söyledi.
Şener, dünya piyasalarındaki kırılmaların Türkiye'ye nasıl yansıyacağıyla ilgili kaygıların devam ettiğini, cari açığın sürüyor olmasının da bir başka endişe kaynağı olduğunu belirterek, "Genel ekonomik atmosferden dolayı öyle zannediyorum ki tüm mevzuat hazır olduğu halde düğmeye basılıp sistem işletilmiyor" diye konuştu.
Tutsatın tehlikeli bir şey olduğu görüşüne katılmanın mümkün olmadığını ifade eden Şener, bir ülkenin sermaye yaratma kapasitesi yoksa, kullandığı para miktarı, sermaye miktarı düşükse, o ülkenin büyük ülke olma olanağı olmadığını bildirdi.
Şener, "Büyük ülke olmanın yolu büyük sermaye kullanmaktan geçer, sermaye yaratma kapasitesini artırmaktan geçer. Dünyaya baktığımızda, gelişmiş ekonomilere baktığımızda da sermayeyi büyüten temel faktörlerden birinin gayrimenkul olduğunu gördük" dedi.
İkinci temel konunun da kadastro olduğuna işaret eden Şener, Türkiye'nin yıllardır yüzde 10'luk kadastro hacmine ulaşamamış bir ülkeyken, son 4-5 yılda hızlanma meydana geldiğini, bu tamamlandığı ve yasa tüm sistem olarak uygulandığı zaman Türkiye'nin daha farklı olacağını belirtti.
"Sistem çok yönlü"
Tutsat sistemini iyi işletmek kaydıyla ekonominin diğer dengeleriyle birlikte yürürlüğe girmesi, uygulanması, ülke ekonomisine katkı sağlanmasının mutlak suretle gerekli olduğunu vurgulayan Şener, sistemin sadece konut edinmek isteyen insanlara konut sağlayan bir sistem olarak düşünülmemesi gerektiğini, sistemin çok yönlü, çok boyutlu etkileri bulunduğunu anlattı.
Şener, inşaat sektörünün, ekonominin dinamosu olduğunu ifade ederek, "Ekonomideki göstergelerde önemli bozulmalar var, ama inşaat sektöründeki göstergelerde de bozulmalar var. 2007'nin son çeyreğine baktığımız zaman inşaat sektörü büyümemiş. 2008'deki durumun daha da kötü olma ihtimali var. İnşaat sektörü böyleyken ekonominin genel büyüme dengesinin, diğer dinamiklerinin daha iyi olacağını düşünemeyiz" dedi.
Şener, "Türkiye'de ekonomideki tıkanıklığı aşmanın yolu, inşaat sektörünü harekete geçirmektir. Neden? İnşaat sektörü harekete geçtiği zaman zaten Türkiye'de yüzlerce sektörümüz harekete geçiyor" diye konuştu.
İnşaat sektörünün talep oluşturduğu tüm sektörlerin yerli olduğuna işaret eden Şener, "Şu anda görünen kötü görüntülerin de tedavi yeri inşaat sektörüdür, emlakçılık sektörüdür. Ve Türkiye'de büyük ekonomilere özgü, finans sektöründe büyük hareketler meydana getirmenin yolu da inşaat sektörüdür. Bununla ilgili bir başlangıç yaptık biz aslına bakarsanız" dedi.
Eski SPK Başkanı: "Maliyetler belli bir seviyenin altına inmeli"
Eski SPK Başkanı Doç. Dr. Doğan Cansızlar da Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde tutsatın yerleşmesi için maliyetlerin belli bir seviyenin altına inmesi gerektiğini belirtti.
Artık gelişmiş ülkelerde faizler inerken, gelişmekte olan ülkelerde faizlerin yukarıya çıkmaya başladığını ifade eden Cansızlar, tutsatın yaygınlaşması açısından bakıldığında önümüzdeki dönemde maliyetler açısından biraz daha sıkıntı olacağını söyledi.
Cansızlar, tutsat sistemini, modern bir konut finansmanı sistemi olduğu için Türkiye açısından yararlı bulduğunu ve mortgage brokerlığını çok önemsediğini ifade ederek, "Mortgage brokerlığı, bu sistemin gelişmesinde bankacılık kesiminde şu anda yapılmakta olan işlemlerin tamamen bankacılık faaliyeti dışında yapılmasını sağlayan bir meslek grubudur" dedi.
Toplantıda, Milli Eğitim Bakanlığı Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü işbirliği ile İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası ve Mortgage Brokerları ve Danışmanları Derneği önderliğinde düzenlenen ve Karacan Akademi Eğitim Kurumlarında gerçekleştirilen eğitimi başarıyla tamamlayan Türkiye'nin ilk mortgage brokerlarına sertifikaları verildi.
Sıradaki Haber