Özince: "Yaşanan finansal krizler skandaldır"

İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, "Bu yaşanan finansal krizler skandaldır. Ben üzüntü duyuyorum, utanıyorum da biraz" dedi.

Haberin Devamı

Özince, "Bir Kumbara Öyküsü" başlıklı serginin açılışının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, "IMF'le var olan stand-by anlaşmasının yakında biteceğini, ancak bazı kişilerin bu siyasi ortamda IMF'le ilişkilerin yürütülmesi taraftarı olduğunu" hatırlatması üzerine Özince, bu tür endişelere katıldığını vurguladı.

Özince, "En azından böyle bir ilişkinin sürdürülmesinin fevkalade bir sakıncası olmaz. Şu andaki durumumuz, yani 'tamamen böyle bir şey yapmayalım' diyecek kadar güçlü olsaydı, memnuniyetle ben bunu söylemek isterdim, ama sürdürülmesinde bugün için yarar var diye düşünüyorum. Kemerlerimizi bağlayalım" şeklinde konuştu.

Özince, Merkez Bankası'nın faiz politikalarına ilişkin bir soru üzerine de Merkez Bankası'nın politikaları üzerine değerlendirme yapmak istemediğini ifade ederek, bankaların şu anda özellikle vadeli hesap faizlerinde bir artırma temayülü içinde olduklarını söyledi.

Bunun, piyasalar yoklandığında görüleceğini, vadeli hesap faizlerinde yavaş yavaş yukarı doğru kımıldanmalar başladığını dile getiren Özince, "Biliyorsunuz, tüketici kredisi faizleri başta olmak üzere Türk lirası kredi faizlerinde de biraz yükselme var. Yani bir yerde piyasa faizde küçük ama yukarı doğru sinyaller vermekte. İnşallah böyle bir artış olmaz, çünkü hepimizin malumu reel faizi daha da artıracağı için, yani borç bütçesine ve vergi mükellefine olumsuz etki yapar" diye konuştu.

"Üretmeden tüketmek yok"

Ersin Özince, bir başka gazetecinin "Türkiye'yi cari açık nedeniyle gelişmekte olan ülkeler arasında en kırılgan ilk 5 ülke arasında gösteren bir rapor yayınlandığını" hatırlatması üzerine, bu tür değerlendirmelere katılmadığını ifade ederek, en kırılgan ülkelerin, bankacılık sektörü batmış ülkeler olduğunu dile getirdi.

Özince, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İyi analiz ederlerse bir daha mahcup olmazlar dünyaya diye düşünüyorum. Biraz tutarlı olmak lazım bu gibi konularda... Cari açığı Türkiye'nin bir tarafa, bugün Basel II prensiplerine uymaya kalkışan sayılı ülkelerden bir tanesini böyle eften püften konularla değerlendirmemek lazım.

Cari açık çok tabii ki hafife alınacak bir konu değil, ama bugün bankacılık sisteminde çok ciddi sermaye denetimi yapılan ülkelere üçlü denetim tavsiye etsin önce bunu değerlendiren reyting şirketleri diye düşünüyorum. Tabii Türkiye'nin de cari açığına çare bulması lazım, üretmeden tüketmek yok."

"Enflasyonu da yüksek faizi de yenmeliyiz"

Özince, "Dünyada bugün yaşanan gelişmeler sizde nasıl bir düşünce uyandırıyor?" sorusuna karşılık da dünyada globalizasyonun lidersiz ve yönsüz, prensipsiz kaldığını görmenin üzüntü verici olduğunu belirtti.

Özince, "İnsanlar bir yandan büyük yoksulluk, açlık, sıkıntı çekerken, dünyanın birçok ülkesinde böylesine saçma sapan skandalların da yaşanıp, dünya insanının refahına harcanabilecek olanların sözüm ona kaybedilmesi büyük skandal" dedi.

"Burada dünyaya akıl veren konumdaki finansal kuruluşların oturup, bu işlerle ilgili de güzel güzel akıllar vermesi gerekiyor" diyen Özince, "Aynen Türkiye'ye verilen akıllar gibi. Türkiye'nin akla çok ihtiyacı olduğu konusunda hiçbir tereddüt yok, ama bu yaşanan finansal krizler skandaldır. Ben üzüntü duyuyorum, utanıyorum da biraz yani" diye konuştu.

İngiltere Merkez Bankası'nın aldığı önlemlere yönelik soru üzerine de Özince, 2001 yılında Türkiye'de yaşanan krizde de böyle önlemler alındığını ifade ederek, şöyle devam etti:

"Üçlü denetimi boşu boşuna yapmadık biz. Türkiye gibi imkanları kısıtlı, fakir bir ülkede vergi mükellefinin sırtına 50 milyar dolarlık borcu boşuna çıkartmadık.

Şu anda dünyanın çok gelişmiş piyasalarında bankaların aktif değerlemelerini zaman içinde yapacağı söyleniyor. Böyle şey olmaz. Bir bilanço ya doğrudur ya yanlıştır. Dünyada bu tür kuralların süratle standardize edilmesi lazım. Çünkü finansal piyasalar, para piyasaları dünya insanının tasarruflarıyla, onun ekonomisine katkıda bulunmak için kullanılmalı.

Bunun için de bu işlerin standardı, aynen sağlık standartları, yasal kurallar gibi çok daha standardize olmalı. Eşgüdüm içinde olmalı. Yani söylediğiniz gibi bir ülkenin merkez bankası bununla ilgili daha ciddi bir çözüm getirirken, diğeri daha az ciddi bulunan bir yaklaşım getiriyorsa, bu da bir başka skandaldır diye düşünüyorum.

Hiç de olumlu bakmıyorum. Bunlara Birleşmiş Milletler mi, Uluslararası Para Fonu mu, Dünya Bankası mı, birilerinin ön ayak olup dünyayı bu yönde yönlendirmesi lazım. Yoksa boşu boşuna çok ciddi kaynaklar heba olur ve bunun da faturası herhalde en çok gelişme ihtiyacında olan ülkelere ve onların fertlerine çıkar."

Özince, enflasyon hedeflerine ilişkin soruya da "Enflasyonu da, yüksek faizi de yenmeliyiz, yeneceğiz" şeklinde yanıt verdi.