Veraset Vergisi kalkıyor
Veraset yoluyla intikallerden alınan vergi kaldırılacak, karşılıksız intikaller ise Gelir Vergisi Kanunu kapsamında değerlendirilecek.
TBMM Başkanlığı'na sunulan Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu'nun yürürlükten kaldırılması ve Gelir Vergisi Kanunu'nda değişiklik yapılmasına ilişkin tasarıya göre, Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu yürürlükten kaldırılıyor. Böylece veraset yoluyla elde edilen maldan vergi alınmayacak.
1 Ocak 1998 tarihinden önce veraset yoluyla veya ivazsız (karşılıksız) olarak intikal eden mallar için veraset ve intikal vergisi beyannamesi verilmeyecek.
1 Ocak 1998 tarihiyle bu kanunun yürürlüğe gireceği tarih arasında veraset yoluyla veya ivazsız olarak intikal eden ancak, daha önce beyan edilmemiş olan mallar için veraset ve intikal vergisi beyannamesi verilerek, bu vergiler ödenecek.
Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce tahakkuk ettirilmiş olan veraset ve intikal vergilerinin takip ve tahsiline devam edilecek.
Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar olan intikaller için Vergi Usul Kanunu'nda düzenlenen zaman aşımı süreleri, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden yılbaşından itibaren üç yıl olarak uygulanacak.
Karşılıksız intikaller...
Tasarıya göre, karşılıksız intikaller, Gelir Vergisi Kanunu kapsamına alınacak. "Karşılıksız intikallerin gelir sayılan tutarı" Gelir Vergisi'ne tabi 7 gelir unsurundan "sair kazanç ve iratlar" altında vergiye tabi tutulacak.
Veraset yolu hariç olmak üzere karşılıksız olarak intikal eden malların vergilendirilmesi için Türkiye'de bulunması şartı aranacak.
Veraset yoluyla olanlar hariç olmak üzere, herhangi bir suretle karşılıksız olarak intikal eden iktisadi kıymetler, Vergi Usul Kanunu'na göre değerlendirilecek.
Buna göre, 1 milyon YTL'ye kadar olan kısmının yüzde 50'si, bir milyon 1 YTL ile 5 milyon YTL arasındaki kısmın yüzde 60'ı, 5 milyon 1 YTL ve üzerindeki kısmın yüzde 70'i, intikalin gerçekleştiği takvim yılında hak sahibinin geliri sayılacak. Ayni intikallerde, intikal eden iktisadi kıymetlerin değeri ilgili kanunların değerleme hükümlerine göre tespit edilecek.
Vergiden müstesnalar...
Tasarıya göre, 2 bin 500 YTL'yi aşmayan intikaller, vergiden müstesna tutulacak.
Aynı şekilde, kamu kurum ve kuruluşları, sosyal güvenlik kurumları, mahalli idareler, siyasi partiler, Bakanlar Kurulu'nca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve kamu yararına çalışan dernekler ile kamunun istifadesi için ilim, araştırma, eğitim, kültür, sanat, sağlık, hayır, imar ve spor gibi maksatlarla kurulan tüzel kişiliği haiz kuruluşlarca gerçekleştirilen intikaller, vergiden müstesna olacak.
Vergi müstesnası getirilen diğer gelirler şöyle:
"Yargı kararına istinaden alınan her türlü tazminatlar; bilumum sadakalar ile örf ve adete göre verilmesi mutat bulunan hediye, çeyiz, yüz görümlüğü ve drahomalar (gayrimenkuller hariç); Borçlar Kanunu'nun 242'nci maddesine göre rücu şartı ile yapılan hibelerde bağışlananın bağışlayandan önce vefatı halinde bağışlayana rücu eden hibe edilmişmallar."
Söz konusu vergi müstesnalarının uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkili olacak.
Yarışma ve çekiliş düzenleyenler...
Para ve mal üzerine yarışma ve çekiliş düzenleyenler ile spor müsabakaları ve at yarışlarına dayalı müşterek bahis düzenleyen gerçek ve tüzel kişilerin, ödedikleri ikramiyelerden, istisna haddini aşan kısmı üzerinden vergi kesintisi yapılacak.
Tasarının genel gerekçesinde, veraset vergileri uygulamalarına ilişkin olarak ortaya çıkan son eğilimlerin, uyum maliyeti son derece yüksek ve verimliliği çok düşük olan veraset yoluyla intikallerin vergiye tabi tutulmaması, istisna tutarlarının artırılarak beyanname verme yükümlülüğünün daraltılması, eşe ve çocuklara transferlerin vergi dışı bırakılması yönünde olduğu belirtildi.
Gerekçede şu görüşlere yer verildi:
"Veraset yoluyla intikal eden malların vergiye esas alınacak değerinin tespitinde yaşanan güçlükler nedeniyle, mükellefle idare arasında sıklıkla uyuşmazlıklar ortaya çıktığı, bu durumun hem mükellefler hem de idare için önemli zorluklar, maliyetler ve zaman kaybına neden olduğu görülmektedir.
Mükelleflerin bu vergiye uyumda karşılaştıkları güçlükler nedeniyle, fiilen intikal eden malların hukuki tescil işlemleri uzun yıllar boyunca yapılmamaktadır.
Tasarıyla, uyum maliyetinin yüksekliğine, kayıt ve tescil süreçlerinde doğurduğu çarpıklıklara rağmen mali açıdan getirisi son derece az olan veraset yoluyla intikallerden alınan verginin kaldırılması, ivazsız suretle vaki intikallerin ise gelir vergisi içinde değerlendirilerek gelir vergisine tabi tutulması amaçlanmaktadır.
Böylece, başta kayıtlı ekonomiye geçiş süreci olmak üzere, vergi sisteminin basitleştirilerek uygulamasının kolaylaştırılması, mükellefler tarafından kolaylıkla anlaşılması, genel olarak vergiye gönüllü uyumun artırılması yolunda atılacak önemli bir adım olacaktır."