"Bu reformu yapmak zorundayız"
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, "Kim ne yaparsa yapsın, kim ne diyorsa desin, Türkiye Sosyal Güvenlik Reformu'nu yapmak zorundadır" dedi.
"220 milyar YTL'lik bütçesinin 37 milyar YTL'sini sosyal güvenlik sistemine transfer eden dünyada başka bir ülke yoktur" diyen Çağlayan, "Sosyal güvenlik sistemi kirletilmiştir. 37 milyar YTL'yi Türkiye sosyal güvenlik sistemine transfer etmek yerine 10'da birini KOBİ'lere verse ihracatı ikiye katlanır, üretimi 2'ye katlanır" diye konuştu.
Şu anda iki çalışanın bir emekliye baktığını, en kötü durumda bunun 4 çalışan olması gerektiğini söyleyen Çağlayan, "Yapılan çalışma konusunda sebebi anlaşılmaz bir şekilde yaygaralar koparılıyor" dedi.
Çağlayan, "Efendim '9 bin işgünü olur mu? Bu mezarda emekliliktir'. Yeni kanun uygulamaya başlar başlamaz öncelikle 7 bin işgünü mecburiyeti getirilecektir. Sonra kanun maddesinde deniyor ki her sene 100 iş günü ilave edilecek, bu 9 bin işgününe tamamlanacak. Yani 2028 yılında ilk defa işe girecek biri 9 bin iş günü çalıştıktan sonra emekli olacak" diye konuştu.
Çağlayan, bu çalışmayla Türkiye'nin 2020'sini değil, 2060'larını kurtarmayı hedeflediklerini aktardı.
Bu reformun, istihdam üzerindeki yüklerin de azaltılmasına katkıda bulunacağını ifade eden Çağlayan, "Hem işgücü maliyetlerinin düşmesi hem kayıtdışının azaltılması hem de istihdamın artırılması noktasında sosyal güvenlik reformu Türkiye'ye çok önemli açılımlar getiriyor. Sadece 9 bin iş gününü getirmiyor" dedi.
Çağlayan, sosyal güvenlik reformunun ardından istihdam paketinin açıklanacağını belirterek, "Kıdem tazminatı konusunu Türkiye cesurca konuşacak. Kimse bu konudan en ufak bir kuşku duymasın. Bir yandan işsizlik sigortası fonu, bir yandan kıdem tazminatı fonu... Böyle şey olmaz. Bir koyundan iki post çıkmaz" görüşünü aktardı.
Bakan Çağlayan, "Hepimizin üzerine getirilmiş olan yükün, kamburun mutlaka kaldırılması gerektiği bir noktadayız. Gün kıvıracak gün değil. Çok net söylüyorum, bugün sosyal güvenlik reformunu yapmazsak başka zaman yapamayız. Sosyal güvenlik reformunda sonuna kadar kararlıyız" diye konuştu.
Unakıtan: "Tasarı önemli bir reform"
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan da, Sosyal Güvenlik Tasarısı'nın, Türkiye'nin geleceğini kazandıran önemli bir reform olduğunu ifade etti.
Unakıtan, "Bizim arkadaşlarımız çalışıyor. Yavaşlatma yok bizde, Maliye'de. Diğerlerini bilemiyorum. Biz mükelleflere de hizmet veriyoruz" dedi.
Unakıtan, "Bırakın sadece Türkiye'dekileri, yurtdışında Türkiye ile ilgilenenler bile 'Türkiye, bu reformu yapabilecek mi acaba?' diye bakıyor. Dolayısıyla Türkiye olarak bizim muhakkak bu yapısal reformu yapmamız lazım" dedi.
Bakan Unakıtan, "Evlatlarımıza daha iyi bir Türkiye kazandırabilmek, bırakabilmek için bugünümüzü ve yarınımızı daha iyiye getirebilmek için bu reformu yapmak lazım. İş durdurma değil, bundan dolayı mutlu olmamız lazım. O bakımdan meselelerimize lütfen günübirlik bakmayalım. Türkiye'nin geleceği önemlidir. Hepimiz bu memleketin içindeyiz, bu memleketin iyi olması hepimize fayda getirir" diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanı: "Yapılan şey yasal değil"
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, eyleminin yasal olmadığını belirterek, "İster öğretmenlerimiz, ister kamu çalışanları vatandaşın hayatını kolaylaştırmakla görevli olan insanlardır. Vatandaşın hayatını zorlaştırma yönünde bir şey yapıyorlarsa bunu doğru bulmuyorum" dedi.
Çelik, "Yasal olmayan hangi davranış olursa olsun gerekli takibat yapılır. Öğretmenlerimizin işi yavaşlatma, işi bırakma şeklinde bir mazereti olamaz. Kaldı ki yapılan şey yasal da değil. Burası demokratik bir hukuk devletidir. Demokratik hukuk devletindeki işleyiş bellidir buna göre herkes hareket tarzını tespit etmek zorundadır" diye konuştu.
Çelik, eyleme katılan öğretmenlerle ilgili yasal işlem gerekiyorsa yapılacağını söyledi.