İşçi ve memurlar iş bıraktı

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası'na karşı Emek Platformu'nun aldığı karar doğrultusunda işçi ve memurlar bugün Türkiye genelinde iki saatlik iş bırakma eylemi yaptı. Eylem saat 12.00'de sona erdi.

Haberin Devamı

"Uyarı Amaçlı Çalışmama Hakkı" eylemi ulaşım, temizlik işleri, eğitim, sağlık alanlarında etkili oldu.

Eylem çerçevesinde belediye hizmetlerine ara verildi, şehir içi ulaşım ve temizlik hizmetleri yapılmadı.

Demiryollarında banliyö trenlerinin seferleri iki saat süreyle durduruldu, atölyelerde çalışma yapılmadı. Bakım ve onarım çalışmalarına ara verildi.

Havaalanlarında uçuşlar yapılmadı, öğretmenler eylem nedeniyle eğitime iki saat ara verdi.

Hastanelerde doktorlar, eylem süresince acil vakalar dışında hizmet vermedi.

Petro kimya sektöründe aralarında TPAO, TÜPRAŞ, BOTAŞ, PETKİM gibi işyerlerinin de bulunduğu 85 işyerinde çalışmalar durduruldu.

İstanbul:
Eylem kapsamında, İstanbul'da Haydarpaşa Garı'nda toplanan TCDD çalışanları adına basın açıklamasını Birleşik Taşımacılık Sendikası 1 No'lu Şube Başkanı Hasan Bektaş yaptı.

Bektaş, "Bugün herkes sokakta, hükümeti iki saatlik eylemle uyarıyoruz. Emekçiler olarak çocuklarımızın geleceğiyle oynanmasına izin vermeyeceğiz. Demiryolları çalışanları olarak kurumumuzun satılmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu esaret yasasının, Meclis'ten çıkmaması için elimizden geleni yapacağız" dedi.

Bu arada, saat 10.00'da Haydarpaşa Garı'ndan Ankara'ya hareket etmesi gereken "Başkent Ekspresi" saat 12.00'ye kadar rötar yaptı. Gar çalışanlarının eylemi sebebiyle Başkent Ekspresi'nin saat 12.00'de Ankara'ya hareket edeceği, yolcuların isterlerse biletlerini kesintisiz olarak iade edebilecekleri anons edildi.

DHMİ Atatürk Havalimanı

Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) ve Türk Ulaşım Sendikası (TUS) üyesi çalışanlar, saat 10.00'da iş bırakarak DHMİ Atatürk Havalimanı Başmüdürlük binası ve teknik blok kafetaryasında toplandı.

BTS 2 No'lu Şube Başkanı Yakup Tağı burada yaptığı açıklamada, acil durum, sağlık, itfaiye personeli dışında tahsilat, muhasebe, hasılat, malzeme gibi idari bölümlerde birer personel bırakarak iş bırakma eylemi yaptıklarını söyledi.

Eylem nedeniyle Atatürk Havalimanı'nda iç ve dış hatlardaki uçuşlarda herhangi bir aksama yaşanmadı, uçuşlar normal olarak gerçekleştirildi.

Kadıköy Belediyesi işçileri yürüdü

DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikasına üye Kadıköy Belediyesi işçileri de, belediye binasında toplanarak, çeşitli sloganlar attı. Davul-zurna eşliğinde halay çeken işçiler, bazı kurum çalışanlarının da katılımının ardından Sögütlüçeşme caddesi üzerinden Kadıköy İskele Meydanı'na kadar yürüdü.

Yürüyüşün ardından konuşan Genel-İş 1 No'lu Şube Başkanı Şahan İlsever, tasarı ile işçinin, memurun, küçük esnafın, sosyal güvenlik hakkının kısıtlandığını savundu.

İlsever, emeği ile geçinen herkesi bugün ve gelecekte güvencesiz bir yaşam beklediğini ifade ederek, "Herkes bu yasal düzenlemelerden olumsuz şekilde etkilenecektir. Sosyal güvenlikten sonra sıra kıdem tazminatındadır. Hükümet hazırladığı ve ana unsurlarını kamuoyuna açıkladığı istihdam paketi ile başta kıdem tazminatı olmak üzere, sosyal devletin geriye kalan kırıntılarını da temizlemeye hazırlanmaktadır" iddiasında bulundu.

Şişli Belediyesi çalışanları da belediyenin Temizlik İşleri Müdürlüğü önünde toplanarak, eyleme destek verdi.

İşçilerin buradaki eylemine DİSK Genel Başkan Vekili İsmail Yurtsever de katıldı.

Yurtsever, söz konusu yasa tasarısının kazanılmış hakları ortadan kaldırdığını savunarak, "TBMM'ye sunulan tasarının geri çekilmesini, geniş katılımlı bir tartışma ortamında çalışılarak taleplerimiz doğrultusunda yeniden düzenlenmesini istiyoruz" dedi.

Bu arada, Emek Platformu'nun eyleme başladığı saat 10.00'dan itibaren İstanbul'da İETT otobüsleri, tramvay, şehir hatları vapurları ve banliyötrenlerinin çalıştığı gözlendi.

Çalışanlar Cerrahpaşa'dan Saraçhane Parkı'na yürüdü

Tasarıyı protesto etmek amacıyla Emek Platformu'nun aldığı karar gereğince İstanbul'da 2 saatlik iş bırakma eylemi yapan çalışanlar, Cerrahpaşa'dan Fatih'teki Saraçhane Parkı'na kadar yürüyüş yaptı.

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi önünde toplanan Emek Platformu'na bağlı sendika, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının üyeleri, ellerinde çeşitli döviz ve pankartlarla yürüyüşe başladı.

Çeşitli sloganlar atan grup, caddenin trafiğe kapanmaması nedeniyle polisin yönlendirmesi ile Haseki'den sonra tramvay yoluna girdi.

Saraçhane Parkı'na ulaşan grup adına açıklama yapan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Başkanı Köksal Aydın, yasa tasarısının çıkması halinde, halkın geleceğinin kararacağını ve sağlık hakkının elinde alınacağını öne sürerek, tasarının yasalaşması halinde tüm kamu hastanelerinin parça parça taşeron şirketlere devredileceğini, yasa tasarısı çekilene kadar eylemlerin devam edeceğini kaydetti.

Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey Üyesi Ali Çerkezoğlu da, hükümetin insanların en doğal hakları olan emeklilik ve sağlık üzerinde kar etmeye çalıştığını ve bu tasarıyı da o nedenle çıkarmaya çalıştığını iddia etti.

Bu arada ÖDP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ufuk Uras da yürüyüşe katılarak çalışanlara destek verdi.

Ankara:
Eylem saatlerinde Ankara Batıkent-Kızılay hattında hizmet veren metro seferlerinde de aksama meydana geldi.

EGO yetkilileri, ulaşımda yaşanan aksamanın enerji hatlarındaki kesintiden kaynaklandığını, Emek Platformu'nun çalışmama hakkının kullanılması eylemiyle herhangi bir ilgisi bulunmadığını bildirdi.

Anadolu Ajansı Genel Müdürlüğü çalışanları da Emek Platformu'nun aldığı çalışmama hakkını saat 10.15 ile 10.30 arasında kullandı. Ajans binası önünde toplanan genel müdürlük çalışanlarına, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı çalışanlarından bir grup da destek verdi.

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ercan İpekçi burada yaptığı konuşmada, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı'nın sosyal güvenlik sistemini yeniden düzenlediğini söyledi.

Tasarıyla sosyal güvenlik sistemine norm ve standart birliği getirmenin amaçlandığının iddia edildiğini belirten İpekçi, tasarının en çok basın çalışanlarını etkilediğini, gazetecilerin 1977 yılında kazandığı "yıpranma hakkının" tasarıyla ellerinden aldığını kaydetti.

İpekçi, tasarıyla kadın, erkek ayrımı gözetilmeden emeklilik yaşının 65'e çıkartıldığını, prim ödeme gün sayısının artırıldığını ve sendikal örgütlenmeye darbe vurulduğunu anlattı.

Tasarının kamuoyuna duyurulmasının ardından sendikaların görüşlerini her ortamda, tasarının görüşüldüğü komisyonlarda açıkladığını ifade eden İpekçi, "Verilen haklarımız elimizden alınıyor. Sözün bittiği yerdeyiz. Sözlerimiz dikkate alınmadı, raporlarımız okunmadı, önerilerimiz tasarıya yansıtılmadı. Sözlerimizin dinlenmediği ortamda eylemle sesimizi duyurmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

İpekçi, çalışanların "çalışmama hakkını kullanma" eyleminin sonrasında da tasarı da gerekli düzenlemelerin yapılmaması halinde eylemlerin büyüyerek devam edeceğini, tasarının TBMM'de görüşüldüğü gün Ankara'da eylemler yapılacağını söyledi.

Eyleme CHP de destek verdi

CHP Genel Merkezi personeli de iş bırakma eylemine destek verdi. Tez Koop-İş Sendikası üyesi olan CHP Genel Merkez çalışanları saat 10.00'da parti binası önünde toplandı.

CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş ve Tekin Bingöl de genel merkez önüne gelerek personele destek verdi.

Yılmaz Ateş, "AK Parti iktidarının ülke kaynaklarını har vurup harman savurduğunu, bunun bedelini emeklilik hakkını, kıdem tazminatını, sağlık hizmetlerini tırpanlayarak çalışanlara ödetmek istediğini" savundu.

Siyasi partiler içinde yalnızca CHP personelinin sendikalı olduğuna dikkat çeken Ateş, "Bu, CHP'nin sözde değil özde demokrat, sözde değil özde çalışanların haklarının savunucusu olduğunu gösteriyor" dedi.

İşyeri temsilcisi Mustafa Öz de çalışanların iş bırakma eylemiyle tepki gösterdikleri yasa tasarısının sosyal devlet ilkesini tahrip edeceğini, bu tasarının yasalaşması durumunda emekliliğin "hayal" olacağını söyledi.

Çalışanların bu düzenlemeye karşı sesini yükselttiğini kaydeden Öz, hükümetin tasarıyı derhal geri çekmesini beklediklerini kaydetti. CHP çalışanları konuşmanın ardından alkışlar eşliğinde çeşitli sloganlar attı.

Türk Eğitim-Sen okullarda eyleme katıldı

Türk Eğitim-Sen'e üye eğitim çalışanları da Sosyal Sigortalar ve Genel ve Sağlık Sigortası Yasa Tasarısını protesto etmek amacıyla okullarda iki saat iş bırakma eylemi gerçekleştirdi.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Ankara Halim Şaşmaz İlköğretim Okulu'nda yaptığı basın açıklaması öncesinde okul müdürünün karşı çıkmasına rağmen öğretmenler odasında açıklama yapacaklarını belirterek, "Kimse okul içinde açıklama yapma hakkımızı elimizden alamaz. Dışarı oldukça yağmurlu. Burası bizim çalışma alanımız" diye konuştu.

Koncuk, sosyal refah seviyesi ve yaşam kalitesi oldukça düşük olan Türkiye'de, hükümetin bu haliyle Sosyal Güvenlik ve Yasa Tasarısı'nı TBMM'de kabul etmesinin daha büyük sorunlara neden olacağını öne sürdü.

Türk-İş Başkanı: "Hükümetin görevi tasarıda değişiklik yapmak"

Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, hükümete düşen görevin, "taleplerini dikkate alarak, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı'nda gerekli değişikliği yapmak olduğunu" olduğunu söyledi.

"Çalışmama hakkını kullanma"eylemi kapsamında Türk-İş Genel Merkezi'nde toplanan platforma üyekuruluşların temsilcileri, Hanımeli sokaktaki Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş. önüne yürüdü.

Mustafa Kumlu, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı'na ilişkin itirazları bulunduğunu söyledi.

Bu itirazlarını, dün Türkiye'nin dört bir yanında düzenledikleri basın toplantılarıyla dile getirdiklerini ifade eden Kumlu, bugün de 2 saat süreyle "çalışmama haklarını" kullandıklarını kaydetti.

Kumlu, talepleri dikkate alınmazsa tasarının, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmeye başlanacağı gün Ankara'da olacaklarını söylediklerini anımsattı.

Kumlu, "Biz, bugüne gelene kadar hep diyalogdan yana olduk, olmaya da devam edeceğiz. 'Yapmayın, etmeyin dedik. Olmuyor dedik... Efendiyiz ama ensemizde boza pişirtmeyiz dedik. Mütevazılığımızı istismar etmeyin dedik.' Dinlediler ama uygulamada ciddi bir değişiklik göremedik. Biz, neme lazımcı olamayız, kabuğumuza çekilip, önümüze her gelen yasaya 'evet' diyemeyiz. Biz yüz binlerin sözcüsüyüz" diye konuştu.

Haktan, demokrasiden ve halktan yana her iktidarı başlarının üzerinde taşımaya hazır olduklarını anlatan Kumlu, "Bizim sade ve masum bir amacımız var. Çalışanlarımızın sosyal devlet çatısı altında mutlu, huzurlu çalışmalarını, geleceğe güvenle bakmalarını istiyoruz" dedi.

"Bu eylem bir ihtiyaçtır"

"İddiaların aksine, ne ideolojik yaklaşıyor ne yalan söylüyor, sadece ve sadece bu masum amaç için mücadele veriyoruz" diyen Kumlu, "Dün 7 bin prim gün ve 58-60 yaşa karşı verdiğimiz mücadelede bizimle omuz omuza olanların, bugün iktidar oldukları için 9 bin prim gün ve 65 yaşı öve öve bitirememelerini hazmedemiyoruz. Sosyal güvenliğe bakış açımızın oturduğumuz koltuğa göre değişmemesi gerektiğini düşünüyoruz" dedi.

Mustafa Kumlu, "Bugün, işçiler, memurlar, emekliler kazanılmış haklarını kaybetmeme mücadelesi için ayağa kalkmıştır. Çünkü, gelinen noktada bu eylem artık bir ihtiyaçtır. Hükümete düşen görev, tasarıyı allamaya, pullamaya çalışmak değil, taleplerimizi hemen dikkate alarak tasarıda gereli değişikliği yapmaktır. Bu ses, eş ve çocuklarımızla birlikte 20 milyon insanın sesidir. Halkımızın tümünün bizi desteklediğini de biliyoruz. Eylemimize katkı veren herkese teşekkür ediyoruz" şeklinde konuştu.

Mustafa Kumlu, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da soğuk kanlı ve sorumlu davranmaya devam edeceklerini belirterek, barış ve istikrar içinde bir Türkiye istediklerini söyledi.

Kumlu, "Umuyoruz ki hükümet, bu olgun eylemlerden gerekli mesajı çıkarmıştır. Umuyoruz ki, hükümet, gereken uzlaşma zeminin hazırlayacak ve ülke gerçeklerine göre sosyal güvenlik tasarısındaki değişikliği yapacaktır. Bizim maksadımız kavga etmek değil, soğuk kanlılıkla, sükunetle konuyu çözüme ulaştırmaktır" dedi.

Kumlu'nun açıklaması sırasında eyleme katılan çalışanlar "Emeğe uzanan eller kırılsın", "İşçi memur el ele, genel greve" şeklinde sloganlar attı.

Eğitim-Sen Başkanı: "Eylem gecikmiş bir eylem"

Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer de, eylemin gecikmiş bir eylem olduğunu savundu.

Dinçer, "Önümüzdeki dönemde kıdem tazminatlarına el konulması söz konusu olacak. Bunların fonlara aktarılması söz konusu. Yine kamu personel yasasının çıkarılması planlanıyor. Bu ve benzeri pek çok kazanılmış haklarımızı ortadan kaldıran, sağlık sosyal güvence haklarımızı yok eden yasalar karşısında ortak eylemleri birlikte sürdürmek gerekiyor. O anlamda yapılan eylem çok anlamlı, çok önemli" diye konuştu.

Hükümetin bu eylemlerden ders çıkarmasını istediğini belirten Dinçer, şöyle konuştu:

"Sayın Başbakan, bu konuyu gündeme getiren sendika yöneticilerini yalancılıkla itham ediyor. Madem öyle bir durum var, neden bu kadar insan ayakta? Demek ki Sayın Başbakan kamuoyuna doğruları anlatmıyor.

Bu yasalar Sayın Başbakanın güzellemeleri gibi güzel yasalar değil, tam tersine, ağır yaptırımlar ve kazanılmış haklara çok büyük yıkım getiren yasalar. Bu yasalar çıktıktan sonra, işçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin, toplumun bütün kesimlerinin üzerine büyük bir çığ düşeceğini söylemek mümkün.

Onun için ezilenler ve emekçiler olarak, birlikte mücadele etmekten, hayatı durdurmaktan başka seçeneğimiz yok. Bu yasa geri çekilmezse önümüzdeki günlerde daha büyük ve daha uzun süreli hayatı durdurma eylemleri yapmamız gerekiyor. Buna ihtiyaç var."