İstihdam Paketi'nin 1'inci bölümü kabul edildi
TBMM Genel Kurulu'nda, "İstihdam Paketi" olarak adlandırılan, İş Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik öngören tasarının 20 maddeden oluşan 1'nci Bölümü kabul edildi.
Tasarının bazı değişikliklerle kabul edilen maddelerine göre, asıl işveren ile alt işveren (taşeron şirket) arasında kurulan ilişkinin yazılı yapılması şartı getirildi.
İş Kanunu'nun özürlü, eski hükümlü ve terör mağdurlarının çalıştırılma zorunluluğuna yeni düzenleme getirildi. Eski hükümlü ve terör mağdurları için işverene getirilen zorunlu istihdam kaldırıldı.
Özel sektörde daha önce işçi sayısının yüzde 6 oranında özürlü çalıştırma şartı, yüzde 3'e indirildi. İşverenler, 50 veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör iş yerlerinde, yüzde 3 özürlü, kamu işyerlerinde ise yüzde 4 özürlü ve yüzde 2 eski hükümlü işçiyi, meslek,beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştıracaklar.
Özel sektörün çalıştırmakta zorunlu olduğu yüzde 3'lük özürlü kontenjanında istihdam edilenlerin primleri, işveren adına Hazine ödeyecek.
Yükümlü olmadıkları halde özürlü çalıştıran veya kontenjan fazlası özürlü çalıştıran işverenlerin, bu şekilde çalıştırdıkları özürlülerin primlerinin yarısı da Hazine tarafından karşılanacak.
İşyeri kurma izni kaldırılıyor
İşyerinin açılmasına izin vermeye yetkili belediyeler ile diğer ilgili makamlar bu izni vermeden önce, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca verilmesi gerekli işletme belgesinin varlığını araştıracak.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca işletme belgesi verilmemiş işyerlerine belediyeler veya diğer ilgili makamlarca iş yeri açılma izni verilemeyecek.
Böylece, işyerlerinin kurulmasıyla ilgili prosedürler hafifletilerek, işyerlerinin kurulmasını özendirmek amacıyla kurma izni alma mecburiyeti kanun metninden çıkarılıyor.
İşletme belgesi alınması konusu ise yönetmelikle belirlenecek ILO sözleşmesinde belirtildiği şekilde, işyerlerinde sağlığa zararlı risklerin tanımlanması ve değerlendirilmesi zorunluluğu getiriliyor.
İşyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği şartlarının belirlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması, gerekli iznin verilmesi ve verilen iznin iptal edilmesi Sağlık Bakanlığı'nın görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenecek.
İşverenler, devamlı olarak en az 50 işçi çalıştırdıkları işyerlerinde alınması gereken iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin belirlenmesi ve uygulanmasının izlenmesi, iş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesi, bir işyeri sağlık ve güvenlik birimi oluşturmakla, bir veya birden fazla işyeri hekimi ile gerektiğinde diğer sağlık personelini görevlendirmekle, sanayiden sayılan işlerde iş güvenliği uzmanı olan bir veya birden fazla mühendis veya teknik elemanı görevlendirmekle yükümlü olacak.
Ağır ve tehlikeli işlerde eğitim zorunluluğğu
Ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılacaklara, mesleki eğitim şartı getiriliyor. Buna göre, mesleki eğitim almamış işçiler, 16 yaşını doldurmamış genç işçiler ve çocuklar gibi ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılamayacak.
Kreş kurma zorunluluğu bulunan işletmeler, bu hizmeti dışarıdan alabilecek. Dışarıdan bu hizmeti veren işletmelerle hizmet alımı yapabilecekler. Daha önce yönetmelikle belirtilen dışarıdan kreş hizmetialımı, kanuna da konuluyor.
Muvazaalı bildirime ceza
Yaptığı işle ilgili bölge müdürlüklerine bildirimde bulunmayan alt işverene, çalıştırdığı her işçi için 150 YTL, 16 yaşını doldurmamış genç işçiler, çocuklar ve mesleki eğitim almamış kişileri, ağır ve tehlikeliişlerde çalıştıranlara her işçi için 1000 YTL, işyerini muvazaalı olarak bildiren asıl işveren ile alt işveren veya vekillerine ayrı ayrı 10 bin YTL idari para cezası verilecek.
İşyerinde alınmayan her iş sağlığı ve güvenliği önlemi için işverene 200 YTL ceza verilecek. Önlemlerin alınmaması halinde bu ceza her ay birer defa alınmaya devam edilecek.
Ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılan işçiler ile çalıştırılan 18 yaşından küçükler için doktor raporu almayan işverene, her işçi için 200YTL ceza verilecek.
İş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almayan, araç ve gereçleri noksansız bulundurmayan işverenlere, işletme belgesi almadan iş yeri açanlara, faaliyeti durdurulan işi izin almadan devam ettiren veya kapatılan iş yerlerini izinsiz açanlara, iş sağlığı ve güvenliği kurullarınca alınan kararları uygulamayanlara 1000 YTL ceza uygulanacak.
Ağır ve tehlikeli işlerde 16 yaşından küçükleri çalıştıran işveren veya vekili, her işçi için 1000 YTL, mesleki eğitim almamış işçi çalıştıran işveren veya vekili ise her işçi için 500 YTL ceza ödeyecek.
İşsizlik ödeneği artıyor
Düzenlemeyle iş gücü piyasasına yeni girenler ile iş gücü piyasasında daha önce bulunmakla birlikte halen işsiz olanların da aktif istihdam faaliyetleri çerçevesinde İşsizlik Sigortası Kanunu kapsamına alınması öngörülüyor.
Buna göre, işsizlik sigortasının amacı, işsizlik sigortasına ilişkin kuralları ve uygulama esaslarını düzenlemek ve bu kanunda öngörülen hizmetlerin verilmesini sağlamak olacak.
Sigortalı işsizlerin doğrudan veya elektronik ortamda da İŞ-KUR'a başvurabilecek, işverenler tarafından tanzim edilmesi gereken işten ayrılma bildirgelerinin fiziki ortamla birlikte elektronik ortamda da verilip-alınabilmesi sağlanacak.
Günlük işsizlik ödeneği, sigortalının son dört aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının yüzde 40'ı olacak.
Bu şekilde hesaplanan işsizlik ödeneği miktarı, İş Kanunu'na göre 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan aylık asgari ücretin brüt tutarının yüzde 80'ini geçemeyecek.
İlk işsizlik ödeneğinin ödemesi, hak kazanılan tarihi izleyen ayın sonuna kadar yapılacak. Ölen sigortalı işsizlere işsizlik ödeneğinden yapılan fazla ödemeler, geri alınmayacak.
Ücret garanti fonu
İşverenin; konkordato ilan etmesi, işveren için aciz vesikası alınması, iflası veya iflasın ertelenmesi nedenleriyle işverenin ödeme güçlüğüne düştüğü hallerde geçerli olmak üzere, işçilerin iş ilişkisinden kaynaklanan 3 aylık ödenmeyen ücret alacaklarını karşılamak amacı ile İşsizlik Sigortası Fonu kapsamında ayrı bir Ücret Garanti Fonu oluşturulacak.
Yapılacak ödemelerde; işçinin, işverenin ödeme güçlüğüne düşmesinden önceki son bir yıl içinde aynı iş yerinde çalışmış olması koşulu esas alınarak temel ücret üzerinden ödeme yapılacak.
İşçilere kısa çalışma ödeneği ödenecek
İşyerinde geçici olarak en az 4 hafta işin durması veya kısa çalışma hallerinde işçilere çalıştırılmadıkları süre için işsizlik sigortasından kısa çalışma ödeneği ödenecek.
Kısa çalışma süresi, zorlayıcı sebebin devamı süresini ve 3 ayı aşamayacak. İşçinin, kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmesi için, çalışma süreleri ve işsizlik sigortası primi ödemegün sayısı bakımından işsizlik ödeneğine hak kazanma şartlarını yerine getirmesi şartı aranacak.
İşsizlik fonundan GAP'a kaynak
Tasarıya göre, İşsizlik Sigortası Fonu'nda 1 Haziran 2000-31 Aralık 2007 tarihleri arasında biriken devlet payı ve nemasının 2012 yılına kadarki faizi, Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamındaki yatırımlar öncelikli olmak üzere münhasıran bölgesel ekonomik kalkınma ve sosyal gelişmeye yönelik yatırımların finansmanı için kullanılacak.
2008 yılına münhasır olmak üzere, fon nema gelirlerinden 1 milyar 300 milyon YTL, GAP için kullanılacak.
Bu ödenekler 2008 bütçesiyle ilişkilendirilecek. Bu parayı, ilgili idare bütçesine kaydetmeye Maliye Bakanı yetkili olacak.
İşsizlik Sigortası Fonu'ndan aktarılacak kaynakla gerçekleştirilecek yatırımlarla elde edilecek getirilerle varlık satışlarından elde edilecek gelirler, Yüksek Planlama Kurulu'nca belirlenecek oranı, kullanılan kaynak tutarını aşmamak kaydıyla fona aktarılacak.
GÖRÜŞMELER SIRASINDA TARTIŞMA
"Şimdi işçinin parasına el uzatıyorsunuz"
CHP İstanbul Milletvekili Bayram Meral, İşsizlik Fonu'nun işsiz kalan işçilerin mağduriyetini gidermek için kurulduğunu belirterek, "Yandaşlarınıza kredi alıyorsunuz da neden GAP için kredi almıyorsunuz? Neden işçilerin alınteriyle oluşturulan fona el uzatıyorsunuz?" diye sordu.
Düzenlemenin 10 milyon işsizin sorununu çözemeyeceğini savunan Meral, "Borçlandığınız 300 milyar dolar nerede? Bu paralarla kaç kişiye iş kapısı açtınız? Çaktığınız bir çiviyi, kurduğunuz bir fabrikayı gösterebilir misiniz? Milyonlarca insanın hakkını elinden aldınız, tarımı öldürdünüz. Şimdi işçinin parasına el uzatıyorsunuz" diye konuştu.
Bayram Meral, 5 puanlık SSK prim teşvikinden faydalanacaklara sendikalı olma şartı getirilmesini istedi.
DTP Siirt Milletvekili Osman Özçelik ise, işsizliğin sadece üretim ve ekonomik kalkınmayı olumsuz etkilemediğini, aynı zamanda sosyal sorunları da beraberinde getirdiğini söyledi.
AK Parti Çorum Milletvekili Agah Kafkas, düzenlemeyle istihdam sorununu çözmede önemli bir adım atıldığını söyledi. İşverenlere kıyak yapıldığı yolundaki eleştirilere tepki gösteren Kafkas, işverenin, daha fazla işçi çalıştırması için teşvik edildiğini kaydetti.
MHP Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş, "AKP hükümetinin, işçinin, işsiz kalanın parasını işverene destek için kullandığını" ileri sürdü. "İyi durumda olana, yoksul işçinin parasını vermek günahtır" diyen Durmuş, 6 yıldır ilgilenilmeyen GAP'a da yerel seçimler dolayısıyla kaynak aktarıldığını savundu.
"Kadınları mal gibi görüyorlar" sözü tartışma yarattı
CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, işverenin, iş yerinde emzirme odası ve kreş açma yükümlülüğünün yapılan düzenlemeyle hafifletildiğini savundu.
Arıtman, kadın istihdamı açısından Türkiye'nin OECD ülkeleri içinde son sıralarda bulunduğunu ifade ederek, "Hükümet'in kadınları, ev kadını olmaya teşvik ettiğini" öne sürdü.
Kadınlara iş yaşamında eşit fırsatlar tanımanın bir hak olmanın ötesinde aklın da gereği olduğunu dile getiren Arıtman, 1 Mayıs'ta işçisine orantısız güç kullanan yere düşmüş kadını bile tekmeleyen bir anlayışın, işçiden ve kadından yana olduğuna hiç kimsenin inanmayacağını bildirdi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'ın, "AKP'nin kadınları, feminist ideolojinin kölesi olmayacaklardır" dediğini, bu sözlerin iktidarın kadına bakış açısını gösterdiğini ileri süren Arıtman, feminist ideolojinin, kadın-erkek eşitliği ve kadının cinsel hakları için verilen mücadele olduğunu söyledi.
Arıtman, "İnsan hakları savunucularını aşağılamak, AKP'nin kadınları diyerek, bu partide siyaset yapan hanımefendileri, bir mal gibi AKP'nin mülkiyeti altında göstermek ve köle kelimesiyle ortaya çıkan bilinçaltındaki bu kadına korkunç bakış açısı, en büyük sorun alanıdır. Kadına bu bakış açısı değişmediği sürece, yapılan yasal düzenlemelerin yaşama geçmesi mümkün değildir" diye konuştu.
Arıtman'ın sözleri, Genel Kurul'da gerilime neden oldu. AK Parti'li milletvekilleri ayağa kalkarak, "Kimse bir milletvekilline mal diyemez" diye tepki gösterdi ve Arıtman'ın sözlerini geri almasını istedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş da söz alarak Arıtman'a tepki gösterdi.
Elitaş, "Adalet ve Kalkınma Partisi'ndeki hanımefendi milletvekillerini mal gibi değerlendirmek, bir hanımefendiye yakıştıramadığım ifadedir. Eğer kendileri, partilerinde kendisini mal gibi görüyorlarsa ona bizim diyecek bir şeyimiz yok" dedi.
TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, tasarının 20 maddeden oluşan 1'inci bölümünün kabul edilmesinin ardından çalışma süresinin dolduğunu belirterek, yarın saat 13.00'te toplanmak üzere birleşimi kapattı.