TAEK, nükleer kriterlerini açıkladı
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK), nükleer güç santrallerinin kurulması ve işletilmesine yönelik dokuz ana kriterini açıkladı.
TAEK ölçütlerine ilişkin taslağın sivil toplum örgütleri, akademisyenler, şirketler ve ilgili kuruluşların görüşüne sunulması amacıyla TAEK'te bir toplantı düzenlendi.
Toplantıda konuşan TAEK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ali Tanrıkurt, yatırım yapacak şirketlerin santral yapımcısı firmaların uyması gereken şartlar ile TAEK ölçütlerini sıralarken, bunların teknik şartname olmadığını vurguladı.
Halen dünyada ikinci nesil santrallerin kurulmakta olduğuna işaret eden Tanrıkurt, kendilerinin Türkiye'de evrimsel özelliği bulunan üçüncü nesil santrallerin kurulmasını istediklerini bildirdi.
Tanrıkurt'un verdiği bilgiye göre TAEK ölçütleri şöyle:
Nükleer güvenlik
Nükleer güç santrali güncel ve kanıtlanmış teknolojik yenilikleri kapsayacak. Başta uluslararası atom enerjisi normları olmak üzere uluslararası normlara uygun olacak.
Santralın ciddi kaza sınıfına giren kazalara karşı da radyolojik sonuçları hafifletecek önlemleri alacak şekilde tasarımlanmış olması değerlendirmede dikkate alınacak.
Lisanslama
Nükleer güç santralının saha şartlarından kaynaklanan gerekler ve şartlar hariç tasarımcı ülkenin güncel nükleer mevzuata uygun olacak önerilen santralı büyük ölçüde örnek teşkil edilebilecek.
Halen işletilmekte ve aynı teknolojinin en son örneği olan lisanslı bir santral referans olarak gösterilecek. Önerilen santralın henüz işletmeye geçmiş bir örneğinin olmaması durumunda aynı teknolojinin onaylanmış veya lisans almış en son tasarımı referans olarak gösterilebilecek.
Lisanslamayla ilgili olarak Türkiye'nin mevzuat gerekleri ve nükleer düzenleme kuruluşunun talep edeceği şartlar saklı kalacak.
Reaktör tipi değerlendirmeye alınacak reaktör tipleri doğal uranyum kullanan basınçlı ağır su ve zenginleştirilmiş uranyum kullanan, basınçlı hafif su ile kaynar hafif su reaktörleri olacak.
Bunların dışında kalan (hafif su soğutmalı grafit nötron yavaşlatıcı reaktörler, gaz soğutmalı reaktörler, hızlı üretken reaktörler gibi) reaktörler değerlendirmeye alınmayacak.
Yüzde 60 yerli katkı olacak
Nükleer güç santralinin hizmet edeceği süre en az 40 yıl olacak. Yerli katkı payına yönelik plan ve program önerilecek. Plan ve programda en az yüzde 60 yerli katkı payına ulaşılacak süreç gösterilecek.
Bununla kurulacak santralın birden fazla üniteden oluşması öngörüldüğünden yerli katkı payının da kurulacak ünitelerin sayısıyla artması amaçlanıyor. Bu ölçüt gelecekte yerli nükleer reaktör ve yakıt teknolojisine sahip olunmasına kısmen hizmet edebilecek.
İşletme deneyimi, santralların işletme deneyimi değerlendirmede dikkate alınacak. İkinci nesil santrallerin işletme deneyimini gösterir tedarikçinin ülkesine veya diğer ülkelerdeki referans örnek ve örneklerinin belgelenmesi gerekecek.
Benzer şekilde üçüncü nesil santralların işletme deneyimini gösterir referans, örneklerinin eğer varsa belgelenmesi gerekecek. Elektrik çıkış gücü nükleer güç santralının her ünitesinin sahip olacağı garanti edilen net elektrik gücü 600 MW'tan büyük olacak.
Teknolojik sınanmışlık
Değerlendirmeye alınacak santral tipleri teknolojik olarak sınanmış olacak. Bu nedenle 4'üncü nesil nükleer santraller değerlendirmeye alınmayacak. Teknolojik sınanmışlık ölçütüyle üçüncü nesil santrallerin önünün açılması hedefleniyor.
Yakıt teknolojisi
Yakıt teknolojisi sınanmış olacak, doğal uranyum ve zenginleştirilmiş uranyum kullanan reaktörler değerlendirmeye alınacak. Yakıt üretiminin ülke içinde yapılmasıyla ilgili olarak plan ve program önerilecek.
"Bizde 5'inci sütun olan nükleer eksikti"
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler de, Türkiye'nin enerji portföyünü, hidrolik enerji, kömür, doğalgaz, yenilenebilir ve nükleer olmak üzere beş sütun üzerine oturtmak istediklerini ifade etti.
Güler, "Bizde 5'inci sütun olan nükleer eksikti, şimdi ilk etapta 5 bin megavatlık bir paketle nükleer enerjiyi de portföyümüzde olması gereken noktaya getireceğiz" dedi.
Göreve geldiklerinde yenilenebilir enerji olan 4'üncü sütunun da eksik olduğunu ve bu konuda da önemli adımlar attıklarını kaydeden Güler, rüzgarda, küçük HES'lerde fevkalade önemli adımlar atıldığını, kömür aramalarına ağırlık verildiğini ve yeni rezervler bulunduğunu ifade etti.
Bakan Güler, "Bunları 'rüzgarımız, suyumuz, kömürümüz varken neden nükleer yapıyoruz?' sorularına cevap olsun diye söylüyorum. Bütün ileri ve güçlü ülkelerde olduğu gibi bizim enerji politikamız da beş sütun üzerine oturuyor. 5'inci sütun olarak da nükleer enerjiyi ülkemize kazandırmak istiyoruz" dedi.
Nükleer santral yapımına ilişkin TAEK'in ölçütlerini kesinleştirerek, bir ay içinde yayımlanmasının ardından, iki aylık yönetmelik hazırlama süresi olduğunu kaydeden Güler, "21 Şubat'ta TETAŞ ilana çıkabilecek" dedi.
"Türkiye'nin atık endişesi yoktur"
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) Başkanı Okay Çakıroğlu ise, santral yapım süreleri ile ilgili, 36 ayda bitirileceği iddia edilen tasarımlar olduğu gibi dünyada 48 ayda bitirilmiş örneklerin de olduğunu söyledi.
Çakıroğlu, "Yatırımcının önümüzdeki 1 yıl içinde inşaata başlayacağı, inşaatın da 5 yıl süreceği düşünüldüğünde 2013-2014 yılları arasında nükleer elektrik şebekemize verilir diye bir projeksiyon yapıyoruz" dedi.
"Reaktörün devreye girmesinden sonra önümüzdeki 100 yıl atıkların nerede saklanacağına ilişkin bir problem söz konusu değil" diyen Çakıroğlu, Türkiye'nin bir atık endişesini olmadığını, uzun uzun tartışacağı bir atık muhafaza sorununun da olmadığını ifade etti.
TAEK'in nükleer güç santrallerine ilişkin belirlediği ölçüt taslağının 21 Aralık tarihinde kesinleşeceğini bildiren Çakıroğlu, son dakikaya kadar bile kendilerine yapılan önerilere ve görüşlere açık olacaklarını söyledi.