Karşılıksız çek oranı yüzde 72.7'ye yükseldi
İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) Ekonomik Durum Tespit Anketi'ne göre, karşılıksız çek ve protestolu senetle karşılaşan işletmeler oranı geçen yılın ilk yarısında yüzde 64.3 iken, ikinci yarıda yüzde 72.7'ye yükseldi.
Bu sonuç, çalışmanın başladığı 1999 yılından bu yana elde edilen en yüksek oran oldu.
Özel sektör imalat sanayinin içinde bulunduğu koşulları, sorunları, beklenti ve öngörülerini tespit edebilmek, çözüm önerileri geliştirebilmek amacıyla İSO üyeleri arasında gerçekleştirilen anketin 2007 yılı ikinci 6 ayını kapsayan sonuçları ile 2008 beklentileri, Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük tarafından basın toplantısıyla kamuoyuna açıklandı.
Ankete göre, 2007'nin ikinci yarısı, ilk yarısına göre daha olumsuz geçti. Başta üretim, iç satış, dış satış, yeni siparişler ve istihdam olmak üzere çalışma kapsamında ele alınan beş temel göstergede ikinci yarı verileri, ilk yarıdakilere göre genelde daha olumsuz bir tablo ortaya koydu.
Bulgular, beş temel göstergede 2008'in ilk yarısındaki gerçekleşme oranlarının geçen yılın ikinci yarısında öngörülen beklenti oranlarından daha olumsuz seyredeceği yönünde oldu.
Enflasyon tahmini yüzde 8.4
Ankete göre, 2007 yılı enflasyonla mücadele açısından başarısız geçti. 2007'de TÜFE yıllık hedef olan yüzde 4'ün iki katından da fazla artarak yüzde 8.39 oldu.
Düşük kur politikalarına karşın hedeften bu ölçüde sapılmış olmasının düşündürücü olduğu belirtilen ankette, 2008 yılı için de TÜFE hedefinin yüzde 4 olarak belirlendiği, ancak tahminlerin 2008 yılında da bu hedefin gerçekleşmeyeceği yönünde olduğu kaydedildi.
Çalışmaya katılan işletmelerin 2008 yılı TÜFE artış tahmini yüzde 8.4 düzeyinde oldu. 2007 yılında yıllık ÜFE oranı yüzde 5.94 olarak gerçekleşti.
Çalışmaya katılan işletmelerin bu yıl için ÜFE tahmini yüzde 7.6 düzeyinde oldu. Bu bulgunun, üretici fiyatlarındaki artışta da hedefin yaklaşık iki katına ulaşacağının tahmin edildiğini gösterdiği ifade edildi.
Ankete göre, işletmelerin son dönemlerde yaptıkları tahminlerde en büyük yanılgı yıl sonu döviz kurlarıyla ilgili oldu. 2007 yılı başı ve ortalarında yapılan döviz kuru tahminlerinde de önemli sapmalar meydana geldi.
Çalışma, döviz kurları konusunda işletmelerin beklentilerinin geçmiş dönemlere göre önemli ölçüde gerilediğini gösterdi. Çalışmaya katılan işletmelerin 2008 yıl sonu için dolar kuru tahmin ortalaması 1.3300 YTL oldu ve 2007 yıl sonu kuruna göre yüzde 14'lük bir artış beklentisini ortaya koydu. Ancak bu tahmin 2008 yılı için programda öngörülen ortalama kur seviyesi olan yüzde 1.3800 YTL'den daha düşük oldu.
İşletmelerin 2008 yıl sonu euro kuru tahmini ortalaması ise 1.8400 YTL düzeyinde oldu ve 2007 yılı sonundaki değere göre yüzde 7'lik bir artış beklentisini ortaya koydu. Bu düzey, 2008 ekonomik programında euro için öngörülen 1.9600 YTL'den daha düşük.
Üretim açısından ikinci yarı daha olumsuz
Ankete göre, 2007 yılı ikinci yarısı üretim açısından ilk yarıya göre daha olumsuz geçti.
Üretimdeki değişime sektörel bazda bakıldığında, 2007 ikinci yarıda üretimde azalış bildiren en fazla işletme, yüzde 43.8 ile deri ve ayakkabı sanayinde olurken, artış bildirenlerin en yüksek olduğu sektör ise yüzde 67.6 ile elektrikli makine sanayi oldu.
Son 6 yılda GSMH, yılda ortalama yüzde 7 oranında büyürken, aynı dönemde istihdamdaki artış yıllık ortalama yüzde 0.9 oldu. Ekim 2007 itibarıyla açık işsiz sayısı 2 milyon 458 bin kişi ve işsizlik oranı da yüzde 9.7.
Bu rakama eksik istihdamı ve iş aramayan, ancak çalışmaya hazır olanlar da eklendiğinde toplam işsiz sayısı 5 milyon 125 bin kişi çıkmakta, işsizlik oranı da yüzde 18.8'leri bulmakta.
Ankete göre, bu veriler iş gücü kapsamındaki her 5 kişiden birinin işsiz olduğu anlamına gelmekte. 2007 yılında işe ihtiyacı olan 929 bin kişi açıkta kaldı. Bu, 2003 yılı sonrasında istihdamdaki en olumsuz tablo oldu.
Karlılığın geçmiş yılın aynı dönemine göre daha iyi olduğunu belirten işletmeler oranı 2007 ilk yarıda yüzde 34.7 iken, ikinci yarıda yüzde 32.4'e geriledi. Karlılığın aynı kaldığını belirtenlerin oranı ise yüzde 27.8'den yüzde 21.5'e düştü.
Karlılıklarının geçen yılın aynı dönemine göre düştüğünü belirtenlerin oranı ise yüzde 29.2'den yüzde 36.3'e yükseldi. Zarar edenlerin oranı ise yüzde 8.3'den yüzde 9.8'e çıktı.
"Yurtdışına çıkan yatırımların artması düşündürücü"
Tanıl Küçük, "Sanayi sektörümüzün üretimini artırmak ve sürdürülebilir büyümeye ulaşmak için, yeni yatırımlar gerekirken, yurtdışına çıkan doğrudan yatırımların giderek artması düşündürücüdür" dedi.
Aralık ayında sanayi üretiminin yüzde 1.4 küçülmesinin 2008'in ilk yarısında sanayi üretiminin izleyeceği seyir açısından uyarıcı nitelikte olduğuna dikkat çeken Küçük, "Ocak 2006'daki yüzde 5.2'lik küçülmeden 23 ay sonra gelen bu küçülme, düşük kurun rekabet gücünü iyice erittiği koşullarda, sanayimizden yükselen olumsuz sinyallerin giderek artığının işaretidir" diye konuştu.
Küçük, her anlamda dikkatlerin mutlaka ekonomide olması gerektiğini belirterek, "Ekonominin önüne bir takım siyasi hareketler çıkmamalı" dedi.
Küçük, yabancı yatırımcıların Türkiye'ye gelmesi konusundaki bir soru üzerine de, yabancı yatırımcının sadece siyasi kriterlere bakmadığını söyledi.
Küçük, "Yabancı yatırımların Türkiye'ye gelişi tablosundaki bize göre yine en önemli olgulardan biri AB çıpasıdır. Şimdi Türkiye AB ile ilişkilerinde uzun zamandır pek bir aksiyon da göstermiyoruz, bir gelişme kaydedemiyoruz. Bu da esasında gözümüzden kaçan bir gerçek" diye konuştu.