"Öcalan'da zehirlenme bulgusu yok"

Adalet Bakanlığı, Abdullah Öcalan'ın sağlık durumu hakkında Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi'nin (AİÖK) hazırladığı raporun, hükümlüde hiçbir zehirlenme bulgusunun olmadığını açıkça ortaya koyduğunu bildirdi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Abdullah Öcalan'ın avukatları Mart 2007'de İmralı Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda hükümlü bulunan müvekkillerinin zehirlendiğini iddia etmişti.
 
Bunun üzerine hükümlüden numuneler alınmış ve ardından da İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda tahliller yapılmıştı. Tahliller sonucunda zehirlenme iddialarının asılsız olduğu tespit edilmişti.

Daha sonra AİÖK'nın 19-22 Mayıs 2007 tarihlerinde İmralı Yüksek Güvenlikli Cezaevi'ni ziyareti sırasında, hükümlü Öcalan'dan saç ve göğüs kılı örnekleri alınmış ve söz konusu numunelerin tahlilleri AİÖK'nın belirlediği uzmanların da katılımıyla 29 Ekim-6 Kasım 2007 tarihlerinde Türkiye'de TÜBİTAK'ta yapılmıştı.

AİÖK: "İddialar tamamen asılsız"
 
Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (AİÖK), bugün yayımladığı raporda, terör örgütü başının zehirlendiği yolundaki iddiaların tamamen asılsız olduğunu açıkladı.
 
19-22 Mayıs 2007 tarihlerinde İmralı adasında yapılan incelemelere ilişkin görüşlerini kamuoyuna duyuran komite, terör örgütü yandaşlarının bir süredir özellikle Avrupa ülkelerinde ortaya attıkları terör örgütü başının cezaevinde zehirlendiği yolundaki iddialarını açık ve kesin bir dille çürüttü.
 
Terör örgütü başının "zehirlendiğine dair bir bulguya rastlanmadığı" belirtilen raporda, "terör örgütü başının önemli bir sağlık sorunu bulunmadığı" kaydedildi.
 
Raporda, bununla birlikte, daha önceki komite raporlarında da dile getirilen, terör örgütü başının tecritte tutulmasının yaratacağıp sikolojik sorunlara dikkat çekildi ve Türk hükümetine bir dizi tavsiyede bulunuldu. Komite raporunun tavsiye kısmında, terör örgütü başına başka tutuklularla bir araya getirilme imkanı verilmesi veya daha geniş faaliyet ortamı yaratılması seçenekleri üzerinde durulması çağrısı yinelendi.
 
Terör örgütü başının televizyon izlemesinin sağlanması veyakınlarıyla telefonda görüşmesine izin verilmesi de tavsiye edildi.
 
Rapora Türkiye'den yanıt
 
Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi'nin, bugün terör örgütü başının sağlık durumu ve tutukluk koşullarıyla ilgili yayımladığı rapora ilişkin Türkiye'nin görüşleri de ayrı bir raporla kamuoyuna duyuruldu.
 
Komitenin tavsiyelerine ilişkin Türkiye'nin ayrıntılı görüşlerinin yer aldığı raporda, terör örgütü başının neden tecritte tutulduğuna ilişkinayrıntılı bilgi verildi. Abdullah Öcalan'ın Türkiye'de 35 binden fazla insanın ölümüne neden olan bir terör örgütünün başı olduğu hatırlatılan raporda, "Öcalan'ın tecritte tutulmasının hem kendi güvenliği hem de toplumun güvenliği için gerekli olduğu" vurgulandı.
 
BM'nin konuyla ilgili sözleşmelerine atıfta bulunulan raporda, İngiltere, Almanya, Avusturya, İspanya gibi ülkelerde çok tehlikeli terör suçlularının da tecritte tutulduğuna dair ayrıntılı örnekler verildi.
 
Türkiye'nin yanıtında, "Öcalan'ın başka bir cezaevine gönderilmesinin, gideceği cezaevinin düzenini de bozacağı" hatırlatıldı. Terör örgütü başının, doktorları, avukatları, psikoloğu ve cezaevi görevlileriyle iletişim içinde olduğu hatırlatan raporda, terör örgütünün başının cezaevi idaresine, kendi istediği bir hobiyle uğraşmak için talepte bulunmadığı belirtildi.
 
Raporda, Öcalan'ın, avukatları aracılığıyla, terör örgütü üyelerine, şiddet eylemleri yapmaları için talimat verdiği, avukatlarıyla görüşme hakkını suistimal ettiği ifade edildi.
 
Yine raporda, bugün komite raporunda yer verilen ve Öcalan'ın daha ayrıntılı tıbbi testlerden geçirilmesine yönelik tavsiyelerin bir kısmının daha önceden yerine getirildiği hatırlatıldı.
 
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, geçen yıl şubat ayında aldığı kararda, terör örgütü başının adil biçimde yargılandığı ve bu konuda daha önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde alınan kararlar uyarınca Türkiye'nin sorumluluklarını yerine getirdiği görüşüne varmıştı.
 
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, davayla ilgili dosyanın kapatılmasını kararlaştırmıştı.Terör örgütü yandaşları, terör örgütü başının mahkumiyet durumunu gündemde tutabilmek için zehirlenme iddiasını gündeme getirmişti.
 
İşkenceyi Önleme Komitesi, bağımsız uzmanlardan oluşan heyetlerle Avrupa Konseyi'ne üye ülkelerdeki cezaevi ve karakolları izin almadan denetleme hakkına sahip.