Rice Kuzey Kore görüşmeleri için Çin'de
ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, tıkanan Kuzey Kore nükleer programının sona erdirilmesi sürecini yeniden başlatmayı amaçlayan gezisinin ikinci durağı Çin'e geldi.
Pekin'de Çin Dışişleri Bakanı Yang Cieçi ile görüşen Rice, "Kuzey Kore'nin silahsızlandırılması konusunda diğer ülkelerden olduğu gibi Çin'den mümkün olan etkisini kullanmasını beklediklerini" söyledi.
Rice, "Pyonyang yönetiminin geçen yıl verdiği nükleer programını tam olarak açıklama taahhüdünü yerine getirmesini beklediklerini" de kaydetti.
Çinli Bakan Yang da Kuzey Kore'nin nükleer silahlardan arındırılması sürecinde önemli rol oynadıklarını ifade ederek, buna devam edeceklerini belirtti.
İki bakan arasındaki görüşmede ayrıca İran nükleer krizi, Tayvan ve Darfur sorunlarıyla ABD'nin Çin'deki insan hakları durumuna yaklaşımı da ele alındı.
Rice, görüşmede Tahran'ın Birleşmiş Milletler denetçileriyle işbirliği yapması için Güvenlik Konseyi'nden karar çıkarılmasını konuştuğunu kaydetti. Pekin ise İran hakkında yeni bir yaptırım kararı alınmasına soğuk bakıyor.
Rice, Çin'in bir eyaleti olarak gördüğü Tayvan'da Birleşmiş Milletlere üyelik başvurusu için referandum düzenlemesi planını da eleştirdi. Yang, Washington'un bu tutumunu takdirle karşıladıklarını ifade etti.
Rice yarın Tokyo'ya gidecek
Rice Pekin'de ayrıca Çin Cumhurbaşkanı Hu Cintao, Başbakan Ven Ciabao, Devlet Müşaviri Tang Ciaşüen ile görüşecek.
Seul'de Güney Kore Cumhurbaşkanı Lee Myung-bak'ın göreve başlaması törenine katıldıktan sonra Pekin'e gelen Rice, yarın Tokyo'ya giderek, Doğu Asya turunu sürdürecek.
Pyongyang yönetimi iki Kore'nin yanı sıra Çin, ABD, Rusya ve Japonya arasında ekonomik ve diplomatik vaatler karşılığında 2005 yılında Pekin'de varılan anlaşma uyarınca, 2007'nin sonunda nükleer tesislerini tümüyle kapatacağı sözünü vermişti, ancak bu taahhüt bazı gerekçelerle henüz gerçekleşmedi.
Gözlemciler, Rice'ın Asya gezisinde özellikle Kuzey Kore üzerinde önemli etkisi olan en büyük ticaret ortağı ve komünist müttefiki Çin'den bu konuda destek arayacağını belirtti.
"Kuzey Kore'yi ikna etmede en büyük güç Çin"
Adını vermek istemeyen Amerikalı üst düzey bir yetkili Reuters ajansına yaptığı açıklamada, "Kuzey Kore'yi ikna etmede en büyük gücün Çin olduğuna inandıklarına" işaret etti.
Amerikalı yetkili ve yorumculara göre, Pyongyang'ın nükleer teknoloji konusunda görüşme yapmaktan kaçınması başka ülkelere, özellikle de Suriye'ye uranyum zenginleştirme teknolojisini transfer etmesinden ve bu konudaki çalışmalarını sürdürmesinden kaynaklanıyor.
ABD, İsrail'in geçen eylül ayında vurduğu Suriye'nin gizli nükleer tesisinde Kuzey Kore'nin rolünün olup olmadığını öğrenmek istiyor.
Suriye, nükleer programı olmadığını açıklamış, ancak bu açıklama Washington'u tatmin etmemişti. Çin-ABD ilişkilerinde son aylarda casus ve füze krizi nedeniyle sıkıntılı günler yaşandı.
Kısa süre önce ABD'de Çin için casusluk yapan 4 kişinin yakalandığı açıklanmıştı. Pentagon'un gelecek ayın başında dünyaya düşmesi beklenen ve 14 Aralık 2006'da fırlatılan arızalı casus uydusunu ABD donanmasına ait bir gemiden ateşlenen özel bir füze ile vurması üzerine Pekin yönetimi "endişeli oldukları" yönünde açıklama yaptı ve uydu vurma olayıyla ilgili Washington'dan detaylı bilgi istedi.
Çin daha önce de görüşmelere evsahipliği yapmıştı
Çin, Kuzey Kore'nin nükleer programının sona erdirilmesine ilişkin altılı görüşmelere evsahipliği yapmıştı. Washington Çin'den, Kuzey Kore'nin tüm nükleer programlarını açıklamayı kabul ettiği geçen ekimde varılan anlaşmaya uyması için baskı yapmasını istiyor.
Kuzey Kore, bu programların listesini verdiğini söylüyor, ancak Washington bunun eksik olduğunu ileri sürüyor.
Rice: "Kenya'da yeni bir gecikmenin özrü olamaz"
Bu arada Rice Kenya'daki siyasi krizin çözümüne yönelik müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanmasından dolayı hayal kırıklığı yaşadığını da söyledi.
Rice, "Her ne kadar bazı ilerlemeler kaydedilsede, kalan bütün sorunların çözümü konusunda liderlerin başarısızlığından dolayı hayal kırıklığına uğradım. Yeni bir gecikmenin hiçbir özrü olamaz. Şiddetin özrü olmaz ve bundan sorumlu olanların bunları hesaba katması gerekir" ifadelerine yer verdi.
BM'nin eski genel sekreteri Kofi Annan arabuluculuğunda hükümet ve muhalefet arasındaki görüşmeler 29 Ocak'ta başlamıştı. Görüşmelerin ana gündeminde Kenya'da mevcut olmayan bir başbakanlık makamının oluşturulması ve bu göreve muhalefet lideri Raila Odinga'nın getirilmesi yer alıyordu.
Kenya'da 27 Aralık'ta yapılan seçimleri yeniden Mwai Kibaki'nin kazanmasının ardından muhalif Odinga yandaşlarının sokağa dökülmesi ve şiddet olaylarının ülke geneline yayılmasıyla bin 500 kadar kişi hayatınıkaybetti. Şiddet yüzünden onbinlerce kişi de yerlerini değiştirmek zorunda kaldı.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Binlerce kişi tahliye edildi! İspanya yine sele teslim oldu
İsrail’in planları ifşa oldu! Gazze’de kalıcı işgalin ayak sesleri: Haaretz tarih verdi...
Filistin mitingine katıldı, Hollywood'da kara listeye alındı
İşte 2024'ün yaşayan en seksi erkeği! Sonucu öğrenince şaşkınlığını gizleyemedi...
Trump’ın seçtiği isimler, Orta Doğu politikasının sinyalini veriyor: İsrail’de bayram havası…