300 bin Iraklı Şii'den ortak deklarasyon

İngiliz The Times gazetesi, aralarında Iraklı 14 bin imam, 600 şeyh, 25 bin kadın, 2 bin fizikçi, bilimadamları, profesör ve hukuk uzmanlarının bulunduğu 300 bin Şii tarafından imzalanan bir deklarasyon yayımladı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Deklarasyona imza atan 300 bin Iraklı Şii, İran güçlerinin Irak'tan çekilmesini ve Mücahidin-i Halk hareketinin Irak vatandaşlarının yanında olduğu için desteklenmesi gerektiğini ilan etti.
 
İngiltere'nin önde gelen gazetelerinden The Times'ın yarım sayfa reklam boyutlarında yayımladığı deklarasyonda, Güney Irak halkının, uzun süre İran rejiminin 'Kuds' güçlerinin saldırılarına maruz kaldığı ve İran'ın uyguladığı baskı ve düzenlediği suikastlar nedeniyle bölgede huzursuzluğun arttığına dikkat çekildi.
 
Deklarasyonda, Kuds örgütünün, Iraklı bilim ve din adamlarına, siyasi liderlerine ve Irak toplumuna zarar vermek için suikast düzenlediği iddia edilirken, örgütün amacının, bu şekilde Irak 'beyin gücünü' etkisiz hale getirmek olduğu öne sürüldü.
  
"Hıristiyan ve Sünni aileler evsiz bırakılıyor"

İran hükümetinin, gizli servis ajanlarını Güney Irak'a sızdırdığı ve böylece Kerbela ve Necef şehirlerini İran'ın 'arka bahçesine' dönüştürdüğü iddia edilen deklarasyonda, Basra gibi geniş yerleşim merkezlerinden, Hıristiyan ve Sünni ailelerin sürülerek evsiz bırakıldığı vurgulandı.
 
"30 milyon dolarlık petrol yağmalandı"
 
Deklarasyona imza atan Iraklı Şiiler, iki ülke sınırlarına yerleştirilen İranlı ajanların, bu noktalardan silah kaçakçılığı yaptığını, Irak rezervlerinden 30 milyar dolar değerindeki petrolü yağmaladıklarını ve bölgeyi verimsizleştirdiklerini belirtti.
 
İran hükümetine yönelik ağır eleştirilerin yer aldığı deklarasyonda, “Bağdat'taki İran Büyükelçiliği ve Güney Irak'taki konsoloslukların bu saldırıları hukuki yollardan örtbas etmeye çalıştığı, kültür enstitüsü görünümündeki birçok organizasyonun, paravan şirket görünümünde, terörist, uluslararası silah kaçakçılığı ve kara para işleriyle uğraştıkları yönünde iddialar da yer alıyor.
 
İran'daki 'Mücahidin-i Halk Örgütü'nün, demokrasiyi ve ılımlı İslam'ı savunduğu belirtilen deklarasyonda, mevcut rejime gerçek alternatifin Mücahidin-i Halk Örgütü'nün, olduğu, örgütün Irak'ın içişlerine müdahale etmediği ve Irak halkının yanında olduğu vurgulandı.
 
Deklarasyonda, Mücahidin-i Halk Örgütü'nün hareketine karşı cephe alan İran güçlerinin, Şiilerin yoğun bulunduğu Eşref bölgesine sürekli saldırılar düzenlediği, Eşref'e uzanan su borularını imha ettiği ve Eşrefli işçileri taşıyan otobüse bomba yerleştirerek, 11 işçinin ölümüne yol açtığı da iddia edildi.
 
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Bağımsız Irak Örgütü Başkanı Şeyh Kadim El-Casim, bu sorunun çözümü için Irak'ta alternatif milliyetçi bir rejimin yapılanması gerektiğini söyledi.