hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Bush Kral ile petrol fiyatlarını konuştu

    Bush Kral ile petrol fiyatlarını konuştu
    expand

    Ortadoğu gezisinin son durağı Suudi Arabistan'da bulunan ABD Başkanı George W. Bush, Suudi Kralı Abdullah ile yüksek petrol fiyatlarının ABD'yi nasıl etkilediğini konuştuklarını söyledi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    ABD Büyükelçiliği'nde Suudi işadamları grubuyla bir araya geleceği toplantı öncesi konuşan Bush, petrol fiyatlarının ülke ekonomisine sert etkisi olduğunu belirtti.
     
    Bush, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ülkelerine dünya pazarlarına daha çok petrol vermeleri çağrısında bulunarak, artan fiyatların ABD'de ekonominin yavaşlamasına yol açabileceğini söyledi.
     
    Tüketicilerin varili 100 dolara vuran petrol fiyatları artışından zarar gördüğünü belirten Bush, "OPEC ülkelerinin pazara daha çok petrol sürmelerini ümit ediyorum" diye konuştu.
     
    ABD Başkanı, İsrail-Filistin barışı konusunda da, Arap liderlerinin bir Ortadoğu barış anlaşması imzalanması arzusu içinde olduklarına inandığını belirtti.
     
    Ancak Bush, Arap liderlerinin ABD'nin barış sürecinde aktif olarak yer alıp almayacağını sorguladıklarını söyledi.
     
    İran da gündemdeydi
     
    Başkan Bush, dün bir araya geldiği Suudi Kralı Abdullah'la İran'ın Ortadoğu'da artan nüfuzunu da ele aldı.
     
    ABD ile Suudi Arabistan arasında 11 Eylül saldırılarıyla darbe alan ilişkiler tekrar yakınlaşma sürecinde. Bu süreçteki ana unsur ise, her iki ülkenin de endişeyle baktığı İran...
     
    İran söz konusu olduğunda, Riyad ve Washington'ın korkuları ve çıkarları 'büyük ölçüde' örtüşüyor.
     
    Kendini "Sünni İslam'ın temsilcisi" olarak gören Suudi Arabistan, Şii İran'ın Ortadoğu'da artan nüfuzundan endişeli.
     
    Riyad'dan bakılınca, Tahran'ın Suriye, Lübnan Hizbullah'ı ve Iraklı Şii gruplar üzerindeki etkisi bölgede bir Şii ekseninin oluşumu anlamına geliyor.
     
    Suudi Arabistan, Basra Körfezi'nin diğer yakasında nükleer güce sahip bir komşu istemiyor.
     
    İran'ın nükleer programı ve bölgedeki nüfuzunu artırması Washington'ın da en büyük korkusu. Bush yönetimi, Ortadoğu'da hangi konuya el atsa karşısında İran'ı görüyor.
     
    Bu nedenle, Bush'un en kapsamlı Ortadoğu turunun amaçlarından biri İran yükselişini engellemek. Bush, 8 günlük turunun özeti olarak görülen Abu Dabi'deki konuşmasında da Körfez ülkelerine, "İran tehdidine karşı sizi yalnız bırakmayacağız" mesajı verdi.
     
    Suudi Arabistan ABD ile hemfikir
     
    Suudi Arabistan, İran tehdidinin kontrol altında tutulması konusunda ABD ile hemfikir. Ancak yine de Bush yönetiminin yöntemlerinden endişe duyuyor.
     
    ABD ve İran arasında tansiyon, Hürmüz Boğazı'nda taciz iddiaları ile yükselirken Suudi Arabistan yanıbaşında bir savaş istemiyor. İslam dünyasına "bir Müslüman ülke olan İran'a karşı Amerikan yönetimi ile işbirliği yapıyor" izlenimi vermekten de kaçınıyor.
     
    Riyad bu açıdan dış politikasını Washington'dan ayırmak istiyor. Suudi Arabistan Kralı Abdullah, bunun için 2007 sonunda İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad'ı hac ziyareti için ülkesine davet etti. Hac ziyareti yapan ilk İran cumhurbaşkanı olan Ahmedinecad'la kol kola görüntüler vermekten de kaçınmamıştı.
     
    Ancak, Riyad ve Washington arasındaki bağ, iki tarafında kolaylıkla alternatif üretebileceği bir ilişki değil.
     
    Riyad, Washington'ın Filistin'in içişlerinde özellikle de terör örgütü sayarak muhatap almadığı Hamas üzerinde söz sahibi olabilmesi için önemli bir kanal.
     
    Ekonomik açıdan bakıldığında, ABD dünyanın en petrol çok ithal eden Suudi Arabistan ise en çok petrol ihraç eden ülkesi.
     
    Suudilerin, ABD'deki yatırımları 11 Eylül sonrasında 750 milyar dolar seviyesindeydi.
     
    Bush yönetimi de Kongre'nin itirazları ve İsrail'in endişelerini rağmen Suudi Arabistan'a 13 milyar dolarlık askeri yardım yapmayı planlıyor.
     
    Silah anlaşması ele alındı
     
    Bu arada, ABD-Suudi Arabistan görüşmelerinde, iki ülke arasında gündemde olan 'silah anlaşması' da ele alındı. İki ülke arasında imzalanması planlanan 20 milyar dolarlık anlaşmayla Washington Suudi Arabistan'ı kendisine yakınlaştırmak istiyor.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow