hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Ormanların yok oluşuna sessiz kalmayın

    Ormanların yok oluşuna sessiz kalmayın
    expand

    Doğal Hayatı Koruma Vakfı Türkiye Genel Müdürü Dr. Filiz Demirayak, ormanların, tarihin hiçbir döneminde, son yüzyıl içinde yaşadığı gibi bir yok olma süreci yaşamadığını söyledi.

    WWF Türkiye Genel Müdürü Demirayak, Türkiye ormanlarının yarısından fazlasının, son 50 yılda giderek artan oranda niteliğini kaybettiğini, bunun en önemli sebeplerinin de kalkınma girişimleri ve sürdürülebilir olmayan ormancılık faaliyetleri olduğunu söyledi.
     
    Türkiye'de bulunan 21 milyon hektar ormanın sadece yüzde 4'ünün korunduğunu belirten Demirayak, "korunan alanların gerektiği gibi korunması bile yasaların uygulanmaması, planlama sorunları ve değişik anlayışlar yüzünden tehlike altında" dedi.
     
    Ormancılıkta ağırlık kereste üretimi üzerine yoğunlaşıyor. Yönetim planlarına göre ormanların yüzde 83'ü kereste üretimi için yönetiliyor. Kalan yüzde 17'lik kısım ise toprak ve su kaynaklarının korunması gibi birincil amaçlar için ayrılıyor.
     
    "Keresteciliğe odaklanan bu anlayış, ormanların kereste üretiminden bağımsız, bir ekosistem olarak değerini anlamaktan uzak" diyen Demirayak, ayrıca bu yaklaşımın otlatma, yem, yakacak ve istihdam gibi özellikleri de göz ardı ettiğini vurguladı.
     
    Tehditler
     
    Demirayak ormanların, sahip oldukları biyolojik çeşitlilikle yeryüzündeki en değerli ekosistemler arasında bulunduğunu, barındırdığı yaşamsal zenginlikle, tüm habitatlar arasında ayrı bir yere sahip olduğunu söyledi.
     
    "Ormanlar, tarihin hiçbir döneminde, son yüzyıl içinde yaşadığı gibi bir yok olma süreci yaşamamıştır. Bu yok olma sürecinin en önemli sebepleri insan kaynaklıdır."
     
    Bunlar arasında sürdürülebilir olmayan odun üretimi, yapılaşma, yangınlar ve amaç dışı kullanımın sayılabileceğini kaydeden Demirayak şöyle konuştu:
     
    "Ormancılık dışı etkinliklerin orman üzerindeki olumsuz etkileri arasında en önemlilerinden biri, hava kirliliği. Örneğin Türkiye'de, Yatağan'da kurulan termik santralin sebep olduğu kirlilik sonucu çevredeki ormanlar kurudu...
     
    "Bir diğer önemli tehdit, yangınlar. Orman yangınları, bitkiler ve diğer canlıların ölümüne neden olarak inanılmaz boyutlarda ekolojik yıkımlarla sonuçlanıyor. İstatistiklere göre, orman yangınlarının hemen hemen tamamı insan kaynaklı."
     
    Siz de katkıda bulunun
     
    Demirayak, ormanların yok oluşunu engellemek için herkesin katkıda bulunması gerektiğini belirterek, ormanların yok olmaması için dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı:
  • Mobilya alırken dayanıklı ve uzun ömürlü olanları seçin. Gerçekten gerekmedikçe mobilyalarınızı değiştirmeyin.
  • Ormanlara yakın arazilerde anız yakmayın, yakanları uyarın.
  • Ağaçlandırma çalışmalarında yöreye özgü ağaç türlerinin kullanılmasına özen gösterin.
  • Ülkemize özgü ağaç türlerini tanıyın. WWF Türkiye'nin yayınlarını ve posterlerini edinmek bunun ilk adımı olabilir.
  • Kağıtları mümkün olduğunca çift taraflı kullanın, kağıt israfından kaçının.
  • Enerji tasarrufuna özen göstererek ormanlar üzerindeki baskıyı azaltmaya yardım edin.
  • Ormanlık alanları ziyaret ettiğinizde, çadır, kamp, yöresel konaklama gibi doğa üzerinde etkisi en az olan konaklama biçimlerini yeğleyerek yapılaşma eğiliminin tersine çevrilmesine katkıda bulunabilirsiniz.
  • Ormanlardan açılan alanlarda yapılan konutları satın almayın. Ormanların yasa dışı yapılaşma amacıyla işgal edilmesine göz yummamak, gerektiğinde ilgili kurumları uyarmak insanlık görevidir.
  • Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow