Bin 500 bitki türü tehdit altında
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Nazmi Polat, küresel ısınmanın doğal yaşamı tehdit ettiğini, böyle devam etmesi halinde de gelecek 10 yıl içinde bin 500'e yakın bitki türünün tehdit altına gireceğini söyledi.
Polat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son yıllarda kendini daha çok hissettirmeye başlayan küresel ısınmayla birlikte ekolojik şartların da değiştiğine dikkati çekti.
Sürecin bu şekilde devam etmesi halinde yakın bir gelecekte dünyada insan geleceğinin de tehlike altında olacağını savunan Polat, her geçen gün artan ortalama hava sıcaklıkları ve aniden değişen mevsim şartlarının canlılar üzerindeki olumsuz etkilerin, son dönemde daha iyi gözlemlendiğini bildirdi.
Özellikle fosil yakıt tüketimindeki artışın süreci hızlandırdığını ifade eden Polat, şöyle konuştu:
"Son dönemlerde özellikle fosil yakıt tüketiminin artması, ormansızlaşma, hızlı nüfus artışı ve toplumlardaki tüketim eğiliminin artması gibi nedenlerle karbondioksit, metan ve azot gibi gazların atmosferdeki yığılması artış gösterdi.
Bu artış da doğal olarak küresel ısınmaya neden oluyor. Kutuplardaki buzullar eriyor, deniz suyu seviyesi yükseliyor ve kıyı kesimlerde toprak kayıpları artıyor. Kışın ortalama sıcaklıklar artıyor. İlk bahar erken geliyor. Sonbahar gecikiyor.
Kuşların göç dönemleri değişiyor. Yani iklimler değişiyor. İşte bu değişikliklere dayanamayan bitki ve hayvan türleri de ya azalıyor ya da tamamen yok oluyor."
Küresel ısınmanın sonucu olarak doğal dengedeki bozulmaların daha belirgin şekilde gözlemlenmeye başladığını belirten Polat, "Küresel ısınma doğal yaşamı tehdit ediyor. Son 20 yılda 13 bitki türü tamamen yok oldu. Bu şekilde devam ederse gelecek 10 yıl içinde bin 500'e yakın bitki türü tehdit altına girecek" dedi.
Doğal dengenin bozulmasının bir sonucu olarak insan varlığının bundan ciddi biçimde etkileneceği uyarısında bulunan Polat, "Bunun için dünya genelinde mutlaka acil önlemler alınması gerekli" diye konuştu.
Polat, insanların bilinçlendirilmesi yönündeki çalışmalara ağırlık verilmesini, tüm ülkelerin birlikte çeşitli önlemleri acilen uygulamaya koymaları gerektiğini de sözlerine ekledi.