"Türkiye'nin elinde tutsak yok"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, İmralı'ya giden heyetin açıklamalarına tepki gösterdi, "Türkiye'nin elinde tutsak yok" dedi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Logoğlu sözlerine, "Onların tabi tutulacakları muamele ile tutsakların tabi tutulması gereken muamele ayrıdır" diye devam etti.

Loğoğlu, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Suriye konusunda son günlerde hem Suriye muhalefetinden hem de BM ve Arap Birliği'nin özel temsilcisinden "barış" ve müzakere" çağrıları geldiğini, AB, Rusya ve ABD'nin bu diyalog girişimlerini desteklediğini ifade ederek, herkes barış derken Türkiye'de AK Parti Hükümeti'nin "barış değil, savaş" dediğini söyledi.

"Önümüzdeki günlerde İstanbul'da Suriye askeri muhalefetinin komutanı büyük bir tantanayla ilan edilecekmiş" diyen Loğoğlu, "Biz Suriye ile savaş halinde miyiz? Suriye'ye savaş ilan ettik, bizim haberimiz yok mu? Bu nasıl bir politikadır?" diye sordu.

Cilvegözü'ndeki patlamaya da değinen Loğoğlu, şöyle devam etti:

"Üzerinden bu kadar zaman geçti, birçok yönüyle de görüntülerle sabitlenmiş bir Cilvegözü olayını Afyon'daki patlama gibi, Suriye'de düşen uçağımız gibi, Uludere gibi... Bütün bu olaylarla birlikte Cilvegözü'nde bir sessizliğe gömüldü. Bu konuda açıklama bekliyoruz. Bu konuları, Türk halkı, Hükümet'in yetkili ağızlarından gerçekleri duyana kadar gündeme getirmeye devam edeceğiz."

Loğoğlu, AK Parti hükümetinin Suriye muhalefeti içinde de tercih yapma hakkını kendisinde gördüğünü savundu. Loğoğlu, "Kürt-Arap çatışmasında Arapları, laik-dinci çatışmasında ise dincileri destekleyen bir AKP var. Bu politikalarla AKP Hükümeti hem iç hem dış güvenliğimizi tehlikeye atıyor. Suriye konusunda, bu politika ulusal çıkarlarımıza aykırı, uluslararası hukuka aykırı, iyi komşuluk ilişkilerine aykırı, akla aykırı, mantığa aykırı, hiçbir tarafı tutmuyor" dedi.

Loğoğlu, AB Bakanı Egemen Bağış'ın AB ile ilgili açıklamalarını da eleştirerek, AB Bakanı'nın görevinin sürekli AB'ye hakaret etmek değil, katılım müzakerelerini sağlıklı bir şekilde yönetmek olduğunu söyledi.

İmralı'ya giden heyetin açıklamalarına ilişkin bir soru üzerine Loğoğlu, şunları kaydetti:

"Yapılan açıklamalarda şu umut yaratıldı. Yani PKK'nın elindeki tutsakların serbest bırakılması. Bu olduğu takdirde biz tabii ki buna seviniriz. Ancak burada kullanılan kavramlarda yine bir yanlışlık var. 'PKK'nın elinde tutsaklar var, Türkiye'nin elinde tutsaklar var.' Türkiye'nin elinde tutsak yok, Türkiye'nin elinde suç işlemiş, terör suçlarına karışmış, silahlı terör eylemlerine karışmış insanlar var. Onların tabi tutulacakları muamele ile tutsakların tabi tutulması gereken muamele ayrı ayrıdır. Böyle bir gelişme olursa ve bunun devamı gelirse... Biz sonuca bakarız."

Muhalefet olarak sağlıklı bir yorum yapabilmek için ellerinde herhangi bir bilgi olmadığını ifade eden Loğoğlu, "İmralı süreci, Öcalan ile yapılan görüşmelerin başı ve sonu silahların bırakılması ve şiddetten vazgeçildiğinin açıklanmasıdır. Bu daha büyük çerçevenin sadece bir unsuru olacaktır. Daha büyük çerçevenin sahibi, adresi de TBMM'dir" dedi.

Dördüncü yargı paketine ilişkin bir soru üzerine de Loğoğlu, yargı paketinin ayrıntılarını bilmediğini belirterek, vatandaşın lehine, hak ve özgürlükleri koruyan her adıma taraf olduklarını kaydetti.

Loğoğlu, "KCK'lı olsun, başkası olsun kim yasa önünde bir temize çıkma imkanı yakalar ve hayatını yeniden özgür olarak kurma şansına sahip olursa buna insan olarak da parti olarak da memnun oluruz. Ama paketin ayrıntılarını görmemiz lazım" diye konuştu.