hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Deniz Baykal sessizliğini bozdu

    Deniz Baykal sessizliğini bozdu
    expand

    Antalya Milletvekili Deniz Baykal, "Ulusalcılar, yenilikçiler var sözlerini reddediyorum" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Baykal, partisinin basına kapalı grup toplantısında bir konuşma yaptı.

    Kendi talebiyle düzenlenen kapalı grup toplantısında konuştu. Toplantı basına kapalıydı ama konuşması Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan tarafından kameraya kaydedildi, görüntüler basın ile paylaşıldı.

    Bir buçuk saat kürsüde kalan Baykal'ın konuşması sırasında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu yoktu. Kılıçdaroğlu'nun  yoğun programı nedeniyle toplantıya katılamadığı belirtildi.

    Neler söyledi?

    Alınan bilgiye göre, Baykal, AK Parti iktidarının son 5 yılında Türkiye'nin temel siyasal kimliği ve tarihsel birikiminin, çok ciddi bir şekilde sarsıldığını ve çözüldüğünü belirtti.

    Türkiye'ye sahip çıkmaları gerektiğini kaydeden Baykal, "Bunu sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak söylemiyorum. Türkiye'nin siyasal deneyimi dünya çapında saygı ile selamlanması gereken bir olaydır. Milli mücadelenin hemen arkasında başlatılan büyük süreç hiç kuşku yok ki her sorumlu insanın saygı duymasını gerektirmektedir. Burada Türkiye Cumhuriyeti diye bir devlet varsa, buradaki insanlar barış ve istikrar içinde daha da ileriye giderek daha demokratik, daha çağdaş hukuk ilkelerinin uygulandığı, kadın-erkek yaşamının daha çağdaş boyutta olduğu yapıyı, içinde olduğumuz bu coğrafyada en ileri seviyeye getirmiştir. Laik bir toplum haline dönüşülmüşse bu elbette saygıyla selamlanması gereken çok önemli bir sonuçtur. Türkiye Cumhuriyeti dışında başka bir devlet bunu başaramamıştır" diye konuştu.

    Türkiye'yi savunmanın, CHP' yi savunmaktan geçtiğini ifade eden Baykal, özetle şu görüşleri dile getirdi: "Türkiye'yi değiştirmenin ilk aşaması CHP'yi değiştirmektir. Onun için
    CHP'yi savunmak Türkiye'yi savunmaktır. Bunu çok iyi bilin. CHP'ye muazzam haksızlıklar yapıldı ve yapılmaya da devam ediyor. Bu duruma meydan okumak gerekmektedir. CHP, bir karmaşa içinde olan insanların bir yığınağı gibi algılatılmak isteniyor. Bence gerçekçi olmayan, doğru olmayan bir değerlendirmedir. Gerçek bu değildir. CHP'nin ne olduğu bellidir. Programı vardır, bir ve bütündür.

    Ulusalcılar, yenilikçiler var sözlerini reddediyorum. Bütün CHP'liler ve milletvekilleri hem ulusalcı hem de yenilikçidir. Ulusalcı olmadan CHP'li olunmaz. Sayın Genel Başkan programı geçen haftalarda okudu. Bu saldırılara göz yummak ve takdim etmek Türkiye'ye yapılacak en büyük yanlışlıktır. Birbirimizi yaftalamamalıyız. Birbirimizin ulusalcılığı ve yenilikçiliğine saygı göstermeliyiz. Bu tehditler karşısındaki direnç noktası CHP'dir.

    Kendi elimizle ayrıştırırsak, ulusalcı yenilikçi olarak, amaçladığımız hedeflerden mahrum oluruz. Biz birbirimize mecburuz. Bu bakış açısını değiştirmek gerekmektedir. CHP'ye karşı haksızlıkları göğüslemek lazım. Yeni Anayasa konusu bir buçuk yıldan beri gündemde. Kiminle yapmaya çalışıyoruz, AKP ile. İnsan haklarına saygılı bir anayasa yapalım, herkes eşit katılacak birlikte yapacağız diye yola çıktık; bir protokol imzalandı bir buçuk yıl çalışıldı. Başbakan çıktı Mart sonuna kadar bitirdiniz bitirdiniz, bitiremediniz biz kendi anayasamızı yaparız, dedi. Protokolde böyle bir madde var mı? Olabilir mi?

    Anayasa temel siyasi güçlerin mutabakatı ile oluşturulması gereken bir metindir. Anayasa çabası meşrulaştırıldı. Bizler artık uzlaşma komisyonundan ayrılsak da AKP artık kendi isteğini dayatma imkanına kavuştu. Bu olaylar bize gösterdi ki hesaplaşılması gereken bir tablodur. Anayasa tuzağına düşürdüler. Bu yöntemin irdelenmesi lazım. Samimiyetsizliğini anlatılması lazım. İlk iş bu, bunu anlatmak gerekiyor. AKP anayasayla Başkanlık rejimi getirecek, yargı işini düzenleyecek.

    Yargı tamamen siyasi kontrole geçecektir. Aklın, sağduyunun iflas ettiği noktadayız ve bu düzenleme geliyor. Başkanlık düzenlemesi geliyor. Türkiye'ye özgü başkanlık modeli olduğu ifade ediliyor, başkanlık sisteminin tüm özellikleri kaldırılıyor, parlamentoyu fesih dahil uydurma, hukukla, demokrasiyle bağdaşmayacak keyfi bir hegemonya düzenlemesi kuruluyor. Anayasa değişikliği  kapsamında sessiz kalmamız mümkün değildir. Çok büyük tepki göstermek hepimizin en büyük sorumluluğudur."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow