CHP'den "Akil İnsanlar" tepkisi
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, Akil İnsanlar Heyeti ile ilgili "Başbakan'ın camdan konuşmalarını, metinlerini hazırlayan memurları, seçim kampanyalarını yürüten şirketler, ajanslar ne görev yapıyorsa oluşturulan bu heyete de aynı görevin tebliğ edileceği anlaşılıyor" dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
Genel Başkan Yardımcısı Koç, MYK'da görüşülen konulara ve gündemdeki gelişmelere ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Koç, "Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Doha'da Suriyeli muhaliflerin yönetimi ele aldıktan sonra yapacaklarına ilişkin bir uluslararası anlaşmaya imza attığına" yönelik daha önceki iddialarını hatırlatarak, AK Parti iktidarının geçmişte de yaptıkları bazı anlaşma ve pazarlıkları inkar ettiğini ancak iddiaların zaman içinde doğrulandığını belirtti.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun büyük bir panikle bunun gerçek dışı olduğunu söylemeye çalıştığını savunan Koç, anlaşmanın 4. maddesinde, "Suriye'nin Hatay ili üzerindeki hakkından vazgeçeceği" şeklinde bir ifadenin bulunduğunu söyledi.
Koç, şöyle konuştu:
"Suriye konusu da dahil birçok konuda kendi hayalleri çevresinde oluşturduğu bir dış politika anlayışını bizzat Başbakan'a da empoze eden ve zaman zaman Başbakan'ı boş havuza iten ve bunun karşılığında da siyasi fırça yiyen bir Dışişleri Bakanı'ndan söz ediyoruz. İstifa edeceğini söylemişti, istifa etmek zorunda kalacak Dışişleri Bakanı. Bunun altında kalır Dışişleri Bakanı. Türkiye'yi bu konuyu tartışmaya davet ediyorum."
"Siyasetçinin sözüyle eylemleri uymalı"
İsrail'in Mavi Marmara saldırısı nedeniyle Türkiye'den özür dilemesine de değinen Koç, özrün altındaki gerçeklerin iyi tahlil edilmesi gerektiğini söyledi.
Koç, şu açıklamalarda bulundu:
"One minute efelenmesinden sonra İsrail ile perde önünde ilişkiler gerginleştirilirken, maşallah gemicik iyi çalışmış. Bizzat Başbakan'ın oğlu ticaretine devam etmiş. Mavi Marmara'da hayatını kaybeden yurttaşlarımızın aileleri herhalde bu iki yüzlüğü, yanlışlığı, samimiyetsizliği sorgularlar. Başbakan'ın oğlunun gemisinin kaç kez İsrail'in hangi limanına ne mal götürdüğü ortada. Bu güya ilişkilerin ambargoya girdiği dönemde olan süreç."
"Memur kadrosu gibi gözüküyor"
Akil İnsanlar Heyeti'ne ilişkin haberleri de değerlendiren Koç, Başbakan Erdoğan'ın tarif ettiği akil insanlarla akil insanın sözlük anlamının birbirine uymadığını ifade etti.
Koç, "Başbakan bir gizli pazarlık yapıyor Öcalan ile. Bu pazarlığın pazarlamasını da tamamen akil adam tanımı dışında bu heyete pazarlamacı olarak halka anlatmasını istiyor" dedi.
Yaptırılmak istenen işin, bu kişilerin saygınlığıyla bağdaşmadığını ifade eden Koç, teklif götürülen bazı isimlerin olumsuz yanıt verdiğine de dikkati çekti.
Koç, şöyle devam etti:
"Başbakan'ın camdan konuşmalarını, metinlerini hazırlayan memurları, seçim kampanyalarını yürüten şirketler, ajanslar ne görev yapıyorsa oluşturulan bu heyete de aynı görevin tebliğ edileceği anlaşılıyor. Kim söylüyor bunu? Biz söylemiyoruz, bizzat Sayın Başbakan dün söylüyor. İsmi geçenler arasında bazılarının Başbakan'ın tarif ettiği görev tanımını hak ettiklerini hiç sanmıyoruz. Çünkü akilliklerini, toplumda kendi alanlarında kazandıkları önderlik ve öncülük tanımını, Başbakan'ın bu görev tanımının, onların saygınlığını zedelercesine azalttığı kanısındayız. Sen kendi anlatman gereken pazarlıkta kendi söylemen gerekenleri millete söyleyemiyorsun, şimdi bu insanlar aracılığıyla bir görev kapsamı içerisinde, bir müsteşarlığa bağlı olarak memur olarak bu görevi yapmalarını istiyorsun. Bunu, bu kapsam içinde kabul etmek mümkün de değil mantıklı da değil. Tamamen Başbakan'ın fikirlerini topluma köprü olarak götürmekle görevlendirilen bir memur kadrosu gibi gözüküyor."
Koç, yapılmak istenenin ciddiyetsiz bir yaklaşım olduğunu, milletin çektiği acılarla alay etmek anlamına geldiğini belirtti.