TÜBİTAK'ın Odatv raporu!
TÜBİTAK Odatv davasının kritik raporunu mahkemeye gönderdi. 3 uzmanın imzasını taşıyan 339 sayfalık raporda, "İncelenen bilgisayarlarda virüs tespit edildi. Ancak belgelerin virüsle yerleştirildiğine dair tespitimiz yok"
Odatv davasında 7 aydır beklenen TÜBİTAK raporu mahkemeye ulaştı. 3 uzmanın imzasını taşıyan rapor 339 sayfa. 3 ayrı bilgisayarda inceleme yapan TÜBİTAK, bilgisayarlarda virüs tespit edildiğini ancak, davaya konu olan belgelerin virüsle yerleştirildiğine dair bir tespitlerinin bulunmadığını belirtti.
Gazeteciler Nedim Şener, Ahmet Şık ve Soner Yalçın'ın da yargılandığı Odatv davasında İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, TÜBİTAK'tan istediği rapor 7 ay sonra mahkemeye ulaştı. Odatv davasının görüldüğü İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi, bazı sanık ve avukatların "dava dosyasında yer alan belgelerin virüs yoluyla sanıkların bilgisayarlarına gönderildiği iddiasını" incelemek üzere TÜBİTAK'tan rapor alınmasına karar verdi. Bu kararın ardından mahkeme TÜBİTAK'a yazı yazarak bilirkişi görevlendirmesini istedi.
Mahkeme, 28 Ocak'ta verdiği karar ile "Belgelerin virüs yoluyla Odatv bilgisayarlarına yüklenip yüklenilmediğine" ilişkin rapor hazırlanmasına hükmetti. Raporun gecikmesi üzerine mahkeme, TÜBİTAK'a 2 ay önce yazı yazdı. Mahkemenin yazısında "söz konusu raporun bir an önce hazırlanması" istendi.
Mahkemenin acele hazırlanmasını istediği rapor, 7 ay sonra mahkemeye ulaştı. TÜBİTAK'a bağlı 3 bilirkişi tarafından hazırlanan 339 sayfalık raporda Odatv'ye ait 1 bilgisayar ile sanıklar Barış Pehlivan ve Müesser Yıldız'a ait toplam 3 bilgisayar incelendi. Raporda mahkeme tarafından incelenmesi istenilen bilgisayarlarda yapılan inceleme sonucu virüs tespit edildiği belirtildi. Ancak TÜBİTAK, davaya konu olan belgelerin virüs yoluyla bilgisayarlara girdiğine dair bulguların tespit edilmediğini belirtti Raporun, mahkeme heyeti tarafından incelemeye alındığı öğrenildi.
Odatv davasının sonucunu etkileyecek önemde görünen TÜBİTAK raporu yargı sürecine dahil olan çevrelerin tümünde tam bir hayal kırıklığı yarattı. Raporun mahkemenin yanıt aradığı kritik soru işaretlerini yok etmesi bekleniyordu. Ancak ilk incelemede soru işaretlerini yok etmek bir yana, mahkemenin kararını yönlendirecek netlikten uzakta olduğu görüşü hakim oldu.
Gazeteciler Nedim Şener, Ahmet Şık ve Soner Yalçın'ın yargılandığı Odatv davasında İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, TÜBİTAK'tan istediği rapor 7 ay sonra mahkemeye ulaştı. Odatv davasının görüldüğü İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi, bazı sanık ve avukatların "dava dosyasında yer alan belgelerin virüs yoluyla sanıkların bilgisayarlarına gönderildiği" iddiasını incelemek üzere TÜBİTAK'tan rapor alınmasına karar verdi.
7 ayda 3 bilgisayar incelendi
7 ay sonra gelen rapor, kafaları karıştırdı. 3 bilirkişi tarafından hazırlanan 339 sayfalık raporda Odatv’ye ait 1 bilgisayar ile sanıklar Barış Pehlivan ve Müesser Yıldız’a ait toplam 3 bilgisayar incelendi. Raporda, Odatv’deki bilgisayar “Delil 1", Barış Pehlivan’ın evinde kullandığı bilgisayar “Delil 2" ve Müyesser Yıldız’ın evinde kullandığı bilgisayar “Delil 3" olarak isimlendirildi.
Bilirkişiler Osman Pamuk, Ünal Tatar ve Emin Çalışkan tarafından hazırlanan raporda, “dava konusu belgelerin kime ait olduğu, ilgili bilgisayarlara nereden gelmiş olduğu, bilgisayarlara zararlı yazılımlar vasıtasıyla mı geldiği hususlarında adli analiz çalışması yapıldığı" ifade edildi.
Rapor kafaları karıştırdı
Ancak raporda çelişkili cümleler yer aldı. Virüs sorununu çözmesi için istenilen rapor durumu daha da karmaşık hale getirdi.
“Uzaktan dosya atma özelliği bulunmayan..."
İncelenen 3 bilgisayarda da çok sayıda zararlı yazılımın izine rastlandığı anlatılan rapordaki kafa karıştıran cümleler şöyle:
“Tespit edilen bu izlerin büyük çoğunluğunun aktif olma şansı bulamamış veya uzaktan dosya atma özelliği bulunmayan zararlı yazılımlara ait görülmüştür."
“Uzaktan dosya atabilme özelliğine sahip..."
“Geri kalan zararlı yazılım izleri içinden de, imajları incelenen bilgisayarların kullanıcılarını özel olarak hedef almış olan zararlı yazılımlara ait izler ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir. Bu inceleme sonucunda uzaktan dosya atabilme özelliğine sahip ve ilgili bilgisayar kullanıcılarını hedef almış olan zararlı yazılımların çalışmış olduğu kanısına varılmıştır."
“Dosyalar kullanıcı tarafından açıldığı tespit edilemedi"
"Dosyaların bilgisayar kullanıcıları tarafından açıldığında, işletim sistemi üzerinde oluşabilecek izler incelenmiş ve ilgili bilgisayar kullanıcıları tarafından açıldıklarına dair kuvvetli bir bulgu olmadığı tespit edilmiştir"
“Dosyalarda USB kullanılmış olabilir"
“Dosyaların bu bilgisayarlara aktarılması için USB veri depolama cihazları veyahut ‘Team Viewer’ uygulaması da kullanılmış olabilir."
“Yıldız’daki dosyaların zararlı yazılım vasıtasıyla gönderilme ihtimali güçlü"
“Müyesser Yıldız’ın bilgisayarlarındaki dosya sistemi üstveri uyumsuzlukları ve bu bilgisayar kullanıcısına başarılı bir şekilde gerçekleştirilmiş olduğu değerlendirilen hedefli zararlı yazılım gönderme saldırısının zamanlaması, bu bilgisayardaki dosyaların zararlı yazılım vasıtasıyla gönderilmiş olma ihtimalini güçlendirmektedir."
“Odatv bilgisayarında uzaktan dosya atabilen yazılımlar çalışmış"
“Odatv ve Barış Pehlivan’ın bilgisayarlarında da, özel hedefli sosyal mühendislik saldırıları ile gönderilen, uzaktan dosya atma özelliği bulunan zararlı yazılımların çalışmış olduğu tespit edilmiştir ve davaya delil olan belgeler üzerinde ilgili bilgisayar kullanıcıları tarafından bir işlem gerçekleştirildiğine dair tatmin edici izlere rastlanmamıştır."
“Kesin bir yargıya varılamamıştır"
Bunun yanında belgelerin üstverilerinde ve işletim sistemi izlerinde, bu dosyaların zararlı yazılımlar vasıtasıyla bu bilgisayarlara gönderilmiş olduğuna dair herhangi bir bulguya da rastlanmamıştır. Bu sebeple bu dosyaların zararlı yazılımlar vasıtasıyla geldiğine dair kesin bir yargıya varılamamıştır."