Beyoğlu'nda "Şehir Tiyatroları" eylemi
İstanbul Şehir Tiyatroları'ndaki yönetmelik değişikliğini protesto eden sanatçılar, bugün Tünel'den Taksim'e yürüdü. Saat 11:00'de başlayan protestoya CHP milletvekilleri de katıldı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yeni yönetmeliğini protesto eden onlarca tiyatro sanatçısı, İstiklal Caddesi'ndeki Galatasaray Lisesi önünde toplandı.
Sanatçılar ellerindeki "Muhafazakar Sanat", "Şehir Tiyatroları Yok Edilemez", "Korkuya Karşı Özgür Tiyatro" dövizlerle protesto gösterisine destek verdi.
Aralarında Halil Ergün, Tarık Akan, Bülent Kayabaş, Ayşe Nil Şamlıoğlu, Erkan Can, Mehmet Ali Alabora, Mustafa Alabora, Rutkay Aziz, Fırat Tanış, Perihan Savaş gibi sanatçıların bulunduğu gruba CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, CHP İstanbul milletvekili Süleyman Çelebi de destek verdi.
Grup adına basın açıklamasını tiyatro sanatçısı Engin Alkan yaptı.
İşte Alkan tarafından okunan bildiri;
''Türkiye ve dünya kamuoyuna!
Herşeyin farkındayız.
1914'ten beri ehil ellerde olan İstanbul Şehir Tiyatrosu göz göre göre ehlileştirilmeye çalışılıyor.
Dünyada -herhalde- ilk kez bir tiyatro, tiyatro insanlarından arındırılıyor.
Sanatın içinden sanatçı kovuluyor.
Tüm bunlar sanatı ve sanatçıyı hizaya sokma ve halkın gözünde küçük düşürme gayretleridir.
Bilinsin; gerçekleri eğip bükerek hiç kimse sanat ve sanatçı ile halkın arasına nifak sokamaz.
Hedefin ne olduğunu görüyoruz. Özgür düşünceden korkmayan herkes görüyor.
Çok sesliliği tek bir notaya dönüştürecek olan "muhafazakar sanat" gibi söylemler, demokratikleşme diye sunuluyor. Sanatsal yaratı, siyasi iradeye teslim ediliyor.
Oysa sanat ve demokrasi, hiçbir siyasi iradenin faydacı beklentilerine göre yeniden tarif edilemez. Seçilmişlerin asıl görevi, sanata, ihtiyacı olan özgür ortamı sağlayacak altyapıyı oluşturmaktır. Onlar, bunu sadece sanatçı için değil, öncelikle halk için yapmak zorundadır. Eğer yapmazlarsa, sanat sessiz kalmaz.
Sessiz kalmayacağız.
Öncelikle, dayatılan yeni yönetmeliğe karşı hukuki zeminde hakkımızı arayacağız. 100 yıllık Şehir Tiyatrosu mirasını her zeminde savunacağız. Ustalarımıza, İstanbul seyircisine ve gelecek kuşaklara karşı üstlendiğimiz bu sorumluluğu ülkemizdeki ve dünyadaki tüm sanat emekçileri ile paylaşıyoruz.
Hedefimiz, çağdışı yönetmelik dayatmaları yerine, çağdaş ve özerk bir İstanbul Şehir Tiyatrosu yasasıdır.
Ülkemize, değerli sanat kurumlarımıza, sanatçılarımıza ve halkımıza yaraşacak olan budur.
Karanlığa ve karanlığın getireceği korkuya karşı birlikte direneceğiz.
Sayın Belediye Başkanı'nın bir canlı yayında kurum sanatçılarına yönelik sunduğu öneriyi düstur kabul ediyoruz:
Herkes kendi işini yapsın!
Bizim işimiz tiyatro.
Korkuya karşı özgür tiyatro!
Korkuya karşı özgür sanat!''
"Herkes kendi işini yapsın"
Basın açıklamasının ardından tiyatro sanatçıları bağırarak yeni yönetmeliği protesto etti.
Protesto gösterisine katılan tiyatro sanatçısı Cem Davran, "Hayatımın tamamını şehir tiyatrolarında geçirdim. Şehir tiyatrosuna dayatılan yönetmelik asla ve asla bir sanat kurumunda uygulanamaz. Bu vandalca ve garabet bir yönetmelik. Bir an önce ilgili kişiler tarafından değiştirilmesi lazım" şeklinde konuştu.
Mehmet Ali Alabora ise, "Burada yapılacak şey çok net. Şehir tiyatro sanatçılarının diyalog için muhatap alınmaları. Bir yönetmelikle değil bir yasayla şehir tiyatrolarının özerk yapısının koruma altına alınması gerekiyor" diye konuştu.
Yönetmeliğin değiştirilmesine tepki olarak Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenliği'nden istifa eden Ayşe Nil Şamlıoğlu ise, "Herkesin uzmanlaştığı alanda işini yapması lazım. Eğer herkes kendi bildiği işi yaparsa bu ülkenin çağdaş bir geleceği çok daha sağlam adımlarla ilerleyeceğine inanıyorum. Onun için ne olur herkes kendi işini yapsın" dedi.
"Bunlar hep geriye tepti. Yine tepecektir"
Sanatçı Halil Ergün, "Bu uygulamayı yapanlar bunu düşünsünler. Bu 28 Şubat müdahalesinden farklı bir şey değildir. Sanatsal kurumlara sanata toplum mühendisliği dayatmak çok görüldü bu ülkede. Bunlar hep geriye tepti, bu da tepecektir. Yazarın bir tanesi 'Parayı veren düdüğü çalar' demiş. Kimin parasını kime çalıyorlar? Belediyenin orada harcadığı para halkın kültürel ihtiyaçlarının parasıdır" dedi.
Sanatçı Rutkay Aziz ise, "Öncelikle tiyatroyu tiyatrocular yönetecektir. Gelip giden belediye başkanlarının tiyatrosu değildir şehir tiyatroları. İstanbul'un ve Türkiye'nin tiyatrosudur. Bırakacaksın tiyatroyu da tiyatrocular yönetecektir" diye konuştu.
Ardından onlarca tiyatro sanatçısı Galatasaray Lisesi önünden Tünel Meydanı'na kadar alkışlar, sloganlar ve ıslıklar eşliğinde yürüdü.
Ankaralı tiyatrocular da eylemde!..
Bu arada tiyatro sanatçıları, İstanbul Şehir Tiyatroları'nda yapılan yönetmelik değişikliğini, Ankara'da yaptıkları eylemle protesto etti.
Büyük Tiyatro önünde toplanan ve tiyatro sanatçılarından oluşan kalabalık, "Korkuya karşı özgür tiyatro", "Şehir tiyatroları yok edilmez" yazılı pankartlar açarken, bir tiyatro oyuncusu da adalet heykeli gibi giyinerek hiç hareket etmeden açıklama süresince bekledi.
Kültür Sanat-Sen, Detis, Tobav, Tomeb, Işık-Der, Santekder, Kültür-İş, Nazım Hikmet Kültür Merkezi, Ankara Halk Tiyatrosu, Ankara Sanat Tiyatrosu, DTCF Mezunları Derneği ve ASSA adına basın açıklamasını okuyan tiyatro sanatçısı Şahin Ergüney, İstanbul Şehir Tiyatroları yönetimliğinde yapılan değişikliğin, sanatı ve sanatçıyı hizaya sokma ve halkın gözünde küçük düşürme gayreti olduğunu öne sürdü.
İstanbul Şehir Tiyatroları'nın 1914'ten beri ehil ellerde olduğunu belirten Ergüney, "Tiyatro göz göre göre ehlileştirilmeye çalışılıyor. Dünyada her halde ilk kez bir tiyatro, tiyatro insanlarından arındırılıyor. Sanatın içinden, sanatçı kovuluyor. Bilinsin ki gerçekleri eğip bükerek hiç kimse halkla sanatçı arasına nifak sokamaz" diye konuştu.
Ergüney, yeni yönetmeliğe karşı huhuki zeminde de haklarını arayacaklarını ifade ederek şunları kaydetti:
"Çok sesliliği tek bir notaya dönüştürecek 'muhafazakar sanat' gibi söylemler, demokratikleşme diye sunuluyor. Sanatsal yaratı, sanatsal iradeye teslim ediliyor. Oysa sanat ve demokrasi hiçbir siyasi iradenin faydacı beklentilerine göre yeniden tarif edilemez. Seçilmişlerin asıl görevi, sanata ihtiyacı olan özgür ortamı sağlayacak alt yapıyı oluşturmaktır. Onlar bunu sadece sanatçı için değil, halk için yapmak zorundadır. Eğer yapmazlarsa sanat sessiz kalır"
Topluluk, açıklamanın ardından sloganlar atarak dağıldı.
Şehir Tiyatroları'nda neler yaşandı?
Alınan ani bir kararla, İstanbul Şehir Tiyatroları yönetimi sanatçılardan alınarak belediyenin bürokratlarına devredilmişti.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, tiyatro sanatçıları tarafından büyük bir tepkiyle karşılanan kararı savunmuş, “Repertuvarı geçmişte bir genel sanat yönetmeni belirliyordu. Şimdi bir kurul belirleyecek. 7 kişilik kurulun 2 üyesi bürokrat olacak. Daha demokratik, daha belirleyici ve beraber karar verebilecekler. Yani genel sanat yönetmeni yerine 7 kişilik heyet belirleyecek” demişti.
Bu süreçte Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşenil Şamlıoğlu ve 6 yönetim kurulu üyesi ile Kadir Topbaş'ın sanat danışmanı Kenan Işık istifa etmişti. Ayşenil Şamlıoğlu’nun yerine Hilmi Zafer Şahin atanmıştı.