Erdoğan'dan Suriye açıklaması
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hatay yakınlarında düşen uçakla ilgili Genelkurmay Başkanlığı'nın gerekli açıklamayı yaptığını belirterek, "Uçağımızın kaybı, düştüğü noktasında, 'düşürüldü' diyemiyorum çünkü kesin bilgiler elde olmadıktan sonra bunu söylemek mümkün değil" dedi.
Başbakan Erdoğan, Esenboğa Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Malatya'dan havalanan uçakla irtibatın kesildiğini açıkladığını anımsatarak, "Uçağın düşürüldüğü iddiası var, Suriye tarafından düşürüldüğü iddiası var. Bu konuda son durum nedir" sorusunu Başbakan Erdoğan, şöyle yanıtladı:
"Şu anda Genelkurmayımız zaten gerekli açıklamayı yaptı. Uçağımızın kaybı, düştüğü noktasında, 'düşürüldü' diyemiyorum. Çünkü, bu noktada kesin bilgiler elde olmadıktan sonra bunu söylemek mümkün değil, ama şu anda biraz sonra Resmi Konut'ta bir görüşmemiz, toplantımız olacak, hem terörün bir değerlendirmesini yapmış olacağız, hem bu konuyu görüşeceğiz. Bildiğiniz gibi Hatay'ın güneyinde, aynı zamanda Lazkiye'ye yakın 8 mil uzaklıkta böyle bir bölgede olduğu söyleniyor.
Pilotlarımızla ilgili bir haber yok, ama şu anda 4 tane hücum botumuz, bunun yanında helikopterlerimiz, Suriye'nin aynı şekilde hücum botları filan, orada müşterek bir aramayı sürdürüyorlar ve Bu arama tarama neticesinde orada bakalım ne gibi bulgular elde edilecek bunu göreceğiz, bu çalışmalar netice alıncaya kadar inşallah orada devam edecek. Detay bilgileri, yapacağımız toplantıdan sonra zaten açıklarız, açıklayacağız."
Suriye özür diledi mi?
Başbakan Erdoğan, düşen uçakla ilgili olarak Suriye'nin özür dilediği yönünde haberler olduğunu ve bu özrün neye ilişkin olduğunun sorulması üzerine de "Bende kesin bilgi yok, yapacağımız görüşmeden sonra gerçekten özür dilenmiş mi, dilenmişse ne için dilenmiş bunların hepsi ortaya çıkar, net açıklamayı da biz toplantıdan sonra yapacağımız basın açıklamasıyla bildiririz" dedi.
Pilotlar rehin mi alındı?
Başbakan Erdoğan, "düşen uçaktaki pilotların Suriye tarafından rehin alındığı" şeklindeki iddianın sorulması üzerine ise "Hayır, hayır. Şu anda bizim kaynaklarımızda böyle bir bilgi kesinlikle yok" şeklinde yanıt verdi. "Bir Türk uçağı neden Suriye karasuları üzerinde acaba, neden o bölgede uçak, hangi görev için?" sorusunu da Erdoğan, "Detay bilgilerle ilgili olarak, orada mıydı ve ne oldu da eğer oradaysa oraya geçti. Bu konuda henüz elimizde kesin bir bilgi yok. Şimdi yapacağımız toplantıdan sonra bunlar ortaya çıkar" diye yanıtladı.
Hakkari'deki saldırı
Hakkari'deki terör saldırısında şehit olan askerlere Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı, bu saldırı ve Diyarbakır'da polis otomobiline yönelik saldırılarda yaralanan asker, polis ve bir sivil vatandaşa da acil şifalar diledi.
Teröre yönelik mücadelenin bugüne kadar olan kararlılık neyse aynı kararlılıkla devam edeceğini ifade eden Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: "Tabi, yurt dışında basın mensubu arkadaşlarımızla yaptığım toplantıda söyledim, yine söylüyorum. Bu işin tek çözüm noktası var, terör örgütünün silah bırakmasıdır. Terör örgütü silah bırakmadığı sürece bizim güvenlik güçlerimizin 'operasyonları durdurması' diye bir şey asla söz konusu olamaz. Siyasi uzantılarının ifade ettiği 'silahın bırakılması, operasyonların durdurulması' eğer dürüstse, bunlar kendi iradelerini onların iradelerinin üstünde kullanabiliyorlarsa böyle bir imkan, güçleri varsa o zaman silahların bırakılması ve o bırakıldığı anda zaten güvenlik güçlerimizin operasyon diye bir derdi yoktur.
"Silahlar bırakılırsa, operasyonlar da durur"
Güvenlik gücü, operasyonu gerekli gördüğü yerde yapar, gerekli olmadığı zaman zaten güvenlik gücü niçin operasyon yapsın? Dertsiz başını niye derde soksun? Adı üzerinde güvenlik gücü bu, güven sağlamak için var, güvenliği sağlamak için var, toplumun huzurunu, barışını yani ülkemizin her karesinde yaşayan tüm insanımıza güvenlik temini için, refah için, huzur için var. Bu keyfi bir olay değildir, sadece huzurun sağlanmasına yönelik bir görevdir. Açık söylüyorum, silahlar bırakıldığı anda operasyonlar da kesinlikle bitecektir, biter. Bunu da bu şekilde ben tekrar ifade etmiş olayım."
"Türkiye'deki Kandil'i de konuşuruz"
Bir gazetecinin, "Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Kandil'e girmek noktasında 3 şart var. Hükümetin kararlılığı, ABD'nin razı olması ve kamuoyunun hazır olması şeklinde açıklamaları oldu. Bu konu görüşmede gündeme gelecek mi?" sorusu üzerine de Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
"Şimdi size detay vermeyeceğim, işte detayları görüşeceğimiz toplantıya gidiyorum. Toplantıda bu görüşmeleri yapalım, detayları görüşelim ondan sonra sizlere çok daha sağlıklı, sıhhatli açıklamaları yaparız. Kandil'i de konuşunuz, Türkiye'deki Kandil'i de konuşuruz. Bu konuşmadan sonra da neler olabileceğini, neler yapılabileceğini ifade ederiz, ama şu bir gerçek şehitlerimiz oldu.
Şehidimizin arkasından başta Genelkurmay Başkanımız olmak üzere, kuvvet komutanlarımız hemen bölgede yerlerini aldılar ve teröristlere karşı yapılan operasyonlarda görüldüğü gibi, 31 tanesini inlerinde yakaladılar ve gereğini yaptılar. Daha öncede söylediğim gibi yapanın yanına bunlar kar kalmayacak, bedelini muhakkak ödeyecekler. Yurt dışında da söyledim, 'ya silahı bırakacaklar ya silahı bırakacaklar' başka izahı yok. Ha, kendilerine başka yerler bulmuşlarsa dünyada gidebilirler, şu anda zaten Kandil'dekiler başka bir dünyadalar, ülkedeler.
Farklı yerlere de gidebilirler. Bu konuda zaten Kuzey Irak da yerel yönetim olarak bu tablodan rahatsız ve Barzani'nin de yaptığı bir açıklama var, o da rahatsız olduğu için bu açıklamayı yapıyor. Biz, arkadaşlar böyle bir şeye karar verdiğimiz anda, şunu çok açık net söyleyeyim, çok da izin alma gibi bir durumumuz söz konusu değil. Çünkü, bu ülke NATO'nun üyesidir, ülkemize herhangi bir saldırı olduğu anda da gereken cevabı anında verir."
Erdoğan, bir gazetecinin "Türkiye'deki Kandil derken" sorusu üzerine de "Onu sen düşün artık, adres ara biraz" dedi.